|
- When they saw us, people of all ages came out to speak to us, to plead with us to intervene urgently.
- Bizi gördüklerinde her yaştan insan bizimle konuşmak, acilen müdahale etmemiz için yalvarmak için dışarı çıktı.
- Tom pleaded with Mary to stay.
- Tom Mary'ye kalması için yalvardı.
- She pleaded with him to stay.
- Kalması için yalvardı.
- He pleaded with the judge for mercy.
- Merhamet için yargıca yalvardı.
- Tom pleaded with Mary to give him another chance.
- Tom, kendisine başka bir şans vermesi için Mary'ye yalvardı.
- She pleaded with him to not leave.
- Gitmemesi için ona yalvardı.
- She pleaded with him to stay a little bit longer.
- Biraz daha kalması için yalvardı.
- Tom pleaded with Mary to give him another chance.
- Tom, Mary'ye ona bir şans daha vermesi için yalvardı.
Show More (5)
|