|
- Auditors and analysts duped the market players that placed their trust in them.
- Denetçiler ve analistler, kendilerine güvenen piyasa oyuncularını kandırmışlardır.
- Europe must either trust in its values or become diluted in their opposites.
- Avrupa ya değerlerine güvenmeli ya da karşıtları içinde erimelidir.
- Austrians trusted in Europe's word.
- Avusturyalılar Avrupa'nın sözüne güvendi.
- Let us listen to sound scientific advice and trust in our own food safety system, which I believe is second to none.
- Sağlam bilimsel tavsiyelere kulak verelim ve rakipsiz olduğuna inandığım kendi gıda güvenliği sistemimize güvenelim.
- I fear that you have placed too much trust in Member States' forecasts.
- Korkarım ki Üye Devletlerin tahminlerine çok fazla güveniyorsunuz.
- We are putting our trust in this.
- Bu konuda size güveniyoruz.
- Often it was trust in the rapporteurs that secured this important piece of legislation.
- Bu önemli mevzuat parçasını güvence altına alan şey genellikle raportörlere duyulan güvendi.
- The public's trust in the authorities is important to ensure adequate response.
- Yeterli müdahalenin yapılabilmesi için halkın yetkililere güvenmesi önemlidir.
- I ask my Kurdish friends not to place too much trust in American promises.
- Kürt dostlarımdan Amerikan vaatlerine çok fazla güvenmemelerini istiyorum.
- And we should trust in the good faith of people in the political parties in the European Parliament.
- Ve Avrupa Parlamentosu'ndaki siyasi partilerdeki insanların iyi niyetine güvenmeliyiz.
- We must simplify the procedures and trust in the executors.
- Prosedürleri basitleştirmeli ve uygulayıcılara güvenmeliyiz.
- I can trust in him.
- Ona güvenebilirim.
- You trust in god?
- Tanrı'ya güveniyor musun?
- I wouldn't put too much trust in Tom.
- Ben olsam Tom'a fazla güvenmezdim.
- Is there anyone you can trust in this cold place?
- Bu soğuk yerde güvenebileceğin herhangi bir kimse var mı?
- You trust in god?
- Allah'a güveniyor musun?
- I shouldn't have trusted in someone like Tom.
- Tom gibi birine güvenmemeliydim.
- Is there anyone you can trust in this cold place?
- Bu soğuk yerde güvenebileceğin biri var mı?
- You must trust in yourselves.
- Kendinize güvenmelisiniz.
- I can't trust in his word.
- Onun sözüne güvenemem.
- I can't trust in his word.
- Onun sözüne güvenemiyorum.
- You shouldn't trust in appearances.
- Görünüşe güvenmemelisin.
- I can trust in him.
- Ben ona güvenebilirim.
- I wouldn't put too much trust in Tom.
- Tom'a fazla güvenmezdim.
Show More (21)
|
