smile - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
smile gülümsemek v.
  • There is no smile on the face of Zaki 'Abd al-Malak.
  • Zeki Abdülmalak'ın yüzünde hiç gülümseme yok.
  • I could smile a little at that, for even that is now possible in the EU.
  • Buna biraz gülümseyebilirim çünkü bu bile artık AB'de mümkün.
  • I see he is smiling, so perhaps he agrees with me.
  • Gülümsediğini görüyorum, belki o da benimle aynı fikirdedir.
Show More (83)
smile gülmek v.
  • Smiling makes me happy.
  • Gülmek beni mutlu ediyor.
  • He made me smile.
  • Beni güldürdü.
  • What's there to smile about?
  • Gülünecek ne var ki?
Show More (4)
smile gülümseme n.
  • Well, I know very well that I will be greeted with smiles and grins everywhere.
  • Her yerde gülümsemeler ve sırıtışlarla karşılanacağımı çok iyi biliyorum.
  • But many men in love with a woman's smile have made the mistake of marrying the whole girl.
  • Ancak bir kadının gülümsemesine aşık olan birçok erkek, kızın bütünüyle evlenme hatasına düşmüştür.
  • But many men in love with a woman's smile have made the mistake of marrying the whole girl.
  • Ama bir kadının gülümsemesine aşık olan pek çok erkek, kızın tamamıyla evlenme hatasına düşmüştür.
Show More (0)
smile tebessüm n.
  • He greeted me with a smile.
  • O bir tebessümle beni selamladı.
  • Mary has a very welcoming smile.
  • Mary'nin çok davetkar bir tebessümü var.
Show More (-1)
smile gülümsetmek v.
  • I do not think there is any harm in making people smile while explaining the reasons for one's vote.
  • Bir kişinin oyunun gerekçelerini açıklarken insanları gülümsetmesinde herhangi bir sakınca olduğunu düşünmüyorum.
Show More (-2)
smile tebessüm etmek v.
  • She smiled.
  • Tebessüm etti.
Show More (-2)