walk with - Turco Inglés Diccionario

walk with

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "walk with" con otros términos en diccionario inglés turco: 46 resultado(s)

Inglés Turco
General
walk out with v. çıkmak
Tom walked out with Mary.
Tom, Mary ile çıktı.

More Sentences
walk off with v. çalmak
Someone has walked off with my pencil.
Birisi kurşun kalemimi çaldı.

More Sentences
Phrasals
walk with (something) v. (yaylanarak, topallayarak) yürümek
I started walking with a cane three years ago.
Üç yıl önce bastonla yürümeye başladım.

More Sentences
Speaking
walk with me expr. benimle yürü
Walk with me.
Benimle yürü.

More Sentences
General
walk away with v. çalmak
walk with light v. pıtır pıtır yürümek
walk off with v. aşırmak
walk off with v. omuzlamak
walk out with v. gezip tozmak
walk away with v. yürütmek
walk with a quick step v. hızla yürümek
walk with heavy steps v. gürültülü yürümek
walk away from the accident with only minor injuries v. hafif sıyrıklarla kurtulmak
walk away from the accident with only minor injuries v. hafif sıyrıklarla atlatmak
walk off with v. kolayca kazanmak
walk off with v. yürütmek
walk around with a gun v. cebinde silahla dolaşmak
walk to the balcony with hands clasped tightly together v. elleri birbirine sıkıca kenetlenmiş bir şekilde balkona doğru yürümek
walk with a limp and a cane v. değnekle topallayarak yürümek
walk with a limp v. topallayarak yürümek
walk with a limp v. aksayarak yürümek
walk into the house with shoes on v. eve ayakkabıyla girmek
Phrasals
walk with someone v. biriyle yürümek
walk away with v. kolayca kazanmak (ödülü/yarışmayı)
walk off with something v. kolayca kazanmak/yenmek
walk away with something v. kolayca kazanmak/yenmek
walk away with (someone or an animal) v. (biriyle/bir hayvanla) yürüyüp gitmek
walk away with (someone or an animal) v. (biriyle/bir hayvanla) birlikte yürümek
walk away with (someone or an animal) v. (birini/bir hayvanı) alıp gitmek
walk away with (someone or an animal) v. (birini/bir hayvanı) alıp götürmek
walk away with (someone or an animal) v. (birine/bir hayvana) öncülük etmek
walk away with (someone or an animal) v. (birini/bir hayvanı) önüne katıp götürmek
walk out with (someone) v. (birine) dışarı kadar eşlik ettirmek
walk out with (someone) v. dışarı kadar (biriyle) göndermek
walk out with (something) v. (bir şeyi) çalıp gitmek
walk out with (something) v. (bir şeyi) alıp/satın alıp çıkmak
walk with (something) v. (bir şeyle) dikkatlice yürümek
walk with (something) v. (bir şeyi) dikkatlice taşımak/götürmek
walk with (something) v. (bir şey) yardımıyla yürümek
walk with (something) v. (bir şeyle) yürümek
walk with (something) v. (bastonla, değnekle) yürümek
walk with (something) v. (bir şekilde) yürümek
Colloquial
let someone walk by with a clean conscience v. vicdanı rahat bir şekilde gezmesini sağlamak
Speaking
would you walk with me? expr. benimle yürür müsün?
you can't walk around with all that money expr. o kadar parayla etrafta dolaşamazsın
Religious
walk with god v. tanrının yolundan yürümek