| 1 |
whether |
olduğunu |
conj. |
|
- I can't figure out whether you're stubborn or stupid.
- İnatçı mı yoksa aptal mı olduğunu anlayamıyorum.
- I wonder whether Tom knows how much this means to me.
- Tom'un bunun benim için ne kadar önemli olduğunu bilip bilmediğini merak ediyorum.
- Tom doesn't know whether Mary is dead or alive.
- Tom Mary'nin ölü mü yoksa hayatta mı olduğunu bilmiyor.
- I can't figure out whether you're stubborn or stupid.
- İnatçı mı yoksa aptal mı olduğunu çözemiyorum.
- We didn't know whether Layla was dead or alive.
- Leyla'nın ölü mü yoksa canlı mı olduğunu bilmiyorduk.
- I wonder whether or not Tom knows how poor Mary really is.
- Tom'un Mary'nin gerçekten ne kadar fakir olduğunu bilip bilmediğini merak ediyorum.
- We didn't know whether Layla was dead or alive.
- Layla'nın ölü mü diri mi olduğunu bilmiyorduk.
- Tom doesn't know whether Mary is younger or older than he is.
- Tom, Mary'nin kendisinden daha genç mi yoksa daha yaşlı mı olduğunu bilmiyor.
- It's too soon to tell whether it's a boy or a girl.
- Kız mı erkek mi olduğunu söylemek için çok erken.
- I wonder whether Tom knows how much this means to me.
- Acaba Tom bunun benim için ne kadar önemli olduğunu biliyor mu?
- Tom doesn't know whether Mary is dead or alive.
- Tom, Mary'nin ölmüş mü yoksa yaşıyor mu olduğunu bilmiyor.
- I wonder whether or not Tom knows how poor Mary really is.
- Tom'un Mary'nin ne kadar fakir olduğunu bilip bilmediğini merak ediyorum.
- We don't know whether Tom is dead or alive.
- Tom'un ölü mü canlı mı olduğunu bilmiyoruz.
- A stranger asked the girl whether her father was at home or at his office.
- Bir yabancı kıza babasının evde mi yoksa ofiste mi olduğunu sordu.
- Tom didn't know whether Mary was dead or alive.
- Tom, Mary'nin ölü mü diri mi olduğunu bilmiyordu.
- Tom didn't know whether he was right or wrong.
- Tom haklı mı haksız mı olduğunu bilmiyordu.
- I don't know whether he is dead or alive.
- Onun ölü mü yoksa hayatta mı olduğunu bilmiyorum.
- We didn't know whether Tom was dead or alive.
- Tom'un ölü mü diri mi olduğunu bilmiyorduk.
- I wonder whether or not Tom knew it was a bad idea to do that.
- Tom'un bunu yapmanın kötü bir fikir olduğunu bilip bilmediğini merak ediyorum.
- It's too soon to tell whether it's a boy or a girl.
- Onun bir erkek mi yoksa bir kız mı olduğunu söylemek için çok erken.
- I didn't know whether Tom was dead or alive.
- Tom'un ölü mü diri mi olduğunu bilmiyordum.
- Tom doesn't know whether Mary is younger or older than he is.
- Tom Mary'nin ondan daha genç mi daha yaşlı mı olduğunu bilmez.
- Fadil didn't know whether Layla was alive or dead.
- Fadıl, Leyla'nın ölü mü diri mi olduğunu bilmiyordu.
- Discuss whether the idea of political correctness is beneficial or harmful.
- Politik doğruculuk fikrinin yararlı mı yoksa zararlı mı olduğunu tartışın.
- I've forgotten whether it was Saturday or Sunday.
- Cumartesi mi Pazar mı olduğunu unuttum.
Show More (22)
|
| 2 |
whether |
olmadığını |
conj. |
|
- Tom said Mary isn't sure whether John wants to do that or not.
- Tom, Mary'nin John'un bunu yapmak isteyip istemediğinden emin olmadığını söyledi.
- Tom said Mary isn't sure whether John can swim.
- Tom, Mary'nin John'un yüzüp yüzemeyeceğinden emin olmadığını söyledi.
Show More (-1)
|
| 3 |
whether |
ister … ister |
conj. |
|
- Whether you like it or not, we are going home at midnight.
- İster beğen ister beğenme, gece yarısı eve gidiyoruz.
Show More (-2)
|
| 4 |
whether |
(ikisinden) herhangi biri |
pron. |
|
- The question is whether anyone is actually willing to exert that sort of pressure.
- Asıl soru, herhangi birinin gerçekten bu tür bir baskı uygulamaya istekli olup olmadığıdır.
Show More (-2)
|
