Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Sinónimo
Frases
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Turco - Inglés
Ocultar la historia
Historia detallada
Eliminar
Historia :
blackout fabrics
statistische forschung
fixed hinge
bir şeyi atmak
Historia
Frases
Significados de
"bir şeyi atmak"
en diccionario inglés turco : 3 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
Phrasals
1
Phrasals
bir şeyi atmak
chuck something away
v.
Colloquial
2
Colloquial
bir şeyi atmak
chunk something [rural]
n.
3
Colloquial
bir şeyi atmak
deep six
v.
Significados de
"bir şeyi atmak"
con otros términos en diccionario inglés turco: 213 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
atmak (istenilmeyen bir şeyi)
throw away
v.
2
General
bir şeyi kazanmak için biriyle yazı tura atmak
toss someone for something
v.
3
General
vücudu bir şeyi atmak
get something out of one's system
v.
4
General
bir şeyi çöpe atmak
toss something out
v.
5
General
ter dökerek bir şeyi vücudundan atmak
sweat something out
v.
6
General
söküp atmak (iplikle dikilmiş bir şeyi)
rip something off
v.
7
General
bir şeyi bir yerden dışarı atmak/fırlatmak
fling something out
v.
8
General
bir şeyi tekrar atmak/fırlatmak
fling something back
v.
9
General
bir şeyi bir yerden dışarı atmak/fırlatmak
fling something out of something
v.
10
General
(sarıp sarmalayan bir şeyi) çıkarıp atmak
unmuffle
v.
11
General
(bir şeyi) vın sesi çıkaracak kadar hızlı atmak
whiz
v.
12
General
(bir şeyi) vın sesi çıkaracak kadar hızlı atmak
whizz
v.
13
General
(belirsiz bir şey için) değerli bir şeyi riske atmak
gamble
v.
Phrasals
14
Phrasals
birine bir şeyi geri atmak
throw something back to someone
v.
15
Phrasals
bir şeyi yere atmak/çarpmak
hurl something down
v.
16
Phrasals
bir şeyi kökünden söküp çıkarmak/atmak
root something out
v.
17
Phrasals
bir şeyi bir şeyin/yerin içine atmak
pitch something in
v.
18
Phrasals
bir şeyi bir şeyin/yerin içine atmak
pitch something into something
v.
19
Phrasals
bir şeyi bir yere geri atmak
throw something back somewhere
v.
20
Phrasals
biri üzerine bir şeyi riske atmak
risk something on someone
v.
21
Phrasals
bir şeyi kökünden söküp çıkarmak/atmak
root someone or something out of something
v.
22
Phrasals
bir şeyi bir yere geri atmak
cast something back some place
v.
23
Phrasals
bir şeyi bir şeyin/yerin içine atmak
throw something into something
v.
24
Phrasals
(bir şeyi bir şeyin içine) atmak
toss something into something
v.
25
Phrasals
(bir şeyi) fırlatıp yere atmak
fling something down
v.
26
Phrasals
bir şeyi başka bir şeyden keserek atmak
cut something from something
v.
27
Phrasals
bir şeyi güm/bam/pat diye atmak
thump something down
v.
28
Phrasals
bir şeyi üstünden atmak
toss off
v.
29
Phrasals
birini veya bir şeyi bir yerin üstünden atmak
toss someone or something off (of) something
v.
30
Phrasals
birini veya bir şeyi bir yerin üstünden atmak
toss someone or something off
v.
31
Phrasals
birini/bir şeyi yüksek bir yerden bırakmak/aşağı atmak
drop someone or something from something
v.
32
Phrasals
birini/bir şeyi dışarı atmak
drop out of (something)
v.
33
Phrasals
birini/bir şeyi bir yerden atmak
drop out of (something)
v.
34
Phrasals
(birini/bir şeyi) dışarı atmak
drop (someone or something) out of
v.
35
Phrasals
(birini/bir şeyi) bir yerden atmak
drop (someone or something) out of
v.
36
Phrasals
(bir şeyi) atmak/çöpe atmak
dump on (someone or something)
v.
37
Phrasals
bir şeyi sepet ya da benzeri bir şeyin içerisine atmak (basket atar gibi)
dunk in (something)
v.
38
Phrasals
bir şeyi sepet ya da benzeri bir şeyin içerisine atmak (basket atar gibi)
dunk into (something)
v.
39
Phrasals
birini/bir şeyi bir yerden atmak
escort someone or something from something
v.
40
Phrasals
bir şeyi süzerek atmak/çıkarmak
filter out
v.
41
Phrasals
(birini/bir şeyi başka birinin) üstüne atmak
force someone or something off (of) something
v.
42
Phrasals
(birini/bir şeyi başka birinin) üstüne atmak
and force someone or something off
v.
43
Phrasals
(bir şeyi) birbirine atmak
throw (something) back and forth
v.
44
Phrasals
bir şeyi (birinde/bir şeyden) söküp atmak
rend from (someone or something)
v.
45
Phrasals
bir şeyi (birinin/bir şeyin) üstünden yırtıp atmak
rend from (someone or something)
v.
46
Phrasals
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerinden yırtıp atmak
rend something from someone or something
v.
47
Phrasals
bir şeyi birinden/bir şeyden söküp atmak
rend something from someone or something
v.
48
Phrasals
(bir şeyi bir şeyin) üstüne atmak
throw at
v.
49
Phrasals
(bir şeyi bir şeyin) üstüne atmak
throw something at someone
v.
50
Phrasals
(bir şeyi birinden veya bir şeyden) uzağa atmak
hurl something away (from someone or something)
v.
51
Phrasals
(bir şeyi birinin/bir şeyin) üstüne atmak/yıkmak
lay (something) on (someone or something)
v.
52
Phrasals
(birini/bir şeyi/kendini) hantal bir şekilde atmak
plunk (someone, something, or oneself) down
v.
53
Phrasals
(birini/bir şeyi/kendini) güm diye atmak
plunk (someone, something, or oneself) down
v.
54
Phrasals
bir şeyi çıkarıp atmak
slough something off
v.
55
Phrasals
(birini/bir şeyi birinin) üstüne atmak
stick (one) with (someone or something)
v.
56
Phrasals
birini/bir şeyi birinin üstüne atmak
stick someone with someone or something
v.
57
Phrasals
bir şeyi birinin üstüne atmak
stick someone with something
v.
58
Phrasals
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin üzerinden atmak
throw someone or something over someone or something
v.
59
Phrasals
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin yükseğinden atmak
throw someone or something over someone or something
v.
60
Phrasals
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin tepesinden atmak
throw someone or something over someone or something
v.
61
Phrasals
(bir şeyi) mail atmak
mail (something) in
v.
62
Phrasals
bir şeyi içine atmak
hold something in
v.
63
Phrasals
bir şeyi içine atmak
keep something in
v.
64
Phrasals
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerinden tekmeleyip atmak
kick something off (of) someone or something
v.
65
Phrasals
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerinden tekmeleyip atmak
kick something off
v.
66
Phrasals
bir şeye bir şeyi yem olarak koymak/atmak
salt something with something
v.
67
Phrasals
(birinin/bir şeyin) üzerinden (bir şeyi) söküp atmak
strip (someone or something) of (something)
v.
68
Phrasals
birini/bir şeyi bir şeyin dışına atmak
sweep someone or something out of something
v.
69
Phrasals
birini/bir şeyi bir şeyin dışına atmak
sweep someone or something out
v.
70
Phrasals
(birini/bir şeyi) birden (bir şeye/yere) atmak
knock (someone or something) to (something)
v.
71
Phrasals
birinin/bir şeyin üzerinden bir şeyi atmak
tweak something off (of) someone or something
v.
72
Phrasals
birinin/bir şeyin üzerinden bir şeyi hafif bir vuruşla atmak/göndermek
tweak something off (of) someone or something
v.
73
Phrasals
birinin/bir şeyin üzerinden bir şeyi atmak
tweak something off
v.
74
Phrasals
birinin/bir şeyin üzerinden bir şeyi hafif bir vuruşla atmak/göndermek
tweak something off
v.
75
Phrasals
birini/bir şeyi birinin üstüne atmak
unload someone or something on (to) someone
v.
76
Phrasals
birini/bir şeyi birinin başına atmak
unload someone or something on (to) someone
v.
77
Phrasals
birini/bir şeyi yabana atmak
sniff at someone or something
v.
78
Phrasals
(birini/bir şeyi) hareket halindeki bir aracın önüne/altına atmak
push (someone or something) under (something)
v.
79
Phrasals
birini/bir şeyi birilerinin/bir şeylerin arasına atmak
put someone or something among someone or something
v.
80
Phrasals
birini/bir şeyi birilerinin/bir şeylerin ortasına atmak
put someone or something among someone or something
v.
81
Phrasals
bir şeyi hallaç pamuğu gibi sağa sola atmak
scatter something about
v.
82
Phrasals
bir şeyi hallaç pamuğu gibi sağa sola atmak
scatter something around
v.
83
Phrasals
bir şeyi birinin/bir şeyin üstüne atmak
ascribe something to someone or something
v.
84
Phrasals
(bir şeyi bir şeyin) üstüne atmak
ascribe (something) to (something)
v.
85
Phrasals
bir şeyi birinin üstüne atmak
assign something to someone
v.
86
Phrasals
(bir şeyi) '-in üstüne atmak
assign (something) to
v.
87
Phrasals
bir şeyi içine atmak
bottle something up
v.
88
Phrasals
bir şeyi içine atmak
bottle something up inside (someone)
v.
89
Phrasals
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) yanına atmak
bring (someone or something) up against (someone or something)
v.
90
Phrasals
bir şeyi bir kenara atmak
cast something aside
v.
91
Phrasals
bir şeyi kaldırıp atmak
cast something aside
v.
92
Phrasals
bir şeyi yere atmak
cast something down
v.
93
Phrasals
boğazına takılan bir şeyi öksürerek atmak
choke something up
v.
94
Phrasals
soluk borusunu tıkayan bir şeyi öksürerek atmak/çıkarmak
choke something up
v.
95
Phrasals
bir şeyi çöpe atmak
chuck something away
v.
96
Phrasals
bir şeyi birinden/bir şeyden yırtarak çıkarıp atmak
claw something off someone or something
v.
97
Phrasals
bir şeyi birinden/bir şeyden söküp atmak
claw something off someone or something
v.
98
Phrasals
(bir şeyin) içinden (bir şeyi) atmak/çıkarmak
clean (something) out of (something)
v.
99
Phrasals
(bir şeyi bir şeyden) çıkarmak/atmak
clear (something) out of (some place)
v.
100
Phrasals
(birini/bir şeyi) itip (bir şeyden) dışarı atmak
crowd (someone or something) out of (something)
v.
101
Phrasals
(birini/bir şeyi) atmak
deal (one) out of (something)
v.
102
Phrasals
birini/bir şeyi başından atmak
shake someone or something off
v.
103
Phrasals
bir şeyi başından atmak
shake something off
v.
104
Phrasals
birini/bir şeyi başından atmak
dispense with someone or something
v.
105
Phrasals
(bir şeyi/kendini bir şeyin) üzerinde atmak
drape (something or oneself) over (something)
v.
106
Phrasals
(bir şeyi) öylesine üstüne almak/atmak
drape (something) over (someone or something)
v.
107
Phrasals
(bir şeyi) omuzlarına atmak
drape (something) over (someone or something)
v.
108
Phrasals
birini/bir şeyi bir şeyden aşağı atmak
drop someone or something off something
v.
109
Phrasals
bir şeyi bir şeyden dışarı atmak
expel something from something
v.
110
Phrasals
(birini/bir şeyi) yere atmak
fling (someone or something) down
v.
111
Phrasals
birini/bir şeyi kaldırıp atmak
fling someone or something away
v.
112
Phrasals
birini/bir şeyi geriye doğru atmak
fling someone or something back
v.
113
Phrasals
birini/bir şeyi geri atmak
fling someone or something back
v.
114
Phrasals
birini/bir şeyi bir şeyden dışarı atmak/fırlatmak
fling someone or something out of something
v.
115
Phrasals
birini/bir şeyi bir şeyden dışarı atmak/fırlatmak
fling someone or something out
v.
116
Phrasals
bir şeyi bir şeyin üstüne löp diye atmak
flop something down on something
v.
117
Phrasals
bir şeyi bir şeyin üstüne şap diye atmak
flop something down on something
v.
118
Phrasals
bir şeyi bir şeyin üstüne şak diye atmak
flop something down on something
v.
119
Phrasals
bir şeyi bir şeyin üstüne küt diye atmak
flop something down on something
v.
120
Phrasals
bir şeyi bir şeyin üstüne löp diye atmak
flop something down onto something
v.
121
Phrasals
bir şeyi bir şeyin üstüne şap diye atmak
flop something down onto something
v.
122
Phrasals
bir şeyi bir şeyin üstüne şak diye atmak
flop something down onto something
v.
123
Phrasals
bir şeyi bir şeyin üstüne küt diye atmak
flop something down onto something
v.
124
Phrasals
bir şeyi bir şeyin üstüne löp diye atmak
flop something down
v.
125
Phrasals
bir şeyi bir şeyin üstüne şap diye atmak
flop something down
v.
126
Phrasals
bir şeyi bir şeyin üstüne şak diye atmak
flop something down
v.
127
Phrasals
bir şeyi bir şeyin üstüne küt diye atmak
flop something down
v.
128
Phrasals
birini/bir şeyi (birinin) üstüne atmak
fob someone or something off (on or onto someone)
v.
129
Phrasals
(bir şeyi) kesip atmak
hack something off
v.
130
Phrasals
bir şeyi birinin üstüne atmak
hang something on someone
v.
131
Phrasals
bir şeyi birine/bir şeye atmak/fırlatmak
heave something at someone or something
v.
132
Phrasals
(birini/bir şeyi birine/bir şeye) fırlatmak/atmak
hurl (someone or something) at (someone or something)
v.
133
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeye) fırlatmak/atmak/tıkmak
hurl (someone or something) into (something)
v.
134
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) dışarı atmak/fırlatmak
hurl (someone or something) out of (some place or thing)
v.
135
Phrasals
birini/bir şeyi yere atmak/savurmak
hurl someone or something down
v.
136
Phrasals
bir şeyi ayağıyla vurarak/tekmeleyerek (birinden/bir şeyden) sektirmek/(birine/bir şeye) atmak
kick at (someone or something)
v.
137
Phrasals
(bir şeyi çözmek/bir şeyle baş etmek) için etrafta gezinmek/dolanmak/volta atmak
pace (something) out
v.
138
Phrasals
(birini/bir şeyi bir yere) gönderip başından atmak
pack (someone or something) off to (some place)
v.
139
Phrasals
(bir şeyi birine) fırlatmak/atmak
pass (something) to (one)
v.
140
Phrasals
(birini/bir şeyi/kendini) hantal bir şekilde atmak
plonk (someone, something, or oneself) down
v.
141
Phrasals
(bir şeyi biri/bir şey) üzerinden riske atmak
risk (something) on (someone or something)
v.
142
Phrasals
(bir şeyi birine/bir şeye) güvenerek riske atmak
risk (something) on (someone or something)
v.
143
Phrasals
(bir şeyi biri/bir şey) üzerine iddiaya/bahse girerek riske atmak
risk (something) on (someone or something)
v.
144
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) tamamıyla çıkarmak/atmak
root (someone or something) out of (something or some place)
v.
145
Phrasals
(bir şeyi birine/bir şeye) atmak
sling (something) at (someone or something)
v.
146
Phrasals
(bir şeyi bir şeyin) üstüne şap/şak diye atmak
smack (something) down onto (something)
v.
147
Phrasals
(bir şeyi bir şeyin) üstüne şap/şak diye atmak
smack (something) down on (something)
v.
148
Phrasals
(bir şeyi bir şeyden) kesip atmak
snip (something) off of (something else)
v.
149
Phrasals
(bir şey) için (bir şeyi) riske atmak
stake (something) on (something)
v.
150
Phrasals
(bir şey) uğruna (bir şeyi) riske atmak
stake (something) on (something)
v.
151
Phrasals
(birinden/bir şeyden bir şeyi) söküp atmak
stamp (something) out of (someone or something)
v.
152
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeye) atmak
throw (someone or something) into (something)
v.
153
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyin) içine atmak
throw (someone or something) into (something)
v.
154
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) dışarı atmak
throw (someone or something) out of (something or some place)
v.
155
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) dışarı atmak
turn (someone or something) out of (something or some place)
v.
156
Phrasals
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) üstüne atmak/yıkmak
wish (someone or something) off on (someone or something else)
v.
Colloquial
157
Colloquial
(bir şeyi) atmak
ditch (something)
v.
158
Colloquial
(bir şeyi) kaldırıp atmak
ditch (something)
v.
159
Colloquial
(bir şeyi) atmak
toss (something)
v.
160
Colloquial
(bir şeyi) çöpe atmak
toss (something)
v.
Idioms
161
Idioms
(bir şeyi yapmaya) hazır/istekli olmak/can atmak
be the first (person) to (do something)
v.
162
Idioms
(bir şeyi ya da birini) sır perdesinin ardına atmak
cloak (someone or something) in secrecy
v.
163
Idioms
bir şeyi riske atmak
put something on the line
v.
164
Idioms
bir şeyi içine atmak
keep something bottled up
v.
165
Idioms
bir şeyi yapmak için can atmak
be dying to do something
v.
166
Idioms
bir şeyi riske atmak
put it on the line
v.
167
Idioms
bir şeyi başka birinin üstüne atmak
drop/dump something in somebody’s ˈlap
v.
168
Idioms
(bir şeyi) düşününce bile beti benzi atmak/uçmak/solmak
pale at the notion of (something)
v.
169
Idioms
(bir şeyi) düşününce bile beti benzi atmak/uçmak/solmak
pale at the thought of (something)
v.
170
Idioms
(bir şeyi yapmaya) can atmak
be falling over (oneself) to (do something)
v.
171
Idioms
bir şeyi yapıp sorumluluğu üstünden atmak
get out of the way
v.
172
Idioms
bir şeyi yapıp üstünden atmak
get something out of the way
v.
173
Idioms
(birini/bir şeyi) kafasından atmak
put (someone or something) out of (one's) head
v.
174
Idioms
birini/bir şeyi başından atmak
give something/someone the old heave-ho
v.
175
Idioms
bir şeyi içine atmak
hold something inside of oneself
v.
176
Idioms
bir şeyi içine atmak
keep something inside of oneself
v.
177
Idioms
bir şeyi birinin suratına fırlatmak/atmak
throw something into someone's face
v.
178
Idioms
bir şeyi birinin suratına fırlatmak/atmak
throw something in someone's face
v.
179
Idioms
(bir şeyi) bir köşeye atmak
whistle (something) down the wind [old-fashioned]
v.
180
Idioms
(birini/bir şeyi) kovmak/atmak
kick (someone or something) to the curb
v.
181
Idioms
(birini/bir şeyi) bir köşeye atmak
kick (someone or something) to the curb
v.
182
Idioms
(bir şeyi) yabana atmak
make ducks and drakes of (something)
v.
183
Idioms
bir şeyi yapmaya can atmak
be falling over yourself to do something
v.
184
Idioms
öksürerek bir şeyi atmak/çıkarmak
bring something up
v.
185
Idioms
(birini/bir şeyi) başından atmak
chuck (someone or something) overboard
v.
186
Idioms
(birini/bir şeyi) başından atmak
drop (someone or something) like a hot brick
v.
187
Idioms
(birini/bir şeyi) başından atmak
drop (someone or something) like a hot potato
v.
188
Idioms
bir şeyi kafasından atmak
put something out of your head
v.
189
Idioms
(birini/bir şeyi) aklından atmak/çıkarmak
get (someone or something) out of (one's) head
v.
190
Idioms
(birini/bir şeyi) aklından atmak/çıkarmak
get (someone or something) out of (one's) mind
v.
191
Idioms
(birini/bir şeyi) zihninden atmak/çıkarmak
get (someone or something) out of (one's) mind
v.
192
Idioms
vücudu bir şeyi atmak
get out of system
v.
193
Idioms
birini/bir şeyi başından atmak
get rid of somebody/something
v.
194
Idioms
(birini/bir şeyi) başından atmak
get shed of (someone or something)
v.
195
Idioms
(birini/bir şeyi) başından atmak
get shet of (someone or something)
v.
196
Idioms
bir şeyi vücudundan/içinden atmak
get something out of your system
v.
197
Idioms
(bir şeyi) arka plana atmak
give (something) up for dead
v.
198
Idioms
birini/bir şeyi başından atmak
give something/someone the heave-ho
v.
199
Idioms
birini/bir şeyi başından atmak
give something/someone the old heave-ho
v.
200
Idioms
(bir şeyi birinin) üstüne atmak
lay (something) at (one's) feet
v.
201
Idioms
(bir şeyi birinin) üstüne atmak
lay (something) at the feet of (someone)
v.
202
Idioms
(bir şeyi) riske atmak
lay (something) on the line
v.
203
Idioms
(bir şeyi) tehlikeye atmak
lay (something) on the line
v.
204
Idioms
(birini/bir şeyi) kafasından atmak
put (someone or something) out of (one's) mind
v.
205
Idioms
(bir şeyi) atıp (birini/rakibi) geçirerek/aşırarak sayı kazanmak/gol atmak
slip (something) past (one)
v.
206
Idioms
(birini/bir şeyi) suya atmak
throw (someone or something) in the drink
v.
207
Idioms
(birini/bir şeyi) suya atmak
throw (someone or something) into the drink
v.
208
Idioms
(birini/bir şeyi) bir köşeye atmak
throw (someone or something) on the scrap heap
v.
209
Idioms
(bir şeyi) başından atmak
throw (something) overboard
v.
210
Idioms
(bir şeyi) atmak
throw (something) overboard
v.
Slang
211
Slang
bir şeyi atmak/defetmek
eighty-six something
v.
212
Slang
midesindeki bir şeyi kusarak çıkarmak/atmak
puke up
v.
213
Slang
(bir şeyi) atmak
87 (something)
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bir şeyi atmak
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy