|
- I trust that you will all now go and enjoy a nice juicy steak.
- Şimdi hepinizin gidip güzel ve sulu bir bifteğin tadını çıkaracağınıza inanıyorum.
- The townspeople like to eat thick steaks.
- Kasaba halkı kalın biftek yemekten hoşlanır.
- They don't like their steaks thin.
- Bifteklerini ince sevmiyorlar.
- Are you better at cooking steak or cooking eggs?
- Biftek pişirmekte mi yoksa yumurta pişirmekte mi daha iyisin?
- I like the fatty steaks here.
- Buradaki yağlı biftekleri seviyorum.
- Steak is often accompanied by red wine.
- Bifteğe çoğu zaman kırmızı şarap eşlik eder.
- We're going to have steak for dinner.
- Akşam yemeğinde biftek yiyeceğiz.
- He had steak and fried potatoes.
- O, biftek ve kızarmış patates yedi.
- We ate lobster and steak.
- Istakoz ve biftek yedik.
- Steak is my favorite dish.
- Biftek benim en sevdiğim yemektir.
- I've heard the steak here is very good.
- Buradaki bifteğin çok iyi olduğunu duydum.
- Steak is my favorite dish.
- Biftek benim favori yemeğimdir.
- The steak was really tough.
- Biftek gerçekten sertti.
- Eat up the steak and then you can have a candy.
- Bifteği ye, sonra şeker alabilirsin.
- Tom and Mary eat steak two or three times a week.
- Tom ve Mary haftada iki ya da üç kez biftek yiyorlar.
- We're having steak tonight.
- Bu akşam biftek yiyeceğiz.
- I like my steak cooked medium rare.
- Ben bifteğimi az pişmiş severim.
- I want to eat some steak.
- Biraz biftek yemek istiyorum.
- I like steak.
- Bifteği severim.
- Eat up the steak and then you can have a candy.
- Bifteğini bitirdikten sonra bir şeker alabilirsin.
- I like my steak medium.
- Ben bifteğimi orta pişmiş severim.
- I heard that you ate steak for dinner last night.
- Dün gece akşam yemeği için biftek yediğini duydum.
- The steak was cooked to perfection.
- Biftek mükemmel pişirilmişti.
- The townspeople like to eat thick steaks.
- Kasaba halkı kalın biftek yemeyi sever.
- I would like steak with a baked potato.
- Fırınlanmış patatesle biftek istiyorum.
- Tom grilled the steak.
- Tom bifteği ızgarada pişirdi.
- Tom and Mary eat steak two or three times a week.
- Tom ve Mary haftada iki veya üç kez biftek yiyorlar.
- I like my steak rare.
- Ben bifteğimi az pişmiş seviyorum.
- He finished the steak, then ordered another portion.
- Bifteği bitirdi, sonra bir porsiyon daha sipariş etti.
- Tom wanted to eat steak.
- Tom biftek yemek istedi.
- The steak was cooked to perfection.
- Biftek mükemmel pişmişti.
- Tom ate steak for dinner.
- Tom akşam yemeğinde biftek yedi.
- This steak is very juicy.
- Bu biftek çok sulu.
- I ate steak and salad.
- Biftek ve salata yedim.
- They don't like their steaks thin.
- Onlar bifteklerini ince sevmezler.
- We ate lobster and steak.
- Biz ıstakoz ve biftek yedik.
- Tom is going to have steak and potatoes for dinner.
- Tom akşam yemeğinde biftek ve patates yiyecek.
- This steak has a good smell.
- Bu bifteğin güzel bir kokusu var.
- I would like steak with a baked potato.
- Bifteğin yanında fırında patates istiyorum.
- I wish I could eat steak more often.
- Keşke daha sık biftek yiyebilsem.
- Tom ordered a steak.
- Tom biftek sipariş etti.
- We're having steak tonight.
- Bu gece biftek yiyoruz.
- We ate steak and drank wine.
- Biftek yedik ve şarap içtik.
- I want to eat a steak.
- Bir biftek yemek istiyorum.
- I haven't eaten steak in a while.
- Bir süredir biftek yemedim.
- Steak is often accompanied by red wine.
- Bifteğe genellikle kırmızı şarap eşlik eder.
- I made too many Salisbury steaks.
- Bir sürü Salisbury bifteği yaptım.
- This steak is too tough.
- Bu biftek çok sert.
- That was a good steak.
- Güzel biftekti.
- I had steak and potatoes last night.
- Dün gece biftek ve patates yedim.
- We dined off steak and salad.
- Biz, biftek ve salata yedik.
- I'll take a steak.
- Bir biftek alacağım.
- I cooked myself a steak.
- Kendime bir biftek pişirdim.
- We're going to have steak for dinner.
- Biz akşam yemeği için biftek yiyeceğiz.
- I've heard the steak here is really good.
- Buradaki bifteğin gerçekten iyi olduğunu duydum.
- Tom cooked the steak just the way I like it.
- Tom bifteği tam istediğim gibi pişirdi.
- Are you better at cooking steak or cooking eggs?
- Biftek pişirmede mi yoksa yumurta pişirmede mi daha iyisin?
- That was a good steak.
- O iyi bir biftekti.
- I like steak.
- Biftek severim.
- This steak is as tough as shoe leather.
- Bu biftek ayakkabı derisi kadar sert.
- Steak and caviar are my favorite dishes.
- Biftek ve havyar benim favori yemeklerim.
- I'd like my steak well done.
- Bifteğimi iyi pişmiş istiyorum.
- I ate steak yesterday.
- Dün biftek yedim.
- I wish I could eat steak more often.
- Keşke daha sık biftek yiyebilseydim.
- I like my steak rare.
- Bifteğimi az pişmiş severim.
- I was satisfied with the steak dinner.
- Biftekli akşam yemeğinden memnun kaldım.
- She put the steak in the freezer.
- Bifteği dondurucuya koydu.
- He finished the steak, then ordered another portion.
- Bifteği bitirdi sonra bir porsiyon daha söyledi.
- Steak and red wine make a good combination.
- Biftek ve kırmızı şarap iyi bir kombinasyon oluşturur.
- Is this steak done?
- Bu biftek pişmiş mi?
- I want to eat steak.
- Biftek yemek istiyorum.
- We went to the butcher's to buy steaks.
- Biz biftek satın almak için kasaba gittik.
- Tom wanted to eat steak.
- Tom biftek yemek istiyordu.
- We barbecued steaks last night.
- Dün gece barbeküde biftek pişirdik.
- If I had gone to that restaurant last night, I would have eaten a steak.
- Eğer dün gece o restorana gitseydim, biftek yerdim.
- If I had gone to that restaurant last night, I would have eaten a steak.
- Dün gece o restorana gitseydim bir biftek yerdim.
- I'll take a steak.
- Ben biftek alacağım.
- Both of us are very fond of curry and steak.
- İkimiz de köri ve bifteği çok severiz.
- I like my steak cooked medium rare.
- Bifteğimi orta pişmiş severim.
- Let's eat steak.
- Biftek yiyelim.
- How would you like your steak?
- Bifteğini nasıl istersin?
- I heard that you ate steak for dinner last night.
- Dün akşam yemeğinde biftek yediğinizi duydum.
- How would you like your steak?
- Bifteğinizi nasıl istersiniz?
- Steak and caviar are my favorite foods.
- Biftek ve havyar en sevdiğim yemeklerdir.
- We barbecued steaks last night.
- Biz dün gece mangalda biftek ızgara yaptık.
- I want to eat a steak.
- Biftek yemek istiyorum.
- I like my steak cooked medium well.
- Bifteğimi orta pişmiş severim.
- Do you not enjoy the steak at this English restaurant?
- Bu İngiliz restoranındaki biftek hoşuna gitmiyor mu?
- This steak is too tough.
- Bu biftek çok serttir.
- We ate steak and drank wine.
- Biz biftek yedik ve şarap içtik.
- I've heard the steak here is really good.
- Buradaki bifteğin çok iyi olduğunu duydum.
- I have steak, eggs, hash browns, toast, and coffee.
- Biftek, yumurta, patates kızartması, kızarmış ekmek ve kahve var.
- He ordered us steaks.
- Bize biftek sipariş etti.
- Steak and caviar are my favorite foods.
- Biftek ve havyar favori yiyeceklerimdir.
- We're not really going to buy all these people steak dinners, are we?
- Tüm bu insanlara gerçekten biftekli akşam yemeği ısmarlamayacağız, değil mi?
- I like steak rare, but not this rare.
- Bifteği az pişmiş severim ama bu kadar az pişmiş değil.
- You cooked the steak just the way I like it.
- Bifteği tam istediğim gibi pişirmişsin.
- She put the steak in the freezer.
- O, bifteği buzluğa koydu.
- We went to the butcher's to buy steaks.
- Biftek almak için kasaba gittik.
- I ate a big steak.
- Büyük bir biftek yedim.
- Let's eat steak.
- Hadi biftek yiyelim.
- He had steak and fried potatoes.
- Biftek ve kızarmış patates yedi.
- He ordered us steaks.
- O bize biftek ısmarladı.
- Both of us are very fond of curry and steak.
- Her ikimiz de köri ve bifteğe çok düşkünüz.
- Tom ordered a steak.
- Tom bir biftek sipariş etti.
- I have steak, eggs, hash browns, toast, and coffee.
- Bifteğim, yumurtalarım, kızarmış patateslerim, tostum ve kahvem var.
- Steak and caviar are my favorite dishes.
- Biftek ve havyar en sevdiğim yemeklerdir.
- How would you like your steak done?
- Bifteğinizi nasıl pişmiş istersiniz?
- Do you not enjoy the steak at this English restaurant?
- Bu İngiliz restoranında biftek yemeyi sevmiyor musun?
- The steak is well done.
- Biftek iyi pişmiş.
- This steak has a good smell.
- Bu bifteğin iyi bir kokusu var.
Show More (108)
|
