Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Sinónimo
Frases
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Turco - Inglés
Ocultar la historia
Historia detallada
Eliminar
Historia :
causal embryology
delamination
laid down the crown
bir şeye saldırmak
Historia
Frases
Significados de
"bir şeye saldırmak"
en diccionario inglés turco : 2 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
Phrasals
1
Phrasals
bir şeye saldırmak
swoop down upon something
v.
2
Phrasals
bir şeye saldırmak
swoop down on something
v.
Significados de
"bir şeye saldırmak"
con otros términos en diccionario inglés turco: 50 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
Phrasals
1
Phrasals
(birine veya bir şeye) saldırmak
charge at (someone or something)
v.
2
Phrasals
(birine veya bir şeye) saldırmak
charge down on (someone or something)
v.
3
Phrasals
birine ya da bir şeye bıçakla veya benzeri bir aletle saldırmak
cut at (someone or something)
v.
4
Phrasals
birine ya da bir şeye bıçakla veya benzeri bir aletle saldırmak
cut at (someone or an animal)
v.
5
Phrasals
birine veya bir şeye saldırmak
charge down on someone or something
v.
6
Phrasals
birine veya bir şeye zincirden boşanmış gibi yaklaşmak/koşmak/saldırmak
charge down on someone or something
v.
7
Phrasals
(birine/bir şeye) saldırmak
fall upon (someone or something)
v.
8
Phrasals
(birine/bir şeye) saldırmak
fall on (someone or something)
v.
9
Phrasals
birine veya bir şeye bıçakla saldırmak
cut at someone or something
v.
10
Phrasals
birine veya bir şeye bıçakla saldırmak
cut at someone or an animal
v.
11
Phrasals
(birine veya bir şeye) saldırmak
tilt at
v.
12
Phrasals
(birine veya bir şeye) mızrakla/kılıçla saldırmak
tilt at
v.
13
Phrasals
birine/bir şeye saldırmak
jump on someone or something
v.
14
Phrasals
(birine/bir şeye bir şeyle) saldırmak
smite (someone or something) with (something)
v.
15
Phrasals
bir şeye aç gözlü bir şekilde saldırmak
lash into something
v.
16
Phrasals
(birine ya da bir şeye) sözlü olarak saldırmak
level (something) against (someone or something)
v.
17
Phrasals
(birine/bir şeye) acımasızca saldırmak
wail on (someone or something)
v.
18
Phrasals
çıkıp birine/bir şeye saldırmak
come out at someone or something
v.
19
Phrasals
ortaya çıkıp birine/bir şeye saldırmak
come out at someone or something
v.
20
Phrasals
birden birine/bir şeye saldırmak
come out at someone or something
v.
21
Phrasals
çıkıp birine/bir şeye saldırmak
come out toward someone or something
v.
22
Phrasals
ortaya çıkıp birine/bir şeye saldırmak
come out toward someone or something
v.
23
Phrasals
birden birine/bir şeye saldırmak
come out toward someone or something
v.
24
Phrasals
çıkıp birine/bir şeye saldırmak
come out towards someone or something
v.
25
Phrasals
ortaya çıkıp birine/bir şeye saldırmak
come out towards someone or something
v.
26
Phrasals
birden birine/bir şeye saldırmak
come out towards someone or something
v.
27
Phrasals
(birine/bir şeye) bıçakla saldırmak
cut away at (someone or something)
v.
28
Phrasals
(birine/bir şeye) saldırmak
fall on (someone or something)
v.
29
Phrasals
(birine/bir şeye) saldırmak
fall onto (someone or something)
v.
30
Phrasals
birine/bir şeye saldırmak
go at someone or something
v.
31
Phrasals
(bir şeye) saldırmak
go for (something)
v.
32
Phrasals
(birine/bir şeye) vurmak/saldırmak
hit at (someone or something)
v.
33
Phrasals
(birine/bir şeye) karşılık olarak saldırmak/vurmak
hit back (at someone or something)
v.
34
Phrasals
(birine/bir şeye) tekmeyle saldırmak
kick at (someone or something)
v.
35
Phrasals
(birine/bir şeye) saldırmak
lam into (someone or something)
v.
36
Phrasals
(birine/bir şeye) sözlü veya fiziksel olarak saldırmak
lash into (someone or something)
v.
37
Phrasals
(birine/bir şeye) saldırmak
lash out against (someone or something)
v.
38
Phrasals
(birine/bir şeye) aniden saldırmak
lash out at (someone or something)
v.
39
Phrasals
(birine/bir şeye) saldırmak
lunge at (someone or something)
v.
40
Phrasals
(birine/bir şeye) saldırmak
lunge for (someone or something)
v.
41
Phrasals
koşup (birine/bir şeye) saldırmak
run out at (someone or something)
v.
42
Phrasals
koşup (birine/bir şeye) saldırmak
run up on (someone or something)
v.
43
Phrasals
koşup (birine/bir şeye) saldırmak
rush at (someone or something)
v.
44
Phrasals
(birine/bir şeye) saldırmak
tear into (someone or something)
v.
Phrases
45
Phrases
savunmasız birine/bir şeye saldırmak kolay
it is easy to find a stick to beat a dog
expr.
Colloquial
46
Colloquial
(birine veya bir şeye) saldırmak
have at (someone or something)
v.
47
Colloquial
(yemek gibi bir şeye) saldırmak
have at (something)
v.
Idioms
48
Idioms
(birine/bir şeye) saldırmak
make a dead set upon (someone or something) [obsolete]
v.
49
Idioms
(birine/bir şeye) saldırmak
have a go (at someone or something)
v.
Slang
50
Slang
(birine/bir şeye) saldırmak
stomp a mudhole in (someone or something)
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bir şeye saldırmak
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy