|
- There are five patients in the waiting room.
- Bekleme odasında beş hasta var.
- The waiting room is clearing out.
- Bekleme odası boşalıyor.
- Tom is sitting in the waiting room.
- Tom bekleme odasında oturuyor.
- This is a meeting room, not a waiting room.
- Burası bekleme odası değil toplantı odası.
- I'll be in the waiting room.
- Bekleme odasında olacağım.
- This is a meeting room, not a waiting room.
- Burası bir toplantı odası, bekleme odası değil.
- He looked around the waiting room.
- Bekleme odasının etrafına baktı.
- Tom sat in the waiting room reading a magazine.
- Tom bir dergi okuyarak bekleme odasında oturdu.
- Tom is in the hospital waiting room.
- Tom hastanenin bekleme odasında.
- He looked around the waiting room.
- Bekleme odası etrafına bakındı.
- Where's the waiting room?
- Bekleme odası nerede?
- Go back to the waiting room.
- Bekleme odasına geri dönün.
- Tom is still sitting in the waiting room.
- Tom hala bekleme odasında oturuyor.
- Tom is in the waiting room.
- Tom bekleme odasında.
- Tom is sitting alone in the waiting room.
- Tom bekleme odasında yalnız oturuyor.
- Some of the people in the waiting room were watching TV.
- Bekleme odasındaki bazı insanlar televizyon izliyordu.
- Tom sat in the waiting room reading a magazine.
- Tom bekleme odasında oturmuş dergi okuyordu.
- Where is the waiting room?
- Bekleme odası nerede?
- Newspapers were laid out in the waiting room.
- Gazeteler bekleme odasına serilmişti.
- He's sitting in the waiting room.
- O, bekleme odasında oturuyor.
- There are a lot of people in the waiting room.
- Bekleme odasında bir sürü insan var.
- Tom is sitting alone in the waiting room.
- Tom bekleme odasında tek başına oturuyor.
- The waiting room was so noisy that I couldn't hear my name called.
- Bekleme odası o kadar gürültülüydü ki adımın söylendiğini duyamadım.
- The waiting room is empty.
- Bekleme odası boş.
- I sat in the waiting room while my dog was getting X-rayed.
- Köpeğim röntgen çekilirken bekleme odasında oturdum.
- He's sitting in the waiting room.
- Bekleme odasında oturuyor.
- Five patients were in the waiting room.
- Bekleme odasında beş hasta vardı.
- There were five patients in the waiting room.
- Bekleme odasında beş hasta vardı.
- I have a client waiting in the waiting room.
- Bekleme odasında bekleyen bir müşterim var.
- Tom is in the hospital waiting room.
- Tom hastane bekleme odasında.
- I sat in the waiting room while my dog was getting X-rayed.
- Köpeğimin röntgeni çekilirken bekleme odasında oturuyordum.
- Tom is still sitting in the waiting room.
- Tom hâlâ bekleme odasında oturuyor.
Show More (29)
|
