öğütlemek

Significados de "öğütlemek" en diccionario inglés turco : 14 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	öğütlemek	advise v.
I advised Tom to accept the offer. Tom'a teklifi kabul etmesini öğütledim. More Sentences
General
2	General	öğütlemek	advise v.
My father advised me not to be lazy. Babam bana tembel olmamamı öğütledi. More Sentences
3	General	öğütlemek	preach v.
If they think it is a wrong system they should practise what they are preach. Bunun yanlış bir sistem olduğunu düşünüyorlarsa, öğütlediklerini uygulamalıdırlar. More Sentences
4	General	öğütlemek	admonish v.
Teach and admonish one another with all wisdom. Tüm bilgelikle birbirinize öğretin ve öğütleyin. More Sentences
5	General	öğütlemek	warn v.
6	General	öğütlemek	counsel v.
7	General	öğütlemek	recommend v.
8	General	öğütlemek	advertise [obsolete] v.
9	General	öğütlemek	advertize [obsolete] v.
10	General	öğütlemek	concionate [obsolete] v.
11	General	öğütlemek	pulpit v.
Phrasals
12	Phrasals	öğütlemek	advise on v.
Archaic
13	Archaic	öğütlemek	predicate v.
14	Archaic	öğütlemek	sermon v.

Significados de "öğütlemek" con otros términos en diccionario inglés turco: 13 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	hararetle öğütlemek	exhort v.
2	General	hararetle öğütlemek	adhort v.
Phrasals
3	Phrasals	(bir şey yapmasını) öğütlemek	exhort (one) to (do something) v.
4	Phrasals	birine bir şeyi yapmamasını öğütlemek	advise someone against doing something v.
5	Phrasals	(birine bir şeyi) yapmamasını öğütlemek	advise (one) against (something) v.
6	Phrasals	(bir şeyi) yapmamasını öğütlemek	advise against (something) v.
7	Phrasals	yapmamasını öğütlemek	advise against doing v.
8	Phrasals	birine bir şeyi yapmamasını öğütlemek	advise someone against doing something v.
9	Phrasals	(birine bir şeyi) yapmamasını öğütlemek	advise (one) against (something) v.
10	Phrasals	(bir şeyi) yapmamasını öğütlemek	advise against (something) v.
11	Phrasals	yapmamasını öğütlemek	advise against doing v.
Idioms
12	Idioms	birinin bir şey yapmasını öğütlemek	exhort someone to do something v.
13	Idioms	yapmasını öğütlemek	exhort to do v.