üretici

Significados de "üretici" en diccionario inglés turco : 27 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	üretici	producer n.
It is not only a question of child labour, but children are also sold as slaves by one cocoa producer to another. Mesele sadece çocuk işçiliği değil, çocuklar aynı zamanda bir kakao üreticisi tarafından diğerine köle olarak satılıyor. More Sentences
General
2	General	üretici	producer n.
It is not only a question of child labour, but children are also sold as slaves by one cocoa producer to another. Mesele sadece çocuk işçiliği değil, çocuklar aynı zamanda bir kakao üreticisi tarafından diğerine köle olarak satılıyor. More Sentences
3	General	üretici	manufacturer n.
In the past, the Commission has had to fine vehicle manufacturers which have blocked parallel trade. Geçmişte Komisyon, paralel ticareti engelleyen araç üreticilerine para cezası vermek zorunda kalmıştır. More Sentences
4	General	üretici	grower n.
We are going to ban tobacco advertising, but each year millions in European subsidies go to tobacco growers. Tütün reklamlarını yasaklayacağız, ancak Avrupa'da her yıl milyonlarca dolarlık sübvansiyon tütün üreticilerine gidiyor. More Sentences
Trade/Economic
5	Trade/Economic	üretici	producer n.
It is not only a question of child labour, but children are also sold as slaves by one cocoa producer to another. Mesele sadece çocuk işçiliği değil, çocuklar aynı zamanda bir kakao üreticisi tarafından diğerine köle olarak satılıyor. More Sentences
Technical
6	Technical	üretici	producer n.
It is not only a question of child labour, but children are also sold as slaves by one cocoa producer to another. Mesele sadece çocuk işçiliği değil, çocuklar aynı zamanda bir kakao üreticisi tarafından diğerine köle olarak satılıyor. More Sentences
Textile
7	Textile	üretici	manufacturer n.
In the past, the Commission has had to fine vehicle manufacturers which have blocked parallel trade. Geçmişte Komisyon, paralel ticareti engelleyen araç üreticilerine para cezası vermek zorunda kalmıştır. More Sentences
Tobacco
8	Tobacco	üretici	maker n.
The better the product, the more the maker should welcome this directive. Ürün ne kadar iyi olursa, üretici bu yönergeyi o kadar memnuniyetle karşılamalıdır. More Sentences
General
9	General	üretici	breeder n.
10	General	üretici	supplier n.
11	General	üretici	generator n.
12	General	üretici	fabricant n.
13	General	üretici	hatcher n.
14	General	üretici	occasioner n.
15	General	üretici	portoir n.
16	General	üretici	sire n.
17	General	üretici	producing adj.
18	General	üretici	generating adj.
19	General	üretici	reproductive adj.
20	General	üretici	generative adj.
21	General	üretici	generant adj.
Trade/Economic
22	Trade/Economic	üretici	production unit n.
23	Trade/Economic	üretici	producing adj.
Technical
24	Technical	üretici	generator n.
25	Technical	üretici	steam generator n.
Computer
26	Computer	üretici	device map n.
Linguistics
27	Linguistics	üretici	generative adj.

Significados de "üretici" con otros términos en diccionario inglés turco: 156 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Trade/Economic
1	Trade/Economic	genişletilmiş üretici sorumluluğu	extended producer responsibility n.
The guiding principle behind the directives is the Extended Producers Responsibility. Direktiflerin arkasındaki yol gösterici ilke Genişletilmiş Üretici Sorumluluğudur. More Sentences
2	Trade/Economic	üretici ülke	producer country n.
The demand and consumption of these products also concerns the producer countries. Bu ürünlerin talebi ve tüketimi üretici ülkeleri de ilgilendirmektedir. More Sentences
3	Trade/Economic	üretici fiyatları	producer prices n.
They are calling for producer prices which cover the cost of production and afford them a profit. Üretim maliyetini karşılayan ve kendilerine kar sağlayan üretici fiyatları talep ediyorlar. More Sentences
4	Trade/Economic	yerel üretici	local manufacturer n.
We must leave raw materials so that local manufacturers can process them. Yerel üreticilerin işleyebilmesi için hammadde bırakmalıyız. More Sentences
5	Trade/Economic	yerel üretici	local producer n.
When I was in Cape Town for the ACP, it was absurd that local producers were asking me to help them. ACP için Cape Town'dayken yerel üreticilerin benden kendilerine yardım etmemi istemeleri çok saçmaydı. More Sentences
Agriculture
6	Agriculture	üretici örgütleri	producer organizations n.
The second point concerns the emphasis in the resolution on the operational programmes of producer organisations. İkinci nokta, kararda üretici örgütlerinin operasyonel programlarına yapılan vurguyla ilgilidir. More Sentences
General
7	General	üretici çıkışlı	ex manufacturer n.
8	General	üretici firma	producing company n.
9	General	üretici dilbilgisi	generative grammar n.
10	General	üretici güçler	forces of production n.
11	General	yerli üretici	domestic manufacturer n.
12	General	lider üretici (firma)	top producer n.
13	General	büyük üretici	top producer n.
14	General	politika üretici	policymaker n.
15	General	artmış üretici	hyperproducer n.
16	General	hızlı üretici	hyperproducer n.
17	General	evrenin biçimsel, faal veya üretici prensiplerine ait	male adj.
18	General	evrenin biçimsel, faal veya üretici prensipleri ile ilişkili	male adj.
19	General	üretici anlamı veren son ek	-genetic suf.
20	General	üretici anlamı veren son ek	-ist suf.
Trade/Economic
21	Trade/Economic	bayi stoklarını finanse etmek veya tüketiciye kredi kullandırmak için üretici firma tarafından oluşturulan finans şirketi	captive finance company n.
22	Trade/Economic	hatalı olduğu anlaşılan ürün için üretici tarafından yapılan iade çağrısı	recall n.
23	Trade/Economic	yeniden üretici	remanufacturer n.
24	Trade/Economic	alt üretici	sub-manufacturer n.
25	Trade/Economic	alt üretici	sub-producer n.
26	Trade/Economic	birincil üretici	primary producer n.
27	Trade/Economic	en düşük maliyetli üretici	lowest cost producer n.
28	Trade/Economic	en düşük maliyetli üretici	lowest-cost producer n.
29	Trade/Economic	fason üretici	contract manufacturer n.
30	Trade/Economic	marjinal üretici	marginal producer n.
31	Trade/Economic	rekabet gücü yüksek, etkin üretici	competitive n.
32	Trade/Economic	sözleşmeli üretici	contract producer n.
33	Trade/Economic	toplam üretici fazlası	total producer surplus n.
34	Trade/Economic	tam donanımlı üretici	full-fledged manufacturer n.
35	Trade/Economic	üretici fiyatı	producer price n.
36	Trade/Economic	üretici fiyat endeksi	producer price index n.
37	Trade/Economic	üretici artığı	producer surplus n.
38	Trade/Economic	üretici imzası	signature of manufacturer n.
39	Trade/Economic	üretici stoku	circulation stock n.
40	Trade/Economic	üretici sermayesi	producer's capital n.
41	Trade/Economic	üretici ya da imalatçı	supplier n.
42	Trade/Economic	üretici rantı	producer's rent n.
43	Trade/Economic	üretici taraf	the manufacturer (producing party) n.
44	Trade/Economic	üretici fiyat endeksi (üfe)	producer price index (ppi) n.
45	Trade/Economic	üretici-kullanıcı	produser n.
46	Trade/Economic	üretici sermaye üretim	producers capital n.
47	Trade/Economic	üretici rantı	producer surplus n.
48	Trade/Economic	üretici kazancı	producer's surplus n.
49	Trade/Economic	üretici sermaye	productive capital n.
50	Trade/Economic	üretici kooperatifi	producer cooperative n.
51	Trade/Economic	üretici dengesi	producer's equilibrium n.
52	Trade/Economic	üretici sınıf	productive class n.
53	Trade/Economic	üretici beyanı	manufacturer's declaration n.
54	Trade/Economic	üretici hatası	manufacturer’s defect n.
55	Trade/Economic	üretici gücü	producer power n.
56	Trade/Economic	üretici dengesi	producer equilibrium n.
57	Trade/Economic	üretici pazarı	producer market n.
58	Trade/Economic	üretici fiyatları endeksi (üfe)	producer price index (ppi) n.
59	Trade/Economic	üretici fiyat endeksi	producer price index (ppi) n.
60	Trade/Economic	üretici fazlası	producer surplus n.
61	Trade/Economic	üretici sermaye	producer's capital n.
62	Trade/Economic	üretici fiyat endeksi	producer price index n.
63	Trade/Economic	üretici kusuru	manufacturer’s defect n.
64	Trade/Economic	üretici kooperatifi	producer co-operative n.
65	Trade/Economic	üretici fiyatları	producer's price index n.
66	Trade/Economic	üretici rantı ve tüketici rantının toplamı	total surplus n.
67	Trade/Economic	üretici markası	producer's brand n.
68	Trade/Economic	üretici olmayan sermaye	unproductive capital n.
69	Trade/Economic	üretici işçilik	production labor n.
70	Trade/Economic	üretici rizikosu	producers risk n.
71	Trade/Economic	üretici işçilik	productive labor n.
72	Trade/Economic	üretici riski	producer's risk n.
73	Trade/Economic	yardımsız iş göremeyen beceriksiz üretici	lame duck n.
74	Trade/Economic	yerli üretici	domestic producer n.
75	Trade/Economic	ürünün belirlenen fiyatın altında satılmayacağı yönünde üretici ile perakendeci arasında imzalanan anlaşma	fair-trade agreement n.
76	Trade/Economic	bira üreticisinin sahibi olduğu ve öncelikli olarak bu üreticinin biralarını satan barda servis edilen üretici dışı bira	guest beer n.
Industry
77	Industry	üretici mührü	imprint n.
Technical
78	Technical	beyaz gürültü üretici	white noise generator n.
79	Technical	doğru akım üretici	amplidyne n.
80	Technical	doğru akım üretici	amplidyne generator n.
81	Technical	dişli grubu ve üretici bölümü tek bir komponent içinde olan ve uçak motorundan aldığı dönüyle elektrik üreten jeneratör	integrated drive generator n.
82	Technical	gaz üretici	gas making equipment n.
83	Technical	gaz üretici	gas producer n.
84	Technical	güç üretici	power breeder n.
85	Technical	ikaz üretici	pulse generator n.
86	Technical	sesüstü üretici	ultrasonic generator n.
87	Technical	üretici tanıtım plakası	type plate n.
88	Technical	üretici renk	complementary color n.
89	Technical	üretici göze	matrixl n.
90	Technical	üretici çekincesi	producer's risk n.
91	Technical	üretici program	generator program n.
92	Technical	üretici firma tarafından yayınlanan bilgi	service bulletin n.
93	Technical	üretici plakası	gearbox type plate n.
94	Technical	üretici riski	producer's risk n.
95	Technical	üretici program	generating program n.
96	Technical	yeniden üretici	reproducer n.
97	Technical	seri numarası, üretici, ağırlık ve metalin saflığının yazılı olduğu metal plaka	hall-mark n.
Computer
98	Computer	iphone gibi elektronik cihazlara üretici tarafından konulmuş yazılım kısıtlamalarının kaldırılması/aşılması	jail breaking n.
99	Computer	iphone gibi elektronik cihazlara üretici tarafından konulmuş yazılım kısıtlamalarının kaldırılması/aşılması	jailbreaking n.
100	Computer	kullanıcı üretici	produser n.
101	Computer	program üretici	program generator n.
102	Computer	ses üretici	reproducer n.
103	Computer	üretici kodu	firmware code n.
104	Computer	üretici program	generating program n.
105	Computer	üretici no	supplier id n.
106	Computer	üretici tarafından konulmuş yazılım kısıtlamaları kaldırılmış (telefon)	jailbroken n.
107	Computer	üretici adı	supplier name n.
108	Computer	üretici dosyalarının konumu	copy manufacturer's files from n.
109	Computer	üretici kodu	assembly code n.
110	Computer	üretici program	generator program n.
111	Computer	üretici izlence	generator program n.
112	Computer	yeniden üretici yineleyici	regenerative repeater n.
113	Computer	üretici yazılımı	firmware n.
Informatics
114	Informatics	çekişmeli üretici ağlar	generative adversarial networks n.
115	Informatics	yerli kod üretici	native code generator n.
Telecom
116	Telecom	baz istasyon üretici kodu	base station manufacturer code n.
117	Telecom	yeniden üretici bölümü	regenerator section n.
Textile
118	Textile	fason üretici	subcontractor n.
Automotive
119	Automotive	araba modeline üretici tarafından yapılan makyaj	facelift n.
120	Automotive	titreşimli sinyal üretici	pulse signal generator n.
121	Automotive	üretici opsiyonları	factory options n.
122	Automotive	voltaj üretici sensör	voltage-generating sensor n.
123	Automotive	üretici temsilcisi	counterman n.
Aeronautic
124	Aeronautic	dişli grubu ve üretici bölümü tek bir komponent içinde olan ve uçak motorundan aldığı dönüyle elektr	integrated drive generator n.
Marine
125	Marine	bir role halatın üretici tanımlama sertifikası	certificate of one coil of steel wire rope n.
126	Marine	bir role naylon halatın üretici tanımlama sertifikası	certificate of one coil of nylon rope n.
127	Marine	pistonlu tip dalga üretici	piston-type wave generator n.
128	Marine	pistonlu dalga üretici	plunger-type wave generator n.
129	Marine	sarkaç tip dalga üretici	pendulum-type wave generator n.
130	Marine	üretici levhası	builder's plate n.
131	Marine	üretici plakası	builder's plate n.
Petrol
132	Petrol	üretici ve arazi sahipleri arasında kira kontratı gibi anlaşmaları müzakere eden kimse	landsman n.
Medical
133	Medical	lökosit üretici	vinblastine n.
Psychology
134	Psychology	üretici gramer	generative grammar n.
Physiology
135	Physiology	idrar üretici (nefron)	uriniparous adj.
Food Engineering
136	Food Engineering	kullanıcıya olası bir zarar vermesini önlemek amacıyla zorunlu bir onarım için üretici tarafından ürünün geri istenmesi	food recall n.
Gastronomy
137	Gastronomy	bira üreticisinin sahibi olduğu ve öncelikli olarak bu üreticinin biralarını satan barda servis edilen üretici dışı bira	guest-beer n.
Statistics
138	Statistics	üretici riski	producer's risk n.
139	Statistics	yeniden üretici süreç	regenerative process n.
Chemistry
140	Chemistry	hidrojen üretici yenim	hydrogen producing corrosion n.
Biology
141	Biology	yüksek derecede pigmentli veya pigment üretici bir organel, organ veya mikroorganizma	chromogen n.
142	Biology	üretici anlamı veren son ek	-poietic suf.
Marine Biology
143	Marine Biology	üretici fiyatı	farm gate price n.
Linguistics
144	Linguistics	üretici-dönüşümsel dilbilgisi	transformational-generative grammar n.
145	Linguistics	üretici işlemler	production processes n.
146	Linguistics	üretici dönüşümlü dilbilgisi	tg grammar n.
147	Linguistics	üretici sesbilgisi	generative phonology n.
148	Linguistics	üretici dilbilgisi	generative grammar n.
149	Linguistics	üretici sesbilim	generative phonology n.
150	Linguistics	üretici anlambilim	generative semantics n.
151	Linguistics	üretici-dönüşümsel dilbilgisi	transformational generative grammar n.
152	Linguistics	üretici sınav	production test n.
153	Linguistics	üretici dilbilgisine ait	generative adj.
154	Linguistics	(üretici dilbilgisinde) dönüşüm kurallarından birini ifade eden	cyclic adj.
Military
155	Military	darbe üretici	impulse generator n.
156	Military	üretici ikmal safhası	producer phase supply n.