Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
Idioms | ||||
Idioms | be at peace v. | huzur bulmak | ||
You won't be at peace as long as Tom is alive. Tom yaşadığı sürece huzur bulamayacaksın. More Sentences |
||||
Idioms | be at peace v. | ruhsal açıdan rahatlamak | ||
Idioms | be at peace v. | hayatından memnun olmak | ||
Idioms | be at peace v. | hayatla barışık olmak | ||
Idioms | be at peace v. | durumunu kabullenmek | ||
Idioms | be at peace v. | barış içinde yaşamak | ||
Idioms | be at peace v. | çatışmamak | ||
Idioms | be at peace v. | savaşmamak | ||
Idioms | be at peace v. | huzur içinde olmak | ||
Idioms | be at peace v. | acı çekmemek |
Inglés | Turco | |
---|---|---|
General | ||
General | be at peace with oneself v. | kendisiyle barışık olmak |
General | be at peace with oneself v. | kendiyle barışık olmak |
Idioms | ||
Idioms | be at peace with the world v. | dünyayla barışık olmak |
Idioms | be at peace with the world v. | hayatla barışık olmak |
Idioms | be at peace with life v. | hayatla barışık olmak |
Speaking | ||
Speaking | you'll be at peace soon expr. | yakında huzura kavuşacaksın |