Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | ana kaynak | main source n. | ||
The IMF’s ‘International Financial Statistics’ publication has been used as the main source. IMF'nin 'Uluslararası Mali İstatistikler' yayını ana kaynak olarak kullanılmıştır. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | ana kaynak | main source n. | ||
For many of them it is the main source of exports and of industrial employment. Pek çok ülke için bu, ihracatın ve endüstriyel istihdamın ana kaynağıdır. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ana kaynak | major source n. | ||
In fact, our inability to embrace diversity becomes a major source of conflict among peoples. Aslında çeşitliliği kucaklamaktaki yetersizliğimiz, halklar arasındaki çatışmanın ana kaynağı haline gelmektedir. More Sentences |
||||
General | ||||
General | ana kaynak | primary source n. | ||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | ana kaynak | primary source n. | ||
Slang | ||||
Slang | ana kaynak | main stash n. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | ana/temel kaynak | primary resource n. |
General | birincil/ana kaynak | primary source n. |
Technical | ||
Technical | çelikte ana kaynak birleştirme detayları | basic weld joint details in steel n. |
Technical | kaynak işlemi sırasında bırakıntı metalin ana metal ile kaynaşmayan bölgesi | overlap n. |
Construction | ||
Construction | dolgu metali ve ana metali benzer yapıda olan (kaynak) | autogenous adj. |