adaletsiz - Turco Inglés Diccionario

adaletsiz

Significados de "adaletsiz" en diccionario inglés turco : 24 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
adaletsiz unjust adj.
This is an unjust, discriminatory and savage way of applying the Sharia, the Islamic law.
Bu, İslam hukuku olan Şeriat'ın adaletsiz, ayrımcı ve vahşi bir şekilde uygulanmasıdır.

More Sentences
adaletsiz unfair adj.
I must say that we are often very unfair in this respect.
Bu konuda genellikle çok adaletsiz olduğumuzu söylemeliyim.

More Sentences
General
adaletsiz inequitable adj.
The distribution of resources was deemed inequitable.
Kaynakların adaletsiz dağıtılması hoş karşılanmıyordu.

More Sentences
adaletsiz unjustifiable adj.
The unjustifiable actions of the government sparked outrage.
Hükümetin adaletsiz eylemleri öfke yaratıyordu.

More Sentences
Trade/Economic
adaletsiz unjust adj.
Expulsions and deportations from Member States are often cruel, inhumane and unjust.
Üye Devletlerden sınır dışı etme ve sınır dışı edilme işlemleri genellikle zalimane, insanlık dışı ve adaletsizdir.

More Sentences
Politics
adaletsiz unfair adj.
The debt is grossly unfair.
Borç büyük ölçüde adaletsizdir.

More Sentences
General
adaletsiz iniquitous adj.
adaletsiz unrighteous adj.
adaletsiz unequitable adj.
adaletsiz unlevel adj.
adaletsiz unrighteous adj.
adaletsiz unrightful adj.
adaletsiz unrightwise [obsolete] adj.
adaletsiz lowdown adj.
adaletsiz low-down adj.
adaletsiz giveaway adj.
adaletsiz devious adj.
adaletsiz iniquous [obsolete] adj.
adaletsiz skewed adj.
adaletsiz stacked adj.
Colloquial
adaletsiz over the fence (austral and nz informal) expr.
Law
adaletsiz wrongous adj.
Archaic
adaletsiz unright adj.
Slang
adaletsiz bogus adj.

Significados de "adaletsiz" con otros términos en diccionario inglés turco: 34 resultado(s)

Turco Inglés
General
bir taraf için açıkça adaletsiz teklif highway robbery n.
adaletsiz dağılım misdistribution n.
bir zümreye fayda sağlarken diğerlerinin hakkını yiyen adaletsiz anlaşma giveaway n.
adaletsiz davranış roughie n.
adaletsiz uygulama injustice n.
adaletsiz muamele shaft n.
adaletsiz davranmak victimize v.
adaletsiz davranmak victimise v.
adaletsiz bir şekilde aşırı eleştirmek hypercriticize v.
adaletsiz bir şekilde aşırı eleştirmek hypercriticise v.
adaletsiz bir biçimde unfairly adv.
adaletsiz olarak unrighteously adv.
adaletsiz bir biçimde unrighteously adv.
adaletsiz bir şekilde unrightfully adv.
adaletsiz bir şekilde wrong adv.
adaletsiz bir şekilde wrongously adv.
adaletsiz bir şekilde foul adv.
Idioms
adaletsiz/haksız davranış dirty pool n.
adaletsiz bi durum karşısında tepki göstermek cry foul v.
adaletsiz bir durum karşısında tepki göstermek cry foul v.
(birine) haksızca/adaletsiz davranmak give (one) the shaft v.
birine haksızca/adaletsiz davranmak give somebody the shaft [us] v.
Speaking
hayat adaletsiz life is unfair expr.
Trade/Economic
adaletsiz fiyat unjust price n.
adaletsiz geliri ve üretimi azaltan vergi repressive tax n.
Law
adaletsiz istimlak excess condemnation n.
adaletsiz karar false verdict n.
adaletsiz bir şekilde wrongly adv.
Marine
adaletsiz bir biçimde uğraşmak horse v.
History
(özellikle 17. yüzyıl ingiltere'sinde) verilen emirler adaletsiz olsa bile kraliyet otoritesine kayıtsızca itaat eden nonresistant adj.
Latin
adaletsiz hukuk, hukuk değildir lex iniusta non est lex (unjust law is not law) expr.
Slang
adaletsiz muamele shafting n.
(birine/bir şeye) çok adaletsiz davranmak shit all over (someone or something) v.
(birine/bir şeye) çok adaletsiz davranmak shit on (someone or something) v.