Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Sinónimo
Sobre nosotros
Herramientas
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Sobre nosotros
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Alemán - Inglés
Historia
base
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Significados de
"base"
en diccionario turco inglés : 185 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
Common Usage
1
Common Usage
base
n.
üs
2
Common Usage
base
n.
baz
3
Common Usage
base
n.
temel
4
Common Usage
base
n.
taban
5
Common Usage
base
n.
dayanak
6
Common Usage
base
n.
kaide
7
Common Usage
base
n.
esas
8
Common Usage
base
n.
altlık
9
Common Usage
base
n.
alt
10
Common Usage
base
n.
kök
11
Common Usage
base
v.
dayandırmak
12
Common Usage
base
adj.
alçak
13
Common Usage
base
adj.
aşağılık
14
Common Usage
base
adj.
adi
General
15
General
base
n.
katışık
16
General
base
n.
karargah
17
General
base
n.
başlangıç sayısı
18
General
base
n.
altyapı
19
General
base
n.
altlık
20
General
base
n.
alt
21
General
base
n.
kök
22
General
base
n.
asıl
23
General
base
n.
saha kenarı
24
General
base
n.
dayanak
25
General
base
n.
taban
26
General
base
n.
esas
27
General
base
n.
dip
28
General
base
n.
temel
29
General
base
n.
ana
30
General
base
n.
ayak
31
General
base
n.
esas rakam
32
General
base
n.
başlama sayısı
33
General
base
n.
usul
34
General
base
n.
kaide
35
General
base
n.
taban plakası
36
General
base
n.
kural
37
General
base
n.
etek (dağ)
38
General
base
n.
zemin
39
General
base
n.
fon
40
General
base
n.
taban
41
General
base
n.
esas/ana madde
42
General
base
n.
çıkış noktası
43
General
base
n.
makyaj bazı
44
General
base
n.
fondöten altına sürülen baz
45
General
base
n.
ölçüm veya hesaplama için referans çizgisi
46
General
base
n.
başlangıç noktası
47
General
base
n.
çıkış noktası
48
General
base
n.
konumlanılan ve görevlerin başladığı yer
49
General
base
n.
diğer parçaların üzerine monte edildiği parça
50
General
base
n.
aktif destekleyici bileşen
51
General
base
n.
arka plan
52
General
base
n.
mordan
53
General
base
n.
en büyük destekçi kitlesi
54
General
base
n.
hayran kitlesi
55
General
base
n.
merkez
56
General
base
n.
(beyzbol) kale
57
General
base
n.
alt kat
58
General
base
v.
dayanmak
59
General
base
v.
bina etmek
60
General
base
v.
dayandırmak
61
General
base
v.
kurmak
62
General
base
v.
temellenmek
63
General
base
v.
bağlamak
64
General
base
v.
temel atmak
65
General
base
v.
konumlandırmak
66
General
base
v.
yerleştirmek
67
General
base
v.
yakarak ve dumanını soluyarak saf kokain kullanmak
68
General
base
v.
(bir yerde) yaşamak
69
General
base
adj.
sütü bozuk
70
General
base
adj.
ciğeri beş para etmez
71
General
base
adj.
süfli
72
General
base
adj.
rezil
73
General
base
adj.
sütsüz
74
General
base
adj.
kaba
75
General
base
adj.
korkak
76
General
base
adj.
kalp
77
General
base
adj.
sefil
78
General
base
adj.
sahte
79
General
base
adj.
soysuz
80
General
base
adj.
adi
81
General
base
adj.
değersiz
82
General
base
adj.
aşağılık
83
General
base
adj.
kanı bozuk
84
General
base
adj.
değersiz
85
General
base
adj.
kısa
86
General
base
adj.
ufak tefek
87
General
base
adj.
alelade
88
General
base
adj.
özelliksiz
89
General
base
adj.
kalın tonlu
90
General
base
adj.
bas
91
General
base
adj.
taban oluşturan
92
General
base
adj.
taban görevi gören
93
General
base
adj.
tabanda veya dipte bulunan
94
General
base
adj.
tabana veya dibe yakın olan
95
General
base
adj.
köleliğe ait
96
General
base
adj.
köleliğe özgü
97
General
base
adj.
köylünün çiftliğini derebeyinin taleplerine göre işletmesine dayalı
Trade/Economic
98
Trade/Economic
base
n.
baz fiyat
99
Trade/Economic
base
n.
indeks sayısındaki varyasyonların ölçüldüğü yüze eşit miktar
100
Trade/Economic
base
n.
fiyatı düşmekte olan bir tahvilin ulaşabileceği alt sınır
Law
101
Law
base
n.
aşağı
102
Law
base
n.
baz
103
Law
base
n.
esas
104
Law
base
n.
madun
105
Law
base
n.
tali derecede
106
Law
base
n.
temel
107
Law
base
n.
örgüt merkezi
108
Law
base
n.
şirket merkezi
109
Law
base
n.
tedarik merkezi
110
Law
base
n.
faaliyet merkezi
111
Law
base
n.
parti tabanı
Politics
112
Politics
base
n.
el kaide terör örgütü
113
Politics
base
n.
marksizm'de yasal, sosyal ve siyasi ilişkilerin üzerinde inşa edildiği ekonomik faktörler
Industry
114
Industry
base
n.
doğal incilerin fiyatlandırılmasında kullanılan kalite faktörü
Technical
115
Technical
base
n.
alt kısım
116
Technical
base
n.
baz
117
Technical
base
n.
dip
118
Technical
base
n.
esas
119
Technical
base
n.
şişe dibi
120
Technical
base
n.
taban
121
Technical
base
n.
üst tabaka
122
Technical
base
n.
(kristal) bazal pinakoid
123
Technical
base
n.
(kristal) hekzagonal bazis
124
Technical
base
v.
kullanmak
125
Technical
base
v.
referans almak
126
Technical
base
v.
temel almak
Electric
127
Electric
base
n.
transistörde verici ile alıcı arasındaki bölge
128
Electric
base
n.
transistörde verici ile alıcı arasındaki bölgeye yerleştirilen elektrot
Mechanic
129
Mechanic
base
n.
kaide
Architecture
130
Architecture
base
n.
ayaklık
131
Architecture
base
n.
bina eteği
Construction
132
Construction
base
n.
süpürgelik
Dyeing
133
Dyeing
base
n.
boya bazı
134
Dyeing
base
n.
boyanın parlak pigmentler halinde emilmesini sağlayan inorganik malzeme
135
Dyeing
base
n.
fondöten
136
Dyeing
base
n.
cilt görünümü eşitlemek için sürülen kozmetik
137
Dyeing
base
n.
içinde boya pigmentlerinin karıştırıldığı madde
138
Dyeing
base
n.
renk sabitleyici madde
Automotive
139
Automotive
base
n.
baz kat
140
Automotive
base
n.
taban
Mining
141
Mining
base
n.
yuvarlak kesimli cevherin alt yüzeyi
Geometry
142
Geometry
base
n.
geometrik şeklin tabanı
Statistics
143
Statistics
base
n.
temel
Chemistry
144
Chemistry
base
n.
baz
145
Chemistry
base
n.
saf kokain
146
Chemistry
base
n.
serbest baz kokain
147
Chemistry
base
n.
kokain hidroklorürün alkaloid bir baz ile tepkimeye girmesi sonucu elde edilen saflaştırılmış katı kokain
148
Chemistry
base
n.
kokain hidroklorürün amonyak gibi alkaloid solüsyonlarla tepkimeye girip bir çözücü ile ayrıştırılması sonucu elde edilen kokain türü
149
Chemistry
base
adj.
tabana ait
150
Chemistry
base
adj.
tabana dair
151
Chemistry
base
adj.
tabanı olan
152
Chemistry
base
adj.
düşük kaliteli metalden oluşan
153
Chemistry
base
adj.
düşük kaliteli metal alaşımlı
Biology
154
Biology
base
n.
bitki veya hayvan organının birleşim noktasına en yakın kısmı
155
Biology
base
n.
bitki veya hayvan organının birleşim noktası
156
Biology
base
n.
dna veya rna'nın şeker bileşenine bağlı olarak ortaya çıkan nitrojen içeren pürin veya pirimidin
Linguistics
157
Linguistics
base
n.
kök
158
Linguistics
base
n.
taban
159
Linguistics
base
n.
eklerin veya diğer köklerin eklenebildiği biçimbirim
History
160
History
base
n.
arazinin bağlı köylülerce veya aşağı tabakaya özgü amaçlar için kullanılması
161
History
base
adj.
derebeyine bağlı köylülerce veya aşağı tabakaya özgü amaçlarla kullanılan (arazi)
Archaeology
162
Archaeology
base
n.
sütun altlığı
Environment
163
Environment
base
n.
baz
Meteorology
164
Meteorology
base
n.
bulutun alt kısmı
Military
165
Military
base
n.
askeri üs
166
Military
base
n.
üs
167
Military
base
n.
kalkanın alt kısmı
Sport
168
Sport
base
n.
gol
Baseball
169
Baseball
base
n.
kale
170
Baseball
base
n.
köşe
171
Baseball
base
n.
beyzboldaki dört kaleden her biri
Card
172
Card
base
n.
gerekli sayıda kart eklendiğinde kanasta oluşturan minimum kart sayısı
Music
173
Music
base
adj.
bas (ses)
Photography
174
Photography
base
n.
kaplandığı hassaslaştırılmış emülsiyonu destekleyen cam, kağıt veya selüloz ester film
Bookbindery
175
Bookbindery
base
n.
ciltçinin kitaba bastığı büyük damga
Archaic
176
Archaic
base
n.
belden dize kadar uzanan, kadife, brokar veya zırhlı etek
177
Archaic
base
adj.
avam tabakasına mensup
178
Archaic
base
adj.
gayrimeşru
179
Archaic
base
adj.
alt tabakadan olan
180
Archaic
base
adj.
düşük mevkili
181
Archaic
base
adj.
düşük rütbeli
Slang
182
Slang
base
n.
piç
183
Slang
base
n.
uyuşturucu
184
Slang
base
exclam.
iğrenç
185
Slang
base
exclam.
görgüsüz
Significados de
"base"
con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
General
1
General
marine recreation base
n.
denizle ilgili dinlenme alanları
2
General
base metal
n.
adi metal
3
General
base metal
n.
ana metal
4
General
home base
n.
üs
5
General
cylinder base
n.
silindir tabanı
6
General
base camp
n.
üs
7
General
base register
n.
temel yazmaç
8
General
base plate
n.
altlık
9
General
base map
n.
temel harita
10
General
naval base
n.
deniz üssü
11
General
second base
n.
ikinci taban
12
General
acid base imbalance
n.
asit baz dengesizliği
13
General
base for living
n.
yaşam sınırı
14
General
knowledge base
n.
bilgi tabanı
15
General
base coin
n.
sahte para
16
General
three base hit
n.
üç adım vuruşu
17
General
lower base
n.
alt taban
18
General
bed base
n.
yatak bazası
19
General
bed base
n.
baza
20
General
local base
n.
yerel taban
21
General
logarithm to the base two
n.
iki tabanına göre logaritma
22
General
base of the neck
n.
ense kökü
23
General
legal base
n.
hukuki mesnet
24
General
home base
n.
merkez
25
General
base line
n.
ana hat
26
General
base of operations
n.
harekat üssü
27
General
pudding with a caramel base
n.
kazandibi
28
General
reduced base moment arm
n.
azaltılmış taban moment kolu
29
General
disaster prevention shelter base
n.
afetten korunma barınak üssü
30
General
data base
n.
veri tabanı
31
General
base temperature
n.
taban ısısı
32
General
base material
n.
temel malzemesi
33
General
customer base
n.
müşteri tabanı
34
General
client base
n.
müşteri tabanı
35
General
acid base
n.
asit baz
36
General
stable base
n.
sağlam zemin
37
General
sturdy base
n.
sağlam zemin
38
General
stable base
n.
sabit zemin
39
General
sturdy base
n.
sabit zemin
40
General
air force base
n.
hava kuvvetleri üssü
41
General
scientific base
n.
bilimsel dayanak
42
General
home base
n.
yönetim merkezi
43
General
base line
n.
esas hat
44
General
base colour
n.
ana renk
45
General
base pay
n.
taban ücret
46
General
base level
n.
ana düzey
47
General
base level
n.
temel düzeyi
48
General
base colour
n.
zemin rengi
49
General
base line
n.
ana çizgi
50
General
base period
n.
temel dönem
51
General
base quantity
n.
temel büyüklük
52
General
supply base
n.
ikmal üssü
53
General
acid-base imbalance
n.
asit-baz dengesizliği
54
General
base-court
n.
arka bahçe
55
General
acid-base equilibrium
n.
asit-baz dengesi
56
General
base-court
n.
saray avlusu
57
General
make-up base
n.
makyaj bazı
58
General
faith-base
n.
inanç temeli
59
General
zero-base budgeting
n.
sıfır tabanlı bütçeleme
60
General
base level
n.
temel seviyesi
61
General
base case lease
n.
esas kira kontratı
62
General
morphine base
n.
baz morfin
63
General
compound base
n.
bileşik baz
64
General
base period
n.
temel süre
65
General
base point
n.
taban puan
66
General
american base
n.
amerikan üssü
67
General
base explosive
n.
baz patlayıcı
68
General
secret base
n.
gizli üs
69
General
gum base
n.
sakız mayası
70
General
soap base
n.
sabun bazı
71
General
base effect
n.
baz etkisi
72
General
base metal
n.
anametal
73
General
base line
n.
ölçü alınan çizgi
74
General
base line
n.
kenar çizgisi
75
General
base hospital
n.
askeri üs hastanesi
76
General
compacted granular base
n.
sıkıştırılmış granüler temel
77
General
small base
n.
ufak üs
78
General
small base
n.
küçük üs
79
General
base fare
n.
esas tarife
80
General
base fare
n.
esas ücret
81
General
the base of the
n.
...tabanı
82
General
people at the base of the pyramid
n.
piramidin tabanındakiler
83
General
bed base
n.
somya
84
General
broad base of knowledge
n.
geniş bilgi tabanı
85
General
base ten blocks
n.
onluk taban blokları
86
General
acid-base indicator
n.
asit baz belirteci
87
General
acid-base indicator
n.
asit baz göstergesi
88
General
target base line
n.
bir coğrafi alanın çevresiyle ana hedefleri birleştiren çizgi
89
General
prisoner's base
n.
köşe kapmaca oyunu
90
General
base [obsolete]
n.
bas şarkıcı
91
General
base [obsolete]
n.
bas ses
92
General
base [obsolete]
n.
bir tür yakalamaca oyunu
93
General
prisoner's base
n.
bir tür yakalamaca oyunu
94
General
prison base
n.
bir tür yakalamaca oyunu
95
General
dexter base
n.
(armacılıkta) kalkanın sağ alt kısmında bir nokta
96
General
fan base
n.
hayran koleksiyonu
97
General
fan base
n.
hayran kitlesi
98
General
fan base
n.
fan grubu
99
General
fan base
n.
destekçiler
100
General
fan base
n.
taraftarlar
101
General
country-base
n.
bir tür yakalamaca oyunu
102
General
first base
n.
ilk adım
103
General
first base
n.
ilk girişim
104
General
first base
n.
ilk evre
105
General
first base
n.
ilk basamak
106
General
prisoners base
n.
bir tür yakalamaca oyunu
107
General
free-base
n.
saflaştırılmış toz uyuşturucu
108
General
base camping
n.
kendi canlanma noktasında pusma (video oyunlarında)
109
General
base on
v.
esas kabul etmek
110
General
base something on
v.
bir şeyi bir şeye dayandırmak
111
General
touch base with
v.
konuşmak
112
General
base upon
v.
dayanmak
113
General
base upon
v.
dayandırmak
114
General
touch base with
v.
biriyle görüşmek
115
General
base on
v.
baz almak
116
General
base oneself on
v.
bel bağlamak
117
General
base upon
v.
dayamak
118
General
base on
v.
esas almak
119
General
base oneself on
v.
güvenmek
120
General
base on
v.
dayanmak
121
General
touch base
v.
görüşmek
122
General
touch base
v.
konuşmak
123
General
base on
v.
dayandırmak
124
General
base on
v.
dayamak
125
General
lay the base
v.
temel atmak
126
General
be established on base
v.
temel üzerine kurulmak
127
General
use as a base
v.
baz olarak almak
128
General
use something as base
v.
temel olarak kullanmak
129
General
set up a base
v.
üs kurmak
130
General
use something as base
v.
baz almak
131
General
use something as base
v.
temel almak
132
General
base (something) on (another)
v.
dayandırmak
133
General
base upon
v.
temele dayandırmak
134
General
base on
v.
temele dayandırmak
135
General
base on a scientific foundation
v.
bilimsel temele dayandırmak
136
General
base upon a scientific foundation
v.
bilimsel temele dayandırmak
137
General
use something as base
v.
dayanak almak
138
General
steal a base
v.
kale çalmak
139
General
extract data from the data base
v.
veritabanından veri çekmek
140
General
free-base
v.
(kokaini) tortusunu ısıtılmış çözücü yardımıyla ayırarak saflaştırmak
141
General
free-base
v.
(saflaştırılmış katı kokaini) tüttürerek içmek
142
General
off base
adj.
yoldan çıkmış
143
General
off base
adj.
yanılmış
144
General
off base
adj.
yanlış yolda
145
General
wide base
adj.
geniş tabanlı
146
General
base [obsolete]
adj.
kısa boylu
147
General
off-base
adj.
hatalı (kimse)
148
General
off-base
adj.
yanılmış (kimse)
149
General
off-base
adj.
görüşü yanlış (kimse)
150
General
off-base
adj.
kararı yanlış (kimse)
151
General
off-base
adj.
hatalı (davranış, inanç, fikir)
152
General
off-base
adj.
uygunsuz (davranış, inanç, fikir)
153
General
off-base
adj.
düzgün bir şekilde yürütülmemiş
154
General
off-base
adj.
düzgün bir şekilde tasavvur edilmemiş
155
General
off-base
adj.
düzgün bir şekilde anlaşılmamış
156
General
off-base
adj.
aniden
157
General
off-base
adj.
ansızın
158
General
off-base
adj.
bilmeden
159
General
off-base
adj.
hazırlıksız
160
General
in base
adv.
(hanedan arması) armanın alt kısmında
Phrasals
161
Phrasals
base in
v.
(bir düşünceye veya bulguya) dayandırmak
162
Phrasals
base in
v.
temelini (bir düşünceye veya bulguya) oturtmak
163
Phrasals
base in
v.
(bir yerden) yönetmek
164
Phrasals
base in
v.
merkezi (bir yerde) olmak
165
Phrasals
base in
v.
(bir yerde) üslenmek
166
Phrasals
base in
v.
faaliyetini (bir yerde) yürütmek
167
Phrasals
base in
v.
(bir yere) kurmak
168
Phrasals
base in
v.
(bir yerde) tesis etmek
169
Phrasals
base in
v.
(bir yerden) yönetmek
170
Phrasals
base in
v.
merkezi (bir yerde) olmak
171
Phrasals
base in
v.
(bir yerde) üslenmek
172
Phrasals
base in
v.
faaliyetini (bir yerde) yürütmek
173
Phrasals
base in
v.
(bir yere) kurmak
174
Phrasals
base in
v.
(bir yerde) tesis etmek
175
Phrasals
base in
v.
(bir düşünceye veya bulguya) dayandırmak
176
Phrasals
base in
v.
temelini (bir düşünceye veya bulguya) oturtmak
177
Phrasals
base something upon someone or something
v.
bir şeyi birine/bir şeye dayandırmak
178
Phrasals
base something upon someone or something
v.
bir şeyin temelini birine/bir şeye oturtmak
179
Phrasals
base something on someone or something
v.
bir şeyi birine/bir şeye dayandırmak
180
Phrasals
base something on someone or something
v.
bir şeyin temelini birine/bir şeye oturtmak
181
Phrasals
base in
v.
-de konumlandırmak
182
Phrasals
base in
v.
'-de bina etmek
183
Phrasals
base off (of) (something else)
v.
(bir şeyden) türetmek
184
Phrasals
base off (of) (something else)
v.
köklerini/temelini (bir şeye) dayandırmak
185
Phrasals
base off (of) (something else)
v.
(bir şey) üzerine kurmak
186
Phrasals
base off (of) (something else)
v.
(bir şeye) dayandırmak
187
Phrasals
base off (of) (something else)
v.
(bir şeyden) elde etmek
188
Phrasals
base off (of) (something else)
v.
(bir şeyden) sağlamak
189
Phrasals
base off (of) (something else)
v.
(bir şeyden) kaynaklanmak
190
Phrasals
base off (of) (something else)
v.
temeli (bir şeye) dayanmak
191
Phrasals
base off (of) (something else)
v.
(bir şeyi) esas almak
192
Phrasals
base off (of) (something else)
v.
(bir şeyi) baz almak
Phrases
193
Phrases
all your base are belong to us
expr.
1980'lerde bir japon bilgisayar oyununda kullanılıp sonradan espri haline gelmiş saçma bir altyazı
194
Phrases
as the base
expr.
esas olarak
195
Phrases
all your base are belong to us
expr.
seni/sizi tamamen hezimete uğrattık
196
Phrases
all your base are belong to us
expr.
seni/sizi tamamen hezimete uğrattık
Proverb
197
Proverb
the beacon does not shine on its own base
n.
mum dibine ışık vermez
Colloquial
198
Colloquial
base on balls
n.
(beyzbol) atış bölgesinin dışına çıkan dört atıştan sonra vurucunun ilk kaleye gelmesi/yürümesi
199
Colloquial
base rate [uk]
n.
birleşik krallık merkez bankasının iskonto kurumlarına borç verirken uyguladığı faiz oranı
200
Colloquial
get to first base
v.
ilk aşamayı geçmek
201
Colloquial
get to first base
v.
ilk evreyi geçmek
202
Colloquial
get to first base
v.
iyi bir başlangıç yapmak
203
Colloquial
off base
adj.
hatalı
204
Colloquial
off base
expr.
yanlış
Idioms
205
Idioms
base instinct
n.
temel içgüdü
206
Idioms
base instinct
n.
hayvani içgüdü
207
Idioms
base motive
n.
ahlakdışı güdü
208
Idioms
base motive
n.
bencilce neden
209
Idioms
base motive
n.
haysiyetsiz sebep
210
Idioms
base motive
n.
temel güdü
211
Idioms
base motive
n.
kişinin davranışının arkasındaki motivasyon
212
Idioms
get to first base
v.
aşama/gelişme kaydetmek
213
Idioms
get to first base with something
v.
bir şeyde önemli bir aşama kaydetmek
214
Idioms
reach first base with something
v.
bir şeyde önemli bir aşama kaydetmek
215
Idioms
base one's opinion on something
v.
görüşünü/fikrini bir şeye dayandırmak/temellendirmek
216
Idioms
get to first base with something
v.
ilk aşamayı geçmek
217
Idioms
reach first base
v.
ilk girişimi yapmak
218
Idioms
get to first base with something
v.
ilk evreyi/aşamayı geçmek
219
Idioms
make first base
v.
ilk girişimi yapmak
220
Idioms
reach first base with something
v.
iyi bir başlangıç yapmak
221
Idioms
reach first base with something
v.
ilk evreyi/aşamayı geçmek
222
Idioms
reach first base with something
v.
ilk aşamayı geçmek
223
Idioms
reach first base
v.
ilk adımı atmak
224
Idioms
get to first base with something
v.
iyi bir başlangıç yapmak
225
Idioms
make first base
v.
ilk adımı atmak
226
Idioms
be off base
v.
yanlış olmak
227
Idioms
way off base
v.
yanlış yolda olmak
228
Idioms
get to first base
v.
ilk aşamayı başarıyla tamamlamak
229
Idioms
reach first base
v.
ilk aşamayı başarıyla tamamlamak
230
Idioms
reach first base
v.
(beyzbol) ilk kaleye ulaşmak
231
Idioms
reach first base
v.
iyi bir başlangıç yapmak
232
Idioms
reach first base
v.
ilk evreyi geçmek
233
Idioms
reach first base
v.
ilk aşamayı geçmek
234
Idioms
reach first base
v.
ilk aşamayı başarıyla tamamlamak
235
Idioms
cover every base
v.
ne gerekiyorsa yapmak
236
Idioms
touch every base
v.
her noktaya değinmek
237
Idioms
touch every base
v.
ne gerekiyorsa yapmak
238
Idioms
be off base
v.
hatalı olmak
239
Idioms
base opinion on
v.
fikrini (bir şeye) dayandırmak
240
Idioms
base opinion on
v.
fikrini (bir şey üzerine) temellendirmek
241
Idioms
base opinion on
v.
fikrine (bir şeyi) esas/baz almak
242
Idioms
get to first base (with someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) büyük gelişme/ilerleme kaydetmek
243
Idioms
get to first base (with someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) ilk aşamayı geçmek
244
Idioms
reach first base (with someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) büyük gelişme/ilerleme kaydetmek
245
Idioms
reach first base (with someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) ilk aşamayı geçmek
246
Idioms
get to first base (with somebody/something)
v.
(biriyle/bir şeyle) büyük gelişme/ilerleme kaydetmek
247
Idioms
get to first base (with somebody/something)
v.
(biriyle/bir şeyle) ilk aşamayı geçmek
248
Idioms
touch base (with someone)
v.
(biriyle) görüşmek
249
Idioms
touch base (with someone)
v.
(biriyle) konuşmak
250
Idioms
touch base (with someone)
v.
(biriyle) temas/irtibat kurmak
251
Idioms
touch base (with someone)
v.
birinden son bilgileri almak veya birine son bilgileri vermek için (biriyle) görüşmek
252
Idioms
born on third base but believes (one) hit a triple
adj.
hazıra konup kendi yapmış gibi davranan
253
Idioms
born on third base but believes (one) hit a triple
adj.
hazıra konup kendi başarısıymış gibi gösteren
254
Idioms
off base
expr.
habersiz
255
Idioms
off base
expr.
gafil
Trade/Economic
256
Trade/Economic
base pay
n.
asıl maaş
257
Trade/Economic
base bid specifications
n.
ana teklif tanımlamaları
258
Trade/Economic
depreciation base
n.
amortisman esası
259
Trade/Economic
base services
n.
alt tabakadan kimselerin yaptığı hizmetler
260
Trade/Economic
depreciation base
n.
amortismana tabi değer
261
Trade/Economic
depreciation base
n.
amortismana tabi maliyet
262
Trade/Economic
depreciation base
n.
amortismana temel olan değer
263
Trade/Economic
base bid
n.
ana teklif
264
Trade/Economic
base pay
n.
asıl ücret
265
Trade/Economic
monthly tax base
n.
aylık matrah
266
Trade/Economic
base year
n.
baz yıl
267
Trade/Economic
base money
n.
baz para
268
Trade/Economic
base cost
n.
baz maliyet
269
Trade/Economic
base bid
n.
baz teklif
270
Trade/Economic
base effect
n.
baz etkisi
271
Trade/Economic
base rate
n.
baz oran
272
Trade/Economic
base period
n.
baz dönem
273
Trade/Economic
base rate of interest
n.
baz faiz oranı
274
Trade/Economic
base price
n.
baz fiyat
275
Trade/Economic
base period
n.
başlama devresi
276
Trade/Economic
tax base of an asset or liability
n.
bir varlık veya borcun vergiye esas değeri
277
Trade/Economic
tax base of an asset or liability
n.
bir varlık veya borcun vergi tabanı
278
Trade/Economic
tax base of an asset or liability
n.
bir varlık veya borcun vergiye esas matrahı
279
Trade/Economic
declared tax base
n.
beyan olunan matrah
280
Trade/Economic
base period
n.
diğer yıllara ait verilerin karşılaştırılması için ele alınan dönem
281
Trade/Economic
base stock method
n.
envanter değerleme yöntemi
282
Trade/Economic
base cost
n.
esas maliyet
283
Trade/Economic
base pay
n.
esas ücret
284
Trade/Economic
base period
n.
esas alman dönem
285
Trade/Economic
base pay
n.
esas maaş
286
Trade/Economic
base period
n.
esas dönem
287
Trade/Economic
base year
n.
fiyat indeksleri hazırlanırken diğer yılların fiyatlarını karşılaştırmada esas alınan yıl
288
Trade/Economic
base pay
n.
fiyat düzeylerini ölçmek için yaygın olarak kullanılan bir indeks
289
Trade/Economic
income tax base
n.
gelir vergisi matrahı
290
Trade/Economic
base period
n.
finansal tabloları karşılaştırmada temel alınan hesap dönemi
291
Trade/Economic
revenue base
n.
gelir tabanı
292
Trade/Economic
base interest rate
n.
gösterge faiz oranı
293
Trade/Economic
economical base
n.
iktisadi temel
294
Trade/Economic
human resource base
n.
insan kaynakları temeli
295
Trade/Economic
corporate tax base
n.
kurumlar vergisi matrahı
296
Trade/Economic
rule base
n.
kural tabanı
297
Trade/Economic
corporate base
n.
kurumsal baz
298
Trade/Economic
loan base
n.
kredi tabanı
299
Trade/Economic
credit base
n.
kredi tabanı
300
Trade/Economic
installed base
n.
kurulu sistem
301
Trade/Economic
institutional base
n.
kurumsal baz
302
Trade/Economic
metallic base
n.
madensel baz
303
Trade/Economic
base price
n.
malın üretim ya da dağıtım yerindeki fiyatı
304
Trade/Economic
base price
n.
liste fiyatı
305
Trade/Economic
base erosion and profit shifting
n.
matrah aşındırma ve kar aktarımı
306
Trade/Economic
tax base increase
n.
matrah artırımı
307
Trade/Economic
tax base increase
n.
matrah arttırımı
308
Trade/Economic
customer base
n.
müşteri tabanı
309
Trade/Economic
common consolidated corporate tax base
n.
ortak konsolide kurumlar vergisi matrahı
310
Trade/Economic
total capital base to ratio
n.
orana esas sermaye toplamı
311
Trade/Economic
nonborrowed base
n.
ödünç olmayan para tabanı
312
Trade/Economic
base rate
n.
parça başına ücret
313
Trade/Economic
monetary base
n.
para tabanı
314
Trade/Economic
money base
n.
parasal taban
315
Trade/Economic
monetary base
n.
parasal taban
316
Trade/Economic
base unit
n.
parça adedi
317
Trade/Economic
industrial resource base
n.
sanayi kaynakları temeli
318
Trade/Economic
base rate
n.
saat başına ücret
319
Trade/Economic
zero-base budgeting
n.
sıfır temelli bütçeleme
320
Trade/Economic
zero base budgetting
n.
sıfır tabanlı bütçeleme
321
Trade/Economic
capital base
n.
sermaye tabanı
322
Trade/Economic
base unit
n.
temel birim
323
Trade/Economic
base currency
n.
temel birim
324
Trade/Economic
base drift
n.
temel eğilim
325
Trade/Economic
base stock
n.
temel stok
326
Trade/Economic
base-point pricing
n.
temel noktaya göre fiyatlandırma
327
Trade/Economic
base data
n.
temel veri
328
Trade/Economic
base value
n.
temel fiyat
329
Trade/Economic
base period
n.
temel dönem
330
Trade/Economic
base-case analysis
n.
temel durum analizi
331
Trade/Economic
base currency
n.
temel para birimi
332
Trade/Economic
base rate of interest
n.
temel faiz oranı
333
Trade/Economic
base salary
n.
taban aylık
334
Trade/Economic
base pay
n.
temel ücret
335
Trade/Economic
base bid price
n.
taban teklif fiyatı
336
Trade/Economic
base stock method
n.
temel stok yöntemi
337
Trade/Economic
base price
n.
taban fiyat
338
Trade/Economic
base time
n.
taban zaman
339
Trade/Economic
tax base
n.
vergi esası
340
Trade/Economic
product base price
n.
ürün taban fiyatı
341
Trade/Economic
base money
n.
ülkenin uluslararası rezervleri ile yurt içi kredilerinin toplamı
342
Trade/Economic
tax base
n.
vergi matrahı
343
Trade/Economic
taxable base
n.
vergi matrahı
344
Trade/Economic
loss of tax base
n.
vergi matrahı kaybı
345
Trade/Economic
tax base
n.
vergiye esas değer
346
Trade/Economic
production base
n.
üretim kaynağı
347
Trade/Economic
tax base
n.
vergi tabanı
348
Trade/Economic
installed user base
n.
kurulu sistem
349
Trade/Economic
installed user base
n.
kayıtlı kullanıcılar
350
Trade/Economic
installed user base
n.
kayıtlı kullanıcı tabanı
351
Trade/Economic
installed user base
n.
kayıtlı kullanıcı kitlesi
352
Trade/Economic
user base
n.
kullanıcılar
353
Trade/Economic
user base
n.
kullanıcı tabanı
354
Trade/Economic
user base
n.
kullanıcı kitlesi
355
Trade/Economic
base fee
n.
sabit değişmez ücret
356
Trade/Economic
base fee
n.
taban ücret
357
Trade/Economic
base fee simple
n.
sabit değişmez ücret
358
Trade/Economic
base fee simple
n.
taban ücret
359
Trade/Economic
base fee [obsolete]
n.
mülk sahibinin takdiriyle kiracı elinde tutulan mülk
360
Trade/Economic
base fee [obsolete]
n.
mülkiyet sahibi olmayan bir dolaylı varisin ilgili hukuk kurallarına uymadan devrettiği mülk
361
Trade/Economic
base fee simple [obsolete]
n.
mülk sahibinin takdiriyle kiracı elinde tutulan mülk
362
Trade/Economic
base fee simple [obsolete]
n.
mülkiyet sahibi olmayan bir dolaylı varisin ilgili hukuk kurallarına uymadan devrettiği mülk
363
Trade/Economic
base salary
n.
brüt maaş
364
Trade/Economic
base fee
n.
yararlanma hakkının belirli koşullara bağlı olduğu mülkiyet
365
Trade/Economic
base rate [uk]
n.
taban kredi faiz oranı
366
Trade/Economic
customer base
n.
müşteri kitlesi
367
Trade/Economic
have a large customer base
v.
büyük bir müşteri hacmine sahip olmak
368
Trade/Economic
have a large customer base
v.
müşterisi bol olmak
369
Trade/Economic
zero-base
adj.
ihtiyaç veya maliyet açısından gerekçelendirilmiş (harcama kalemi)
Law
370
Law
base court
n.
aşağı dereceli mahkeme
371
Law
base salary
n.
asli maaş
372
Law
base courts
n.
alt mahkemeler
373
Law
base services
n.
aşağı tabakadan insanların yapacağı türden hizmetler
374
Law
base patent
n.
esas patent
375
Law
base pay
n.
esas ücret
376
Law
base training pattern
n.
esas yetiştirme örneği
377
Law
base price
n.
esas fiyat
378
Law
base salary
n.
esas maaş
379
Law
base stock method
n.
envanter değerleme yöntemi
380
Law
base pay
n.
ikramiye
381
Law
base right
n.
ikinci derecedeki hak
382
Law
base patent
n.
ilk alınan patent
383
Law
base pay
n.
ilave
384
Law
base time
n.
işin yapılması için gereken süre
385
Law
base rate
n.
parça başına ücret
386
Law
base rate
n.
saat başına ücret
387
Law
base stock
n.
temel stok
388
Law
base pay
n.
temel ücret
389
Law
base price
n.
taban fiyat
390
Law
base right
n.
tali hak
391
Law
base salary
n.
temel ücret
392
Law
base sizes
n.
temel ölçüler
393
Law
base pay
n.
tahsisat gibi şeyler hariç olarak verilen ücret
394
Law
tax base
n.
vergi matrahı
395
Law
base price rate
n.
üretime göre değişmeyen parça fiyatı
396
Law
tax base
n.
vergi matrahı
397
Law
10 digit base
expr.
onlar bazında
Politics
398
Politics
military base
n.
askeri üs
399
Politics
base period
n.
asıl dönem
400
Politics
base-case scenario
n.
baz senaryo
401
Politics
naval base
n.
deniz üssü
402
Politics
sovereign base area
n.
egemenlik bölgesi
403
Politics
imperial intelligence base
n.
imparatorluk istihbarat üssü
404
Politics
power base
n.
kuvvet üssü
405
Politics
voter base
n.
seçmen tabanı
406
Politics
power base
n.
siyasetçinin seçmen grubu
407
Politics
power base
n.
seçmen grubu
408
Politics
base year
n.
temel yıl
409
Politics
base prospectus
n.
temel izahname
410
Politics
social base
n.
toplumsal taban
411
Politics
membership base
n.
üye tabanı
412
Politics
base area
n.
zemin alanı
413
Politics
establish a political base
v.
siyasi taban oluşturmak
414
Politics
create a political base
v.
siyasi taban oluşturmak
415
Politics
form a political base
v.
siyasi taban oluşturmak
Technical
416
Technical
base colour
n.
ana renk
417
Technical
asphalt base course
n.
asfalt altı temel tabakası
418
Technical
base frame
n.
ana şasi
419
Technical
base fitting
n.
altlık parçası
420
Technical
mirror base
n.
ayna kaidesi
421
Technical
base glass
n.
ana cam
422
Technical
base frame
n.
ayak çerçevesi
423
Technical
base metal
n.
adi metal
424
Technical
base metals
n.
adi metaller
425
Technical
wood base
n.
ağaç taşıyıcı dizge
426
Technical
wooden base
n.
ağaç taşıyıcı dizge
427
Technical
wood base
n.
ahşap taşıyıcı sistem
428
Technical
wooden base
n.
ahşap taşıyıcı sistem
429
Technical
leuco base
n.
ak boya
430
Technical
base metal
n.
alaşımda esas teşkil eden metal
431
Technical
plaster base finish
n.
alçılı yüzey
432
Technical
base stock
n.
alkalin yağ
433
Technical
sub-base course
n.
alt temel
434
Technical
sub-base
n.
alt temel
435
Technical
gold base alloy
n.
altın esaslı alaşım
436
Technical
base fitting
n.
altlık
437
Technical
base plate
n.
altlık
438
Technical
aluminium base alloys
n.
alüminyum temelli alaşımlar
439
Technical
aluminium base coatings
n.
alüminyum temelli dökümler
440
Technical
base line
n.
ana çizgi
441
Technical
base frame
n.
ana karkas
442
Technical
base machine and equipment
n.
ana makine ve teçhizat
443
Technical
base metal
n.
ana metal
444
Technical
base pulse width
n.
ana sinyal genişliği
445
Technical
antenna base
n.
anten bağlantısı
446
Technical
determination of acid or base number
n.
asit veya baz sayısı tayini
447
Technical
air base
n.
askeri uçuş pisti
448
Technical
paint base
n.
astar kat
449
Technical
lunar base
n.
ay üssü
450
Technical
base coat
n.
baz kat
451
Technical
base load
n.
baz yük
452
Technical
metal-clad base material
n.
bakır kaplı temel malzeme
453
Technical
base frequency
n.
baz frekansı
454
Technical
base metal
n.
baz metal
455
Technical
base flow
n.
baz akışı
456
Technical
base of the dam
n.
baraj tabanı
457
Technical
base oil
n.
baz yağı
458
Technical
base materials for printed circuits
n.
baskılı devreler için temel malzemeler
459
Technical
base oil
n.
baz karakterli yağ
460
Technical
tuned-base oscillator
n.
baz akortlu osilatör
461
Technical
copper base alloys
n.
bakır temelli alaşımlar
462
Technical
copper-clad base material
n.
bakır kaplama taban malzemesi
463
Technical
base load power plant
n.
bazyük santralı
464
Technical
chimney base
n.
baca temeli
465
Technical
base spreading resistance
n.
baz içi direnci
466
Technical
cloud base
n.
bulut alt sınırı
467
Technical
base of neck
n.
boyun altı (cam)
468
Technical
boom base pins
n.
bom kule bağlantı pimleri
469
Technical
bituminous treated base
n.
bitümlü temel
470
Technical
asphalt base oil
n.
bitüm esaslı yağ
471
Technical
dye base
n.
boya bazı
472
Technical
cloud base recorder
n.
bulut yüksekliği ölçme aygıtı
473
Technical
black base foundation
n.
bitüm ile tutturulmuş yol temeli
474
Technical
paint base
n.
boya astarı
475
Technical
zinc-base bearing alloys
n.
çinko temelli yatak alaşımlar
476
Technical
zinc-base alloys
n.
çinko temelli alaşımlar
477
Technical
double-base junction transistor
n.
çift bazlı jonksiyon transistörü
478
Technical
steel base
n.
çelik temel
479
Technical
zinc base die casting alloys
n.
çinko temelli basınçlı döküm alaşımları
480
Technical
base circle
n.
çark dişi taban dairesi
481
Technical
iron-base rolls
n.
demir temelli merdaneler
482
Technical
iron base alloys
n.
demir temelli alaşımlar
483
Technical
high-temperature iron-base alloys
n.
demir temelli yüksek sıcaklık alaşımları
484
Technical
iron- base heat resisting alloys
n.
demir temelli ısı dirençli alaşımlar
485
Technical
circular time base
n.
dairesel zaman tabanı
486
Technical
distributed data base
n.
dağınık veri tabanı
487
Technical
fast colour base
n.
diazo bazı
488
Technical
wheel base
n.
dingiller arası mesafe
489
Technical
vertical base
n.
düşey baz hattı
490
Technical
vertical base system
n.
düşey hattı usulü
491
Technical
rest base
n.
dilatometrede numunelerin konulduğu düz yuva
492
Technical
wheel base
n.
dingil mesafesi
493
Technical
wheel base
n.
dingil aralığı
494
Technical
base silver
n.
düşük ayarlı gümüş
495
Technical
breaking off of base
n.
dip kırılması
496
Technical
upholstered bed base
n.
döşenmiş yatak tabanı
497
Technical
vertical base method
n.
düşey baz hattı usulü
498
Technical
sprue base
n.
döküm topuğu
499
Technical
natural base
n.
doğal temel zemini
500
Technical
electronic tube base
n.
elektronik tüp tabanı
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of base
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy