pride - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
pride gurur n.
  • His only weakness is his pride.
  • Onun tek zaafı gururudur.
  • She took great pride in her work as a journalist.
  • Gazeteci olarak yaptığı işten büyük gurur duyuyordu.
  • We should take pride and pleasure in that and congratulate the Greek Presidency on it.
  • Bundan gurur ve memnuniyet duymalı ve Yunan Dönem Başkanlığı'nı tebrik etmeliyiz.
Show More (57)
pride gurur duymak v.
  • He prides himself on being a good friend.
  • İyi bir arkadaş olmaktan gurur duyuyor.
  • This makes the policy incoherent and certainly lacking in one of the areas in which Europe always prides itself.
  • Bu da politikayı tutarsız ve Avrupa'nın her zaman gurur duyduğu alanlardan birinde kesinlikle eksik kılmaktadır.
  • We pride ourselves on our capacity for conflict prevention and humanitarian aid, and rightly so.
  • Çatışmaları önleme ve insani yardım kapasitemizle gurur duyuyoruz ve haklı olarak da duyuyoruz.
Show More (15)
pride övünmek v.
  • She always prides herself on her academic background.
  • O, hep akademik geçmişiyle övünür.
  • Mary prided herself on her beauty.
  • Mary, güzelliği ile övündü.
Show More (-1)
pride kendine saygı n.
  • Her pride drove her to resign.
  • Kendine saygısı onu istifa etmeye itti.
Show More (-2)
pride sürü n.
  • We saw a pride of lions during our safari tour.
  • Safari turumuz esnasında bir aslan sürüsü gördük.
Show More (-2)
pride kibir n.
  • Humility often gains more than pride.
  • Alçak gönüllülük çoğunlukla kibirden daha çok yükseltir.
Show More (-2)