| 1 |
surf |
sörf yamak |
v. |
|
- Tom likes surfing.
- Tom sörf yapmayı sever.
- She spends way too much time surfing the web.
- O, internette sörf yaparak çok fazla zaman harcar.
- I've never been surfing.
- Asla sörf yapmıyordum.
- Surfing is a lot of fun.
- Sörf yapmak çok eğlenceli.
- He spends every weekend surfing the Net.
- Her hafta sonunu internette sörf yaparak geçiriyor.
- I like surfing.
- Sörf yapmayı severim.
- Tom spends most of his time surfing.
- Tom zamanının çoğunu sörf yaparak geçiriyor.
- Did you have a good time swimming and surfing?
- Yüzerken ve sörf yaparken iyi vakit geçirdiniz mi?
- Surfing was fun.
- Sörf yapmak eğlenceliydi.
- Did you have a good time swimming and surfing?
- Yüzerek ve sörf yaparak eğlendin mi?
- Do you like surfing?
- Sörf yapmayı sever misin?
- Ron likes surfing.
- Ron sörf yapmayı seviyor.
- He spends every weekend surfing the Net.
- O her hafta sonunu internette sörf yaparak geçirir.
- I've never been surfing.
- Hiç sörf yapmadım.
- I was surfing on the internet at this time yesterday.
- Dün bu saatlerde internet de sörf yapıyordum.
- He is really crazy about surfing.
- Sörf yapmaya bayılıyor.
- I don't like surfing.
- Sörf yapmayı sevmiyorum.
- I like surfing.
- Sörf yapmaktan hoşlanıyorum.
- Tom spends most of his time surfing.
- Tom zamanının çoğunu sörf yaparak geçirir.
- You like surfing, don't you?
- Sörf yapmayı seviyorsun, değil mi?
- Tom likes surfing.
- Tom sörf yapmayı seviyor.
- Have you ever tried surfing?
- Hiç sörf yapmayı denedin mi?
- Tom is keen on surfing.
- Tom, sörf yapmaya düşkündür.
- He is really crazy about surfing.
- Sörf yapmak için gerçekten deli oluyor.
- Tom went river surfing on the Eisbach.
- Tom, Eisbach'ta nehir sörfü yapmaya gitti.
- Which are you better at, boogie-boarding or surfing?
- Hangisinde daha iyisin, yarım sörf tahtasıyla sörf yapmada mı yoksa sörf yapmada mı?
- Tom doesn't like surfing.
- Tom sörf yapmayı sevmez.
- I don't like surfing.
- Sörf yapmaktan hoşlanmam.
- Sami quit surfing after the incident.
- Sami kazadan sonra sörf yapmayı bıraktı.
- Have you ever tried surfing?
- Hiç sörf yapmayı denediniz mi?
Show More (27)
|
| 2 |
surf |
sörf yapmak |
v. |
|
- Who taught you to surf so well?
- Sana bu kadar iyi sörf yapmayı kim öğretti?
- Tom taught me how to surf.
- Tom bana sörf yapmayı öğretti.
- The lawyers haven't needed to surf.
- Avukatların sörf yapmaya ihtiyacı yok.
- I like to surf the internet.
- Internette sörf yapmayı severim.
- Do you surf?
- Sörf yapar mısın?
- He surfs every day during the summer.
- O yaz boyunca her gün sörf yapar.
- I can't surf.
- Sörf yapamam.
- Where can I learn how to surf?
- Sörf yapmayı nerede öğrenebilirim?
- Do you surf?
- Sörf yapıyor musun?
- I can't surf.
- Ben sörf yapamıyorum.
- Tom doesn't really know how to surf very well.
- Tom nasıl sörf yapılacağını pek bilmiyor.
- I learned how to surf from Tom.
- Tom'dan sörf yapmayı öğrendim.
- I've started teaching my kids to surf.
- Çocuklarıma sörf yapmayı öğretmeye başladım.
- He surfs every day during the summer.
- Yaz boyunca her gün sörf yapıyor.
- Who taught you to surf so well?
- Bu kadar iyi sörf yapmayı sana kim öğretti?
- I learned how to surf from Tom.
- Sörf yapmayı Tom'dan öğrendim.
- Would you teach me to surf?
- Bana sörf yapmayı öğretir misin?
- Tom said he didn't really know how to surf very well.
- Tom nasıl sörf yapılacağını çok iyi bilmediğini söyledi.
- I don't know how to surf very well.
- Nasıl sörf yapılacağını pek bilmiyorum.
- Do those students very often surf?
- Bu öğrenciler çok sık sörf yapar mı?
- Don't you very often surf?
- Siz sık sık sörf yapmaz mısınız?
- Tom taught me how to surf.
- Sörf yapmayı bana Tom öğretti.
Show More (19)
|
| 3 |
surf |
internet'te gezinmek |
v. |
|
- For example, what happens to data the state collects about you and your Internet surfing patterns?
- Örneğin, devletin sizin ve internette gezinme alışkanlıklarınız hakkında topladığı verilere ne oluyor?
- I was surfing on the internet at this time yesterday.
- Dün bu saatlerde internette geziniyordum.
Show More (-1)
|
| 4 |
surf |
sörf |
n. |
|
- I've started teaching my kids to surf.
- Ben de çocuklarıma sörf öğretmeye başladım.
Show More (-2)
|
