misfortune - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
misfortune talihsizlik n.
  • They are victims, because they have had the misfortune to be born in a beleaguered country.
  • Onlar mağdurlar, çünkü kuşatılmış bir ülkede doğma talihsizliğine sahipler.
  • They are victims, because they have had the misfortune to be born in a beleaguered country.
  • Onlar, kuşatılmış bir ülkede doğma talihsizliğine uğradıkları için mağdurlar.
  • We, in Scotland, recently in the case the Braer disaster suffered a similar misfortune.
  • Biz İskoçya'da, yakın zamanda Braer felaketinde benzer bir talihsizlik yaşadık.
Show More (20)
misfortune şanssızlık n.
  • Misfortune dogged him all his life.
  • Şanssızlık hayatı boyunca onun yakasını hiç bırakmadı.
  • I have had a series of misfortunes since then.
  • O vakitten beri bir dizi şanssızlık yaşadım.
  • His misfortune gained him sympathy.
  • Onun şanssızlığı ona sempati kazandırdı.
Show More (0)
misfortune felaket n.
  • Hunger is one of the largest social misfortunes.
  • Açlık en büyük sosyal felaketlerden biridir.
Show More (-2)
misfortune aksilik n.
  • Misfortunes never come singly.
  • Aksilikler asla tek başlarına gelmezler.
Show More (-2)