|
- A big garden and swimming pool completes the whole picture.
- Büyük bir bahçe ve yüzme havuzu tüm görüntüyü tamamlamaktadır.
- A big garden and swimming pool completes the whole picture.
- Büyük bir bahçe ve yüzme havuzu tüm resmi tamamlıyor.
- I want a swimming pool.
- Ben bir yüzme havuzu istiyorum.
- Tom has a heated swimming pool.
- Tom'un ısıtmalı bir yüzme havuzu var.
- She pushed him into the swimming pool.
- Onu yüzme havuzuna itti.
- He pushed her into the swimming pool.
- Onu yüzme havuzuna itti.
- I didn't know that there was a swimming pool here.
- Burada bir yüzme havuzu olduğunu bilmiyordum.
- He was away from the swimming pool.
- O, yüzme havuzundan uzaktaydı.
- Is there a swimming pool near your house?
- Evinin yanında bir yüzme havuzu var mıdır?
- Do not use this product near a bathtub, sink, shower, swimming pool, or anywhere else where water or moisture are present.
- Bu ürünü küvet, lavabo, duş, yüzme havuzu ya da su ve rutubetin olduğu başka herhangi bir yerin yanında kullanmayınız.
- They went to the public swimming pool.
- Halka açık yüzme havuzuna gittiler.
- He has a swimming pool.
- Onun bir yüzme havuzu var.
- I got out of the swimming pool.
- Yüzme havuzundan çıktım.
- Children under thirteen years of age are not admitted to this swimming pool.
- On üç yaşından küçük çocuklar bu yüzme havuzuna alınmamaktadır.
- This motel has a swimming pool.
- Bu motelin yüzme havuzu var.
- Tom was the owner of the only swimming pool in the city that had a diving board.
- Tom, şehirde dalış tahtası olan tek yüzme havuzunun sahibiydi.
- You are allowed to use the hotel's swimming pool.
- Otelin yüzme havuzunu kullanabilirsin.
- I am going to the swimming pool.
- Yüzme havuzuna gideceğim.
- Children under thirteen years of age are not admitted to this swimming pool.
- On üç yaşın altındaki çocuklar bu yüzme havuzuna kabul edilmemektedir.
- Our school doesn't have a swimming pool.
- Okulumuzda yüzme havuzu yok.
- No one was in the swimming pool.
- Hiç kimse yüzme havuzunda değildi.
- The swimming pool is closed because of storm.
- Yüzme havuzu fırtına yüzünden kapalı.
- Dan threw his phone into the swimming pool.
- Dan telefonunu yüzme havuzuna attı.
- How many liters of water does this swimming pool hold?
- Bu yüzme havuzu kaç litre su alıyor?
- How many liters of water does this swimming pool hold?
- Bu yüzme havuzu kaç litre su alır?
- The swimming pool is hidden under the floor.
- Yüzme havuzu zeminin altında gizlidir.
- She picked up conjunctivitis at the swimming pool.
- Yüzme havuzunda konjonktivite yakalandı.
- Don't throw stones into the swimming pool.
- Yüzme havuzuna taş atmayın.
- Finish cleaning of the swimming pool and the boss will pay you.
- Yüzme havuzunun temizliğini bitirirsen patron sana ödeme yapacak.
- Our school has a gym but not a swimming pool.
- Okulumuzda spor salonu var ama yüzme havuzu yok.
- The school boasts a fine swimming pool.
- Okul, güzel bir yüzme havuzuyla övünür.
- Our school has a swimming pool.
- Okulumuzun bir yüzme havuzu bulunuyor.
- We don't have a swimming pool.
- Yüzme havuzumuz yok.
- The resort has large swimming pools.
- Tatil köyünün büyük yüzme havuzları var.
- The hotel has a swimming pool, tennis courts and the like.
- Otelde yüzme havuzu, tenis kortları ve benzerleri var.
- Tomas asked me if I wanted to go to the swimming pool with him.
- Tomas bana onunla yüzme havuzuna gitmek isteyip istemediğimi sordu.
- There are three children in the swimming pool.
- Yüzme havuzunda üç çocuk var.
- Tom got out of the swimming pool.
- Tom yüzme havuzundan çıktı.
- Don't throw stones into the swimming pool.
- Yüzme havuzuna taş atma.
- There are two swimming pools, several cinemas, markets, shops, everything.
- İki yüzme havuzu, birkaç sinema, marketler, mağazalar, her şey var.
- If you stay at a big hotel, you can use their swimming pool.
- Büyük bir otelde kalırsanız, onların yüzme havuzu kullanabilirsiniz.
- He jumped into the swimming pool.
- Yüzme havuzuna atladı.
- I have a swimming pool.
- Bir yüzme havuzum var.
- She dived into the swimming pool.
- Yüzme havuzuna daldı.
- Tom drowned in his own swimming pool.
- Tom kendi yüzme havuzunda boğuldu.
- No one was in the swimming pool.
- Yüzme havuzunda kimse yoktu.
- Tom is a lifeguard at the local swimming pool.
- Tom yerel bir yüzme havuzunda bir cankurtaran.
- This hotel has a gym and a swimming pool.
- Bu otelde spor salonu ve yüzme havuzu var.
- The swimming pool is hidden under the floor.
- Yüzme havuzu zeminin altında saklı.
- Tom almost drowned in his neighbor's swimming pool.
- Tom neredeyse komşusunun yüzme havuzunda boğuluyordu.
- This house has a heated swimming pool.
- Bu evin ısıtmalı bir yüzme havuzu var.
- He pushed the cat into the swimming pool.
- Kediyi yüzme havuzuna itti.
- The water in the swimming pool suddenly turned green.
- Yüzme havuzundaki su aniden yeşile döndü.
- Where's the swimming pool?
- Yüzme havuzu nerede?
- Do you have a swimming pool?
- Yüzme havuzunuz var mı?
- The swimming pool is closed due to the storm.
- Yüzme havuzu fırtına yüzünden kapalı.
- Tom has a heated swimming pool.
- Tom'un ısıtmalı yüzme havuzu var.
- There's a swimming pool not too far from where I live.
- Yaşadığım yerden çok uzakta olmayan bir yüzme havuzu var.
- Tom pushed Mary into the swimming pool.
- Tom, Mary'yi yüzme havuzuna itti.
- If you stay at a big hotel, you can use their swimming pool.
- Eğer büyük bir otelde kalırsanız, yüzme havuzunu kullanabilirsiniz.
- There were lots of happy kids in the swimming pool.
- Yüzme havuzunda bir sürü mutlu çocuk vardı.
- The swimming pool is closed because of storm.
- Yüzme havuzu, fırtına nedeniyle kapalıdır.
- Tom jumped into the swimming pool.
- Tom yüzme havuzuna atladı.
- Dan's body was floating in the swimming pool.
- Dan'in cesedi yüzme havuzunda yüzüyordu.
- You are allowed to use the hotel's swimming pool.
- Otelin yüzme havuzunu kullanmanıza izin verilmektedir.
- Tom pushed Mary into the swimming pool.
- Tom Mary'yi yüzme havuzuna itti.
- Tom has gone to the swimming pool.
- Tom yüzme havuzuna gitti.
- I bought a house with a swimming pool.
- Yüzme havuzlu bir ev aldım.
- She pushed him into the swimming pool.
- Kız onu yüzme havuzuna itti.
- Tom almost drowned in his neighbor's swimming pool.
- Tom komşusunun yüzme havuzunda neredeyse boğuluyordu.
- There are two swimming pools, several cinemas, markets, shops, everything.
- İki tane yüzme havuzu, çeşitli sinemalar, marketler, mağazalar, her şey vardır.
- The swimming pool is open to the public.
- Yüzme havuzu halka açık.
- I bought a house with a swimming pool.
- Yüzme havuzu olan bir ev aldım.
- Tomas asked me if I wanted to go to the swimming pool with him.
- Tomas onunla yüzme havuzuna gitmek isteyip istemediğimi sordu.
- She has gone to the swimming pool.
- O yüzme havuzuna gitti.
- He has a heated swimming pool.
- Onun ısıtmalı yüzme havuzu var.
- To lose weight I swim every day, one hour in the swimming pool.
- Zayıflamak için her gün bir saat yüzme havuzunda yüzerim.
- The swimming pool will be closed tomorrow.
- Yüzme havuzu yarın kapalı olacak.
- Tom dove into the swimming pool.
- Tom yüzme havuzuna daldı.
- Thursday, we will go to a swimming pool.
- Perşembe günü yüzme havuzuna gideceğiz.
- Our school has a swimming pool.
- Okulumuzun bir yüzme havuzu var.
- Are there any Olympic size swimming pools near where you live?
- Yaşadığınız yere yakın olimpik yüzme havuzu var mı?
- I am going to the swimming pool.
- Yüzme havuzuna gidiyorum.
- This house has a heated swimming pool.
- Bu evin ısıtmalı yüzme havuzu var.
- Tom is a lifeguard at the local swimming pool.
- Tom yerel yüzme havuzunda cankurtarandır.
- Tom has a swimming pool.
- Tom'un bir yüzme havuzu var.
- Do you have a swimming pool?
- Bir yüzme havuzun var mı?
- The swimming pool is closed due to the storm.
- Yüzme havuzu fırtına nedeniyle kapalı.
- I want a swimming pool.
- Bir yüzme havuzu istiyorum.
- This hotel has a gym and a swimming pool.
- Bu otelin bir spor salonu ve bir yüzme havuzu vardır.
- Do not use this product near a bathtub, sink, shower, swimming pool, or anywhere else where water or moisture are present.
- Bu ürünü küvet, lavabo, duş, yüzme havuzu veya su ya da nemin bulunduğu herhangi bir yerde kullanmayın.
- Sami drowned in a swimming pool.
- Sami bir yüzme havuzunda boğuldu.
- Finish cleaning of the swimming pool and the boss will pay you.
- Yüzme havuzunu temizlemeyi bitir ve patron sana ödeme yapacak.
- He jumped into the swimming pool.
- O yüzme havuzuna atladı.
- She picked up conjunctivitis at the swimming pool.
- Yüzme havuzunda konjonktivit kapmış.
- Are there any Olympic size swimming pools near where you live?
- Yaşadığınız yerin yakınlarında olimpik yüzme havuzu var mı?
- Your new school doesn't have a swimming pool.
- Yeni okulunuzun yüzme havuzu yok.
- Tom often comes over and swims laps in our swimming pool.
- Tom sık sık bize gelir ve yüzme havuzumuzda tur atar.
- Dan's body was floating in the swimming pool.
- Dan'ın ceseti yüzme havuzunda yüzüyordu.
- She has a swimming pool.
- Onun bir yüzme havuzu var.
- Tom went to the swimming pool.
- Tom yüzme havuzuna gitti.
- There's a swimming pool and a bowling alley.
- Yüzme havuzu ve bowling salonu var.
- You can use the hotel's swimming pool.
- Otelin yüzme havuzunu kullanabilirsiniz.
- Is there a swimming pool near your house?
- Evinizin yakınında bir yüzme havuzu var mı?
- Sami drowned in a swimming pool.
- Sami yüzme havuzunda boğuldu.
- She has gone to the swimming pool.
- O, yüzme havuzuna gitti.
- He was away from the swimming pool.
- Yüzme havuzundan uzaktaydı.
- She has a swimming pool.
- Yüzme havuzu var.
- Our school has a gym but not a swimming pool.
- Okulumuzun spor salonu var, ama yüzme havuzu yok.
- He pushed the cat into the swimming pool.
- O, kediyi yüzme havuzuna itti.
- We don't have a swimming pool.
- Bir yüzme havuzumuz yok.
- Our school doesn't have a swimming pool.
- Okulumuzun bir yüzme havuzu yok.
- They went to the public swimming pool.
- Onlar halka açık yüzme havuzuna gittiler.
- This motel has a swimming pool.
- Bu motelin bir yüzme havuzu var.
- Tom is in the swimming pool.
- Tom yüzme havuzunda.
- Tom fell in the swimming pool.
- Tom yüzme havuzuna düştü.
- She has a heated swimming pool.
- Onun ısıtmalı bir yüzme havuzu var.
- The country house was complete, with a swimming pool, a barbecue, a soccer field and a pool table.
- Kır evi; yüzme havuzu, barbekü, futbol sahası ve bilardo masası ile eksiksizdi.
- Tom was the owner of the only swimming pool in the city that had a diving board.
- Tom şehirde trampleni olan tek yüzme havuzunun sahibiydi.
- I got there early and had the whole swimming pool to myself.
- Oraya erken gittim ve bütün yüzme havuzu bana kaldı.
- Your new school doesn't have a swimming pool.
- Yeni okulunuzda yüzme havuzu yok.
- Thursday, we will go to a swimming pool.
- Perşembe günü, bir yüzme havuzuna gideceğiz.
Show More (119)
|
