|
- Many transactions in banking and stock brokerage are already taking place online.
- Bankacılık ve borsacılık alanındaki birçok işlem halihazırda çevrimiçi olarak gerçekleşmektedir.
- Many transactions in banking and stockbrokerage are already taking place online.
- Bankacılık ve borsacılık alanındaki birçok işlem halihazırda çevrimiçi olarak gerçekleşmektedir.
- Mercifully the UK is still online to meet its Kyoto commitments.
- Neyse ki Birleşik Krallık Kyoto taahhütlerini yerine getirmek için hala çevrimiçi durumda.
- Mercifully the UK is still online to meet its Kyoto commitments.
- Ne yazık ki Birleşik Krallık Kyoto taahhütlerini yerine getirmek için hala çevrimiçi durumda.
- That register will be kept up-to-date and made available online.
- Bu kayıt güncel tutulacak ve çevrimiçi olarak erişilebilir hale getirilecektir.
- It will be made available online on the Commission's website and appropriate transparency will therefore be ensured.
- Komisyonun internet sitesinde çevrimiçi olarak sunulacak ve böylece uygun şeffaflık sağlanacaktır.
- Join forces online with up to three friends and trade your favourite avatars.
- En fazla üç arkadaşınızla çevrimiçi ortamda güçlerinizi birleştirin ve favori avatarlarınızı değiş tokuş edin.
- Internet marketing really offers a good chance of earning real money online.
- İnternet pazarlaması, çevrimiçi olarak gerçek para kazanma konusunda gerçekten iyi bir imkan sunuyor.
- This way the whole game turns into a real-time online experience.
- Bu şekilde tüm oyun gerçek zamanlı çevrimiçi bir deneyime dönüşüyor.
- Online casino is a big industry and growing day by day.
- Çevrimiçi kumarhane büyük bir endüstri ve her geçen gün büyüyor.
- Internet marketing really offers a good chance of earning real money online.
- İnternet pazarlamacılığı çevrimiçi olarak gerçek para kazanma konusunda gerçekten iyi bir şans sunuyor.
- Online or internet marketing is indeed a modern means of advertising your product or services.
- Çevrimiçi veya internet üzerinden pazarlama, ürün veya hizmetlerinizin reklamını yapmanın çağdaş bir yoludur.
- Join forces online with up to three friends and trade your favourite avatars.
- En fazla üç arkadaşınızla çevrimiçi güçlerinizi birleştirin ve en sevdiğiniz avatarları değiş tokuş edin.
- Check out different social media channels, organizations, and online communities from there.
- Oradan farklı sosyal medya kanallarını, organizasyonları ve çevrimiçi toplulukları inceleyin.
- This way the whole game turns into a real-time online experience.
- Bu şekilde oyunun tamamı gerçek zamanlı bir çevrimiçi deneyime dönüşür.
- This could cause the total collapse of a successful online business.
- Bu, başarılı bir çevrimiçi işletmenin tamamen çökmesine sebep olabilir.
- Online or internet marketing is indeed a modern means of advertising your product or services.
- Çevrimiçi veya internet pazarlaması gerçekten de ürün veya hizmetlerinizin reklamını yapmanın modern bir yoludur.
- All videos are created online through your web browser.
- Tüm videolar web tarayıcınız aracılığıyla çevrimiçi olarak oluşturulur.
- Today online web marketing is about communication with your customers.
- Bugün çevrimiçi internet pazarlamacılığı, müşterilerinizle iletişim kurmakla ilgilidir.
- This way the whole game turns into a real-time online experience.
- Bu şekilde tüm oyun gerçek zamanlı çevrimiçi bir deneyime dönüşür.
- Wish you can benefit from our online sentence dictionary and make daily progress!
- Çevrimiçi cümle sözlüğümüzden yararlanmanız ve günlük ilerleme kaydetmeniz dileğiyle!
- Its main activity is online profiling for targeted marketing.
- Ana faaliyeti, hedefli pazarlama için çevrimiçi profil oluşturmaktır.
- Internet marketing really offers a good chance of earning real money online.
- İnternet pazarlamacılığı gerçekten çevrimiçi gerçek para kazanma fırsatı sunuyor.
- Online or internet marketing is indeed a modern means of advertising your product or services.
- Çevrimiçi veya internet pazarlamacılığı gerçekten ürün veya hizmetlerinizin reklamını yapmanın modern bir yoludur.
- Today online web marketing is about communication with your customers.
- Bugün çevrimiçi web pazarlamacılığında mesele müşterilerinizle iletişimdir.
- Today online web marketing is about communication with your customers.
- Günümüzde çevrimiçi web pazarlaması, müşterilerinizle iletişim kurmakla ilgilidir.
- France national football team license was confirmed in the online beta.
- Fransa milli futbol takımı lisansı çevrimiçi betada doğrulandı.
- This could cause the total collapse of a successful online business.
- Bu, başarılı bir çevrimiçi işletmenin tamamen çökmesine neden olabilir.
- I am online.
- Ben, çevrimiçiyim.
- I'm always online.
- Ben her zaman çevrimiçiyim.
- He was paid by the government to write conspiracy stories online.
- Çevrimiçi komplo hikayeleri yazmak için ona hükümet tarafından ödeme yapıldı.
- Nowadays, cryptography is often used to make online communications and transactions more secure.
- Günümüzde kriptografi genellikle çevrimiçi iletişim ve işlemleri daha güvenli hale getirmek için kullanılmaktadır.
- In order to participate in this online survey, we may ask you some personal information.
- Bu çevrimiçi ankete katılmak için sizden bazı kişisel bilgiler isteyebiliriz.
- You should assume that anything you do online is public.
- Çevrimiçi yaptığın bir şeyin aleni olduğunu varsaymalısın.
- He found out this information online.
- Bu bilgiyi çevrimiçi buldu.
- Tatoeba is the most beautiful place in the online world.
- Tatoeba çevrimiçi dünyada en güzel yerdir.
- He is always online.
- Daima çevrimiçi.
- Sami met Layla through an online dating service.
- Sami, Layla ile bir çevrimiçi arkadaşlık hizmeti aracılığıyla tanıştı.
- This user hasn't been online for two years.
- Bu kullanıcı iki yıldır çevrimiçi değil.
- Do you want to play online?
- Çevrimiçi oynamak istiyor musun?
- Tom is always online, isn't he?
- Tom her zaman çevrimiçi, değil mi?
- Tom shops online.
- Tom çevrimiçi alışveriş eder.
- He spends all his time chatting online on Jabber.
- Tüm zamanını Jabber'da çevrimiçi sohbet ederek geçirir.
- I didn't use to care about my online privacy but lately an identity thief impersonated me and emptied my bank account.
- Eskiden çevrimiçi gizliliğimi önemsemezdim ama son zamanlarda bir kimlik hırsızı beni taklit etti ve banka hesabımı boşalttı.
- Tinder is a popular online dating application.
- Tinder popüler bir çevrimiçi arkadaşlık uygulaması.
- Online, businesses can export all over the world.
- Çevrimiçi olarak, işletmeler tüm dünyaya ihracat yapabilirler.
- SOPA is an acronym for the Stop Online Piracy Act.
- SOPA, Çevrimiçi Korsanlığı Durdurma Yasası'nın kısaltmasıdır.
- Are you online?
- Çevrimiçi misin?
- I am online.
- Çevrimiçi durumdayım.
- Most of the online users I play poker with have been newbies.
- Poker oynadığım çevrimiçi kullanıcıların çoğu yeniler.
- Visit us online.
- Bizi çevrimiçi ziyaret edin.
- Instructional videos are a key component of many online courses.
- Eğitim videoları birçok çevrimiçi kursun önemli bir bileşenidir.
- She is never online, even during her vacation.
- Tatilde bile hiç çevrimiçi olmaz.
- I think Tom shares too much personal information online.
- Sanırım Tom çevrimiçi çok fazla kişisel bilgi paylaşıyor.
- I'm always online.
- Her zaman çevrimiçiyim.
- I follow French classes online.
- Fransızca derslerini çevrimiçi olarak takip ediyorum.
- None of my friends are online.
- Arkadaşlarımın hiçbiri çevrimiçi değil.
- She is never online, even during her vacation.
- O, tatili sırasında bile asla çevrimiçi değil.
- Sami had a suspicious online activity.
- Sami'nin şüpheli bir çevrimiçi faaliyeti vardı.
- He is always online.
- O her zaman çevrimiçidir.
- Tom is always online.
- Tom her zaman çevrimiçi.
- Mary doesn't understand why Tom chose a cat as his online avatar.
- Mary, Tom'un çevrimiçi avatarı olarak neden bir kedi seçtiğini anlamıyor.
- Sami had to do that online.
- Sami onu çevrimiçi yapmak zorundaydı.
- Today I'm online.
- Bugün çevrimiçiyim.
- She ordered a Kabyle dress online.
- Çevrimiçi olarak bir Kabile elbisesi sipariş etti.
- It almost scared me not to see you online for a whole day.
- Seni bir gün boyunca çevrimiçi görememek beni neredeyse korkuttu.
- Sami was reading a book online.
- Sami çevrimiçi bir kitap okuyordu.
- He participated in an online survey.
- Çevrimiçi bir ankete katıldı.
Show More (65)
|