|
- They merely went to salvage the ship and limit the disaster.
- Sadece gemiyi kurtarmaya ve felaketi sınırlandırmaya gittiler.
- Sami tried to salvage his job.
- Sami işini kurtarmaya çalıştı.
- Sami salvaged his career.
- Sami kariyerini kurtardı.
- Let's salvage what we can.
- Kurtarabildiğimizi kurtaralım.
- Let's salvage what we can.
- Hadi ne kurtarabilirsek kurtaralım.
Show More (2)
|