focus

Significados de "focus" en diccionario turco inglés : 54 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
Common Usage
1	Common Usage	focus n.	odak noktası
On the issue of Bulgaria and Romania we need a target date, a focus. Bulgaristan ve Romanya konusunda bir hedef tarihe, bir odak noktasına ihtiyacımız var. More Sentences
2	Common Usage	focus n.	odak
This idea will be the focus of much scrutiny and debate. Bu fikir pek çok inceleme ve tartışmanın odağı olacaktır. More Sentences
3	Common Usage	focus v.	odaklamak
I repeat, then, that I wish to thank all the speakers and I should now like to focus my answer on two aspects. O halde tekrar ediyorum, tüm konuşmacılara teşekkür etmek istiyorum ve şimdi cevabımı iki konuya odaklamak istiyorum. More Sentences
4	Common Usage	focus v.	odaklanmak
As the candidate countries supported the EU's positions our attention focuses particularly on Japan, but also on Russia. Aday ülkeler AB'nin tutumunu destekledikçe dikkatimiz özellikle Japonya'ya ve aynı zamanda Rusya'ya odaklanmaktadır. More Sentences
General
5	General	focus n.	odak noktası
In particular, we need to bring our political dialogue into sharper focus. Özellikle de siyasi diyaloğumuzu daha keskin bir odak noktasına getirmemiz gerekiyor. More Sentences
6	General	focus n.	odak
The focus of evil is in Iraq, not in the United States. Kötülüğün odağı ABD'de değil Irak'tadır. More Sentences
7	General	focus n.	odaklama
It is, therefore, in these fields that the Commission and Parliament must focus their main concerns. Dolayısıyla Komisyon ve Parlamentonun temel kaygılarını bu alanlara odaklaması gerekmektedir. More Sentences
8	General	focus n.	ilgi odağı
This is unacceptable and needs to be the focus of more attention. Bu kabul edilemez ve daha fazla ilgi odağı olmalıdır. More Sentences
9	General	focus v.	odaklamak
The murder of Professor Marco Biagi focuses the debate on terrorism once again. Profesör Marco Biagi'nin öldürülmesi tartışmaları bir kez daha terörizme odakladı. More Sentences
Computer
10	Computer	focus n.	odak
The Commission has now identified five focus areas of strategic importance. Komisyon şimdi stratejik öneme sahip beş odak alanı belirlemiştir. More Sentences
Math
11	Math	focus n.	odak
A key focus of its activities is developing small and medium-sized businesses. Faaliyetlerinin önemli bir odağı küçük ve orta ölçekli işletmelerin geliştirilmesidir. More Sentences
Linguistics
12	Linguistics	focus n.	odak
Sadly, a retrograde step has been taken in the form of the new Forest Focus programme. Ne yazık ki yeni Orman Odak programı ile geriye doğru bir adım atılmıştır. More Sentences
General
13	General	focus n.	mihrak
14	General	focus n.	foküs
15	General	focus n.	merkez
16	General	focus n.	bakılan/önem verilen/üzerinde durulan şey/konu/mesele
17	General	focus n.	aktivite merkezi
18	General	focus n.	yakın dikkat
19	General	focus n.	yüksek dikkat
20	General	focus n.	konsantrasyon
21	General	focus n.	bir şeyin net olarak anlaşıldığı veya algılandığı durum
22	General	focus n.	kültürün daha karmaşık ve ayrıntılı olan yönü
23	General	focus n.	vurgu
24	General	focus v.	bir noktada toplamak
25	General	focus v.	fokus yapmak
26	General	focus v.	odağa getirmek
27	General	focus v.	odak ayarı yapmak
28	General	focus v.	belirli bir noktaya veya amaca yönlendirmek
29	General	focus v.	ilgi veya enerjiyi yoğunlaştırmak
Politics
30	Politics	focus v.	bir noktaya toplanmak
Computer
31	Computer	focus n.	information builders adlı yazılım şirketinin geliştirdiği bir veri tabanı yönetim sistemi
32	Computer	focus n.	(grafiksel kullanıcı arayüzünde) halihazırda aktif bir elemanı belirten gösterge
33	Computer	focus expr.	odakla
Television
34	Television	focus v.	(televizyon tüpündeki elektron ışınlarını) parlak küçük bir nokta şeklinde odaklamak
Medical
35	Medical	focus n.	fokus
36	Medical	focus n.	lokalize bir enfeksiyon veya hastalığın vücutta etkili olduğu bölüm
Optics
37	Optics	focus n.	odak uzaklığı
38	Optics	focus n.	gözle açık ve net olarak görülebilen alan
39	Optics	focus n.	merceğin netleştirebildiği alan
40	Optics	focus n.	merceğin ışık ışınlarının toplandığı veya dağıldığı odak noktası
41	Optics	focus n.	merceğin odak uzaklığı
42	Optics	focus n.	odak noktası ile karşılık gelen birincil düzlem arasındaki mesafe
43	Optics	focus n.	görüntünün temiz ve net olması
Math
44	Math	focus n.	doğrultman doğrusu ile bağlantısı bir konik kesit belirten sabit nokta
Geometry
45	Geometry	focus n.	(koniklerde, hiperbolde) odak noktası
Physics
46	Physics	focus n.	ışık ışınları, ısı gibi radyasyonun kırıldıktan veya yansıdıktan sonra bir araya geldiği nokta
Marine Biology
47	Marine Biology	focus n.	balık pulunun önce oluşan orta kısmı
Linguistics
48	Linguistics	focus n.	cümle veya pasajdaki en önemli ifade
Archaeology
49	Archaeology	focus n.	(amerikan arkeolojisinde) neredeyse aynı özellikleri taşıyan buluntuları içeren bir grup bileşenin oluşturduğu bir sınıflandırma birimi
Geology
50	Geology	focus n.	depremin merkezi
Photography
51	Photography	focus n.	odak odacığı
52	Photography	focus n.	fotografik ortamda ışığın bir noktada birleşmesi
Archaic
53	Archaic	focus n.	şömine
54	Archaic	focus n.	ocak

Significados de "focus" con otros términos en diccionario inglés turco: 225 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	focus on v.	odaklanmak
I would like to focus on sport. Spora odaklanmak istiyorum. More Sentences
2	General	out of focus adj.	odak dışı
That's a little out of focus. Biraz odak dışı kalmış. More Sentences
Physics
3	Physics	main focus n.	ana odak
The main focus here, then, must be on the essentials. O halde burada ana odak noktası temel ihtiyaçlar olmalıdır. More Sentences
General
4	General	focus of interest n.	ilgi odağı
5	General	focus group n.	hedef grup
6	General	area of focus n.	faaliyet alanı
7	General	long focus lens n.	uzun odaklı mercek
8	General	seismic focus n.	deprem merkezi
9	General	soft-focus lens n.	flu mercek
10	General	focus group n.	odak grubu
11	General	out of focus film n.	bulanık film
12	General	out of focus film n.	flu film
13	General	contrastive focus n.	karşıtsal odak
14	General	presentational focus n.	sunumsal odak
15	General	focus group discussion n.	odak grup görüşmesi
16	General	focus of audit n.	denetim odağı
17	General	focus of supervision n.	denetim odağı
18	General	small focus n.	küçük odak
19	General	focus on v.	tüm dikkatini vermek
20	General	come into focus v.	odağa girmek
21	General	throw out of focus v.	arka plana atmak
22	General	focus one's attention on v.	ağırlık vermek
23	General	throw background out of focus v.	arka plana atmak
24	General	focus on v.	bir noktada toplamak
25	General	focus one's energy on studies v.	çalışmalara ağırlık vermek
26	General	focus one's attention on works v.	çalışmalara ağırlık vermek
27	General	focus the attention v.	dikkati yoğunlaştırmak
28	General	focus attention v.	konsantre olmak
29	General	focus attention v.	dikkatini bir yöne vermek
30	General	focus attention v.	dikkatini toplamak
31	General	can not focus v.	odaklanamamak
32	General	focus one's attention on v.	-e dikkatini çevirmek
33	General	get out of focus v.	netliğini yitirmek
34	General	get out of focus v.	bulanıklaştırmak
35	General	focus on v.	zihnini toplamak
36	General	focus on one's work v.	kendini işe vermek
37	General	focus on studying v.	çalışmaya odaklanmak
38	General	focus on work v.	çalışmaya odaklanmak
39	General	give full attention/focus to something v.	tüm dikkatini vermek
40	General	focus on v.	bütün dikkatini vermek
41	General	give full attention/focus to something v.	bütün dikkatini vermek
42	General	focus on growth v.	büyümeye odaklanmak
43	General	focus real-world v.	gerçek dünyaya odaklanmak
44	General	become the focus of v.	odağına yerleşmek
45	General	become the focus of v.	odağına yerleşmek
46	General	become the focus of v.	odağı haline gelmek
47	General	focus group v.	fikirleri uygulanabilirliklerini değerlendirmek üzere bir odak grubunun incelemesine sunmak
48	General	in focus adj.	odaklanmış
49	General	in focus adj.	iyi ayar edilmiş
50	General	out of focus adj.	flu
51	General	out of focus adj.	odaklanmamış
52	General	out of focus adj.	iyi ayar edilmemiş
53	General	in focus adj.	iyi odaklanmış
54	General	out-of-focus adj.	bulanık
55	General	out-of-focus adj.	flu
56	General	out of focus adj.	bulanık
Phrasals
57	Phrasals	focus something on someone or something v.	bir şeyi birine/bir şeye odaklamak
58	Phrasals	focus something on someone or something v.	bir şeyi birine/bir şeye fokuslamak/fokus yapmak
59	Phrasals	focus something on someone or something v.	bir şeyin odak noktasını birine/bir şeye yöneltmek
60	Phrasals	focus something on someone or something v.	bir şeyin odak noktasını birine/bir şeye vermek/çevirmek
61	Phrasals	focus on v.	fokus yapmak
62	Phrasals	focus on v.	odaklamak
63	Phrasals	focus on v.	dikkatini çekmek
64	Phrasals	focus on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) odaklamak
65	Phrasals	focus on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) fokuslamak/fokus yapmak
66	Phrasals	focus on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) merkezine almak
67	Phrasals	focus on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) odaklanmak
68	Phrasals	focus on (someone or something) v.	odak noktasını (birine/bir şeye) yöneltmek
69	Phrasals	focus on (someone or something) v.	odak noktasını (birine/bir şeye) vermek/çevirmek
Colloquial
70	Colloquial	our primary focus n.	önceliğimiz
71	Colloquial	in focus adj.	açıkça anlaşılmış
72	Colloquial	in focus expr.	açık
73	Colloquial	in focus expr.	çok iyi anlaşılmış
74	Colloquial	in focus expr.	çok iyi bilinen
75	Colloquial	now focus expr.	şimdi dikkatini ver
Idioms
76	Idioms	be out of focus v.	açık olmamak
77	Idioms	come into focus v.	açık ve belirgin olmak
78	Idioms	be out of focus v.	açıkça anlaşılmamak
79	Idioms	come into focus v.	anlaşılır olmak
80	Idioms	come into focus v.	belirginleşmek
81	Idioms	go out of focus v.	bulanık resim vermek
82	Idioms	go out of focus v.	bulanık görmek
83	Idioms	come into focus v.	görüş açısına gelmek
84	Idioms	focus on the main points v.	en önemli şeylere odaklanmak
85	Idioms	bring into focus v.	fokuslamak
86	Idioms	focus on the main points v.	en önemli noktalara değinmek
87	Idioms	be out of focus v.	karanlıkta kalmak
88	Idioms	bring into focus v.	odaklamak
89	Idioms	place particular focus on v.	ayrı bir parantez açmak
90	Idioms	bring (something) into focus v.	(bir şeyi) fokuslamak
91	Idioms	bring (something) into focus v.	(bir şeyi) odaklamak
92	Idioms	bring (something) into focus v.	(bir şeyi) netlemek
93	Idioms	bring (something) into focus v.	(bir şeyi) gözler önüne sermek
94	Idioms	bring (something) into focus v.	(bir şeyi) vurgulamak
95	Idioms	bring (something) into focus v.	(bir şeyi) görünür kılmak
96	Idioms	get into focus v.	odağa girmek
97	Idioms	get into focus v.	net görünmek
98	Idioms	get into focus v.	odağa sokmak
99	Idioms	get into focus v.	odaklamak
100	Idioms	get into focus v.	netlemek
101	Idioms	get into focus v.	daha iyi anlaşılmak
102	Idioms	get into focus v.	odak noktası olmak
103	Idioms	get into focus v.	farklı bir açıdan görülmek
104	Idioms	in focus expr.	açık ve net
Speaking
105	Speaking	we'll now focus on the matches going forward expr.	artık önümüzdeki maçlara bakacağız
106	Speaking	turn off your mobile and focus on your studying expr.	cep telefonunu kapa ve çalışmana odaklan
107	Speaking	please focus expr.	lütfen dikkatini ver
108	Speaking	what you focus on, you magnify expr.	neye odaklanırsan onu büyütürsün
Trade/Economic
109	Trade/Economic	global focus strategy n.	evrensel bakış stratejisi
110	Trade/Economic	focus group interview n.	hedef grup mülakatı
111	Trade/Economic	customer focus n.	müşteri odağı
112	Trade/Economic	customer focus n.	müşteri odaklılık
113	Trade/Economic	focus groups n.	odak grupları
114	Trade/Economic	focus creep n.	proje kapsamının kontrol edilemeyecek ölçüde büyüyüp genişlemesi
115	Trade/Economic	focus on profit v.	kara odaklanmak
Politics
116	Politics	become a focus of anti-secular activities v.	laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmak
117	Politics	become a focus for anti-sharia activities v.	şeriat karşıtı eylemlerin odağı olmak
118	Politics	become a focus of anti-sharia activities v.	şeriat karşıtı eylemlerin odağı olmak
Advertising
119	Advertising	focus group interview n.	tüketici kümesi tartışması
Technical
120	Technical	chemical focus n.	kimyasal olarak en etkili ışınların görsel olarak etkili olanlardan ayrılarak bir araya getirildiği odak
121	Technical	chemical focus n.	kimyasal odak
122	Technical	astigmatic focus n.	astigmat odak
123	Technical	sagittal focus n.	bakışım bölümü odak düzlemi
124	Technical	double focus tube n.	çift odaklı tüp
125	Technical	line focus n.	çizgi odağı
126	Technical	variable focus lens n.	değişir odaklı mercek
127	Technical	variable focus lens n.	foküsü değişebilen objektif
128	Technical	gabor focus n.	gabor odağı
129	Technical	gaussian focus n.	gauss odağı
130	Technical	through-focus series n.	katmanlı odaklama dizisi
131	Technical	mini and micro focus x-ray tubes n.	mini ve mikro odaklı x-ışını tüpleri
132	Technical	actual focal spot size of mini and micro focus x-ray tubes n.	mini ve mikro odaklı x-ışını tüplerinin gerçek odak noktası büyüklüğü
133	Technical	depth of focus n.	odak derinliği
134	Technical	focus chart n.	odak grafiği
135	Technical	depth of focus n.	netlik derinliği
136	Technical	focus group n.	odak grup
137	Technical	focus wobbler n.	odak yalpalayıcı
138	Technical	plane of focus n.	odak düzlemi
139	Technical	focus shift n.	odak kayması
140	Technical	focus control n.	odaklama kontrolü
141	Technical	auto-focus n.	otomatik odak
142	Technical	imaginary focus n.	sanal odak
143	Technical	fixed focus objective n.	sabit odaklı objektif
144	Technical	line focus n.	satır odaklama
145	Technical	long focus lens n.	uzun odaklı mercek
146	Technical	long focus lens n.	uzun odaklı objektif
147	Technical	variable focus lens n.	zoom merceği
148	Technical	auto-focus v.	otomatik odaklamak
149	Technical	out-of-focus adj.	odaklanmamış
150	Technical	fixed focus adj.	sabit odaklı
Computer
151	Computer	current focus n.	geçerli odak
152	Computer	input focus n.	giriş odağı
153	Computer	subject focus n.	konu alanı
154	Computer	center focus n.	merkezi odak
155	Computer	auto-focus n.	otomatik odaklama
156	Computer	auto-focus n.	otomatik netlik
157	Computer	auto focus n.	otomatik odak
158	Computer	font focus logo n.	yazı tipi odağı
159	Computer	font focus n.	yazı tipi odağı
160	Computer	2nd focus n.	2 odak
161	Computer	field has focus expr.	alan odaklı
162	Computer	toolbar focus expr.	araç çubuğu odakla
163	Computer	on got focus expr.	odaklanıldığında
164	Computer	set focus on expr.	odakla
165	Computer	on lost focus expr.	odaklanma sonlandığında
166	Computer	set focus expr.	odakla
Informatics
167	Informatics	depth of focus n.	odak derinliği
Telecom
168	Telecom	depth of focus n.	fokus derinliği
169	Telecom	depth of focus n.	netleme derinliği
Electric
170	Electric	focus control n.	odaklama kontrolü
171	Electric	line focus n.	satır odaklama
Medical
172	Medical	focus in lower extremities and pelvic veins n.	alt ekstremite ve pelvik venlerde odak
173	Medical	focus of infection n.	infeksiyon odağı
174	Medical	tumor focus n.	tümör odağı
Psychology
175	Psychology	focus of control n.	denetim odağı
176	Psychology	sensate focus n.	duyu odağı
177	Psychology	focus of control n.	kontrol odağı
178	Psychology	weapon-focus effect n.	silah odağı etkisi
Mental Health
179	Mental Health	focus group n.	odak grubu
Dentistry
180	Dentistry	radioopaque focus n.	radyopak odak
Optics
181	Optics	prime focus n.	asal odak
182	Optics	depth of focus n.	görme derinliği
183	Optics	principal focus n.	temel odak
184	Optics	aplanatic focus n.	uzaklaşan ışınların objektiften küresel sapma olmadan geçtiği nokta veya odak
185	Optics	conjugate focus n.	konjuge fokus
186	Optics	conjugate focus n.	konjuge odak
Physics
187	Physics	principal focus n.	ana odak
188	Physics	principal focus n.	asal odak
189	Physics	main focus n.	ana merkez
190	Physics	principal focus n.	esas odak
191	Physics	virtual focus n.	görünür odak
192	Physics	principal focus n.	odak noktası
Apiculture
193	Apiculture	focus of infection n.	enfeksiyon merkezi
Linguistics
194	Linguistics	information focus n.	bilgi odağı
195	Linguistics	message focus n.	ileti odaklılık
196	Linguistics	selection of focus n.	odak seçimi
197	Linguistics	unmarked focus n.	olağan odak
198	Linguistics	form-focus adj.	yapı odaklı
Geology
199	Geology	deep focus n.	derin odak
Boxing
200	Boxing	focus mitts n.	odak eldiveni
Cinema
201	Cinema	detail focus n.	ayrı çekimi
202	Cinema	deep focus shot n.	derin odaklı çekim
203	Cinema	variable focus lens n.	değişir odaklı mercek
204	Cinema	deep-focus photography n.	derinlemesine görüntü
205	Cinema	fixed focus n.	değişmez odak
206	Cinema	fixed focus lens n.	değişmez odaklı mercek
207	Cinema	focus puller n.	odaklayıcı
208	Cinema	focus puller n.	birinci kamera asistanı
209	Cinema	focus puller n.	hareketli çekimlerde kameranın netlik ayarını yapan kimse
210	Cinema	in focus expr.	odakta
Photography
211	Photography	long focus n.	büyük odak uzunluğu
212	Photography	variable focus lens n.	değişken odak uzunluklu objektif
213	Photography	real focus n.	gerçek odak
214	Photography	virtual focus n.	görünen odak
215	Photography	image focus n.	görüntü odak
216	Photography	depth of focus n.	odak derinliği
217	Photography	object focus n.	nesne odak
218	Photography	virtual focus n.	zahiri odak
219	Photography	automatic focus n.	otomatik odaklama sistemi
220	Photography	automatic focus n.	otomatik odaklama özelliğine sahip nesne
221	Photography	soft focus n.	yumuşak odak
222	Photography	soft focus n.	(fotoğrafta) yumuşak görüntü
223	Photography	soft-focus adj.	(fotografik görüntü) yumuşak hatlı
224	Photography	soft-focus adj.	(lens) keskin odak yapamayan
225	Photography	soft-focus adj.	(mercek) yumuşak odaklı fotoğraf çeken