Inglés | Turco | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | walk with someone v. | biriyle yürümek |
Inglés | Turco | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | walk away with (someone or an animal) v. | (biriyle/bir hayvanla) yürüyüp gitmek |
Phrasals | walk away with (someone or an animal) v. | (biriyle/bir hayvanla) birlikte yürümek |
Phrasals | walk away with (someone or an animal) v. | (birini/bir hayvanı) alıp gitmek |
Phrasals | walk away with (someone or an animal) v. | (birini/bir hayvanı) alıp götürmek |
Phrasals | walk away with (someone or an animal) v. | (birine/bir hayvana) öncülük etmek |
Phrasals | walk away with (someone or an animal) v. | (birini/bir hayvanı) önüne katıp götürmek |
Phrasals | walk out with (someone) v. | (birine) dışarı kadar eşlik ettirmek |
Phrasals | walk out with (someone) v. | dışarı kadar (biriyle) göndermek |
Colloquial | ||
Colloquial | let someone walk by with a clean conscience v. | vicdanı rahat bir şekilde gezmesini sağlamak |