Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | bağışta bulunmak | donate v. | ||
She's donating money for cancer research. Kanser araştırmaları için para bağışında bulunuyor. More Sentences |
||||
General | ||||
General | bağışta bulunmak | contribute v. | ||
The people of Israel were told to each contribute half a shekel of silver to the Sanctuary. İsrail halkına, Mabet'e yarım şekel gümüş bağışta bulunmaları söylendi. More Sentences |
||||
General | bağışta bulunmak | donate v. | ||
She's donating money for cancer research. Kanser araştırmaları için para bağışında bulunuyor. More Sentences |
||||
General | bağışta bulunmak | subscribe to v. | ||
General | bağışta bulunmak | endow with v. | ||
General | bağışta bulunmak | chip in v. | ||
General | bağışta bulunmak | endow v. | ||
General | bağışta bulunmak | subscribe v. | ||
General | bağışta bulunmak | indow v. | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | bağışta bulunmak | contribute something (to someone) (for someone or something) v. | ||
Phrasals | bağışta bulunmak | chip something in something (for someone) v. | ||
Phrasals | bağışta bulunmak | chip something on something (for someone) v. | ||
Phrasals | bağışta bulunmak | chip in for (something) v. | ||
Phrasals | bağışta bulunmak | chip in on (something) v. | ||
Idioms | ||||
Idioms | bağışta bulunmak | feed the kitty v. |
Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | yeniden bağışta bulunmak | reendow v. | ||
General | yeniden bağışta bulunmak | re-endow v. | ||
General | gift aid sistemiyle bağışta bulunmak | gift-aid v. | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | (bir şey için bir miktar) bağışta bulunmak | chip in with (something) for (something) v. | ||
Phrasals | (birine/bir şeye bir bağışta) bulunmak | endow (someone or something) with (something) v. | ||
Idioms | ||||
Idioms | hayır kurumuna vb bağışta bulunmak | put your hand in your pocket v. |