|
- Where we in the Socialist Group have a reservation is on the legal control of subsidiarity.
- Sosyalist Grup olarak bizim çekincemiz, yerinden yönetimin yasal kontrolü konusundadır.
- Without any reservation whatsoever, I commend this agreement to the Chamber.
- Hiçbir çekince duymadan bu anlaşmayı Meclis'e tavsiye ediyorum.
- I can agree with it almost without reservation.
- Neredeyse hiç çekince koymadan buna katılabilirim.
- Therefore, I approve the Commission's action without reservation and support it.
- Bu nedenle, Komisyon'un eylemini çekincesiz onaylıyor ve destekliyorum.
- Some reservation about the effectiveness of Community aid is therefore called for.
- Bu nedenle Topluluk yardımlarının etkinliği konusunda bazı çekinceler bulunmaktadır.
- Notwithstanding this reservation the delegation supports the overall stance of the Vander Taelen report.
- Bu çekinceye rağmen delegasyon Vander Taelen raporunun genel duruşunu desteklemektedir.
- I therefore approve the Commission's action without reservation, and I support it.
- Bu nedenle Komisyon'un eylemini çekincesiz onaylıyorum ve destekliyorum.
- My second reservation concerns consumer choice.
- İkinci çekincem ise tüketici tercihleriyle ilgili.
- Turkey maintains a geographical reservation to the 1951 Geneva convention.
- Türkiye, 1951 Cenevre Sözleşmesi'ne koyduğu coğrafi bir çekinceyi korumaktadır.
- Why, then, should there be a reservation?
- O halde neden bir çekince konuluyor?
- Why, then, should there be a reservation?
- O halde neden bir çekince olsun ki?
- With that small reservation, I can support the text and my group will be voting in favour of the rest of it.
- Bu küçük çekinceyle birlikte metni destekleyebilirim ve grubum metnin geri kalanı lehinde oy kullanacaktır.
- The third and final reservation is of a conceptual nature.
- Üçüncü ve son çekince ise kavramsal niteliktedir.
- Some reservation about the effectiveness of Community aid is therefore called for.
- Bu nedenle, Topluluk yardımının etkinliği konusunda bazı çekincelerin olması gerekmektedir.
- Without any reservation whatsoever, I commend this agreement to the Chamber.
- Herhangi bir çekincem olmaksızın bu anlaşmayı Meclis'in takdirine sunuyorum.
- The European Parliament supported the Year without reservation right from the start.
- Avrupa Parlamentosu, Yıl'ı en başından itibaren çekincesiz olarak desteklemiştir.
- Without any reservation whatsoever, I commend this agreement to the Chamber.
- Hiçbir çekince duymadan, bu anlaşmayı Meclis'e tavsiye ediyorum.
Show More (14)
|
