| 1 |
stop worrying |
endişelenmeyi bırak |
expr. |
|
- Stop worrying about what happened to Tom.
- Tom'a ne olduğu hakkında endişelenmeyi bırak.
- Tell him to stop worrying.
- Ona endişelenmeyi bırakmasını söyle.
- You have to stop worrying so much.
- Bu kadar endişelenmeyi bırakmalısın.
- Tell them to stop worrying.
- Onlara endişelenmeyi bırakmalarını söyle.
- You have to stop worrying.
- Endişelenmeyi bırakmalısın.
- I have to stop worrying.
- Endişelenmeyi bırakmalıyım.
- Stop worrying about that.
- Bu konuda endişelenmeyi bırak.
- Tell her to stop worrying.
- Ona endişelenmeyi bırakmasını söyle.
- Stop worrying about it.
- Endişelenmeyi bırak.
- Why don't you stop worrying and get some sleep?
- Neden endişelenmeyi bırakıp biraz uyumuyorsun?
- Tom told Mary to stop worrying.
- Tom, Mary'ye endişelenmeyi bırakmasını söyledi.
- I want you to know we can stop worrying.
- Endişelenmeyi bırakabileceğimizi bilmeni istiyorum.
- Stop worrying and get some sleep.
- Endişelenmeyi bırak ve biraz uyu.
- Stop worrying.
- Endişelenmeyi bırak.
Show More (11)
|
| 2 |
stop worrying |
artık endişelenme |
expr. |
|
- OK, I'll stop worrying now.
- Tamam, artık endişelenmeyi bırakacağım.
Show More (-2)
|
| 3 |
stop worrying |
endişelenmeyi kes |
expr. |
|
- Why don't you stop worrying and get some sleep?
- Neden endişelenmeyi kesip biraz uyumuyorsun?
Show More (-2)
|
