Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
Technical | ||||
Technical | çözücü madde | solvent n. | ||
It's a solvent firm. O bir çözücü madde firması. More Sentences |
||||
General | ||||
General | çözücü madde | dissolving agent n. | ||
Technical | ||||
Technical | çözücü madde | dissolvent n. | ||
Technical | çözücü madde | deflocculation agent n. | ||
Technical | çözücü madde | dispersing agent n. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
Technical | ||
Technical | çözücü veya eritici madde | resolvent n. |
Technical | çözücü (madde) | resolvent adj. |
Construction | ||
Construction | bağ çözücü madde | release agent n. |
Food Engineering | ||
Food Engineering | baharat veya otun çözücü ekstraksiyonu ile hazırlanan ve gıdaları tatlandırıp renklendirmede kullanılan bir madde | oleoresin n. |
Chemistry | ||
Chemistry | çözünür madde ve çözücü karışımı | solvate n. |
Painting | ||
Painting | boya yapmak için pigmentlerle karıştırılan (keten tohumu yağı) çözücü madde | oil n. |
Slang | ||
Slang | kafayı bulmak için yapıştırıcı/çözücü madde koklayan kimse | huffer n. |
Slang | kafa yapsın diye yapıştırıcı/çözücü madde soluyan kimse | huffer n. |