|
Categoría |
Turco |
Inglés |
|
General |
|
1 |
General |
bir kenara bırakmak |
put away v.
|
|
After listening to the debate here, I have put away the script for the speech I had prepared.
Buradaki tartışmayı dinledikten sonra, hazırladığım konuşma metnini bir kenara bıraktım.
More Sentences
|
2 |
General |
bir kenara koymak |
lay aside v.
|
|
He laid aside a few dollars each week.
O her hafta beş dolar bir kenara koydu.
More Sentences
|
3 |
General |
bir kenara koymak |
put aside v.
|
|
He put aside the book.
Kitabı bir kenara koydu.
More Sentences
|
4 |
General |
bir kenara bırakmak |
cast aside v.
|
|
The Karas report strengthens this provision by casting aside government authorisation.
Karas raporu, hükümet iznini bir kenara bırakarak bu hükmü güçlendiriyor.
More Sentences
|
5 |
General |
bir kenara bırakarak |
away adv.
|
|
Put your toys away.
Oyuncaklarını bir kenara bırak.
More Sentences
|
6 |
General |
bir kenara bırakırsak |
apart from prep.
|
|
Apart from the weather, it was a good picnic.
Havayı bir kenara bırakırsak, güzel bir piknik oldu.
More Sentences
|
Phrasals |
|
7 |
Phrasals |
bir kenara koymak |
put aside v.
|
|
He put aside a few dollars each week.
O, her hafta birkaç dolar bir kenara koydu.
More Sentences
|
8 |
Phrasals |
bir kenara bırakmak |
put aside v.
|
|
For us to succeed, we need to put aside our petty squabbles and the interinstitutional rivalries.
Başarılı olabilmemiz için küçük çekişmelerimizi ve kurumlar arası rekabeti bir kenara bırakmamız gerekiyor.
More Sentences
|
9 |
Phrasals |
bir kenara bırakmak |
cast aside v.
|
|
The Karas report strengthens this provision by casting aside government authorisation.
Karas raporu, hükûmet iznini bir kenara bırakarak bu hükmü güçlendirmektedir.
More Sentences
|
General |
|
10 |
General |
bir kenara koyma |
removal n.
|
|
11 |
General |
bir kenara koyma |
setting aside n.
|
|
12 |
General |
(bir şeyi) kenara kaldıran kimse |
mislayer n.
|
|
13 |
General |
(yükü) bir kenara bırakma |
deposition [obsolete] n.
|
|
14 |
General |
daha sonra bakmak üzere bir kenara koymak |
keep something on the back burner v.
|
|
15 |
General |
bir kenara bırakmak |
put something to one side v.
|
|
16 |
General |
bir şeyi kenara çekmek |
get something out of the way v.
|
|
17 |
General |
bir şeyi bir kenara bırakmak |
put something to one side v.
|
|
|
18 |
General |
bir kenara bırakmak |
leave aside v.
|
|
19 |
General |
bir kenara koymak |
put something by v.
|
|
20 |
General |
bir kenara para koymak |
put something by v.
|
|
21 |
General |
bir kenara para koymak |
put something away v.
|
|
22 |
General |
sonrası için bir kenara koymak (para vb) |
put away v.
|
|
23 |
General |
bir kenara atmak |
put away v.
|
|
24 |
General |
bir kenara para ayırmak |
put some money on the side v.
|
|
25 |
General |
bir kenara para ayırmak |
allocate money v.
|
|
26 |
General |
bir kenara koymak |
set apart v.
|
|
27 |
General |
bir kenara ayırmak |
earmark v.
|
|
28 |
General |
bir kenara ayırmak |
set-aside v.
|
|
29 |
General |
bir kenara koymak |
set aside v.
|
|
30 |
General |
bir kenara atmak (para vb) |
lay aside v.
|
|
31 |
General |
bir kenara itmek |
brush aside v.
|
|
32 |
General |
bir kenara kaldırmak |
sweep aside v.
|
|
33 |
General |
bir amaç için bir kenara koymak |
earmark v.
|
|
34 |
General |
bir oyuncuyu kenara çekmek |
sideline v.
|
|
35 |
General |
bir kenara atmak |
trash v.
|
|
36 |
General |
bir kenara bırakmak |
elong v.
|
|
37 |
General |
bir kenara koymak |
mislay v.
|
|
|
38 |
General |
diğer her şeyi bir kenara bırakıp aşırı konsantre olmak |
overfocus v.
|
|
39 |
General |
bir kenara atmak |
dice [australia] v.
|
|
40 |
General |
bir kenara itmek |
fob off v.
|
|
41 |
General |
bir kenara yazmak |
scriggle [dated] v.
|
|
42 |
General |
bir kenara itmek |
shog v.
|
|
43 |
General |
bir kenara koymak |
sidetrack v.
|
|
44 |
General |
bir kenara atılmış |
to the left adj.
|
|
45 |
General |
bir kenara atılmış |
dumped adj.
|
|
46 |
General |
bir davaya veya fikre diğer kaygıları bir kenara itecek derecede saplantılı kimse |
monomaniacal adj.
|
|
47 |
General |
bir kenara konmuş |
reversed adj.
|
|
48 |
General |
bir kenara atılmış |
old adj.
|
|
49 |
General |
katlanıp bir kenara konulabilen (yatak) |
foldaway adj.
|
|
50 |
General |
her şeyi bir kenara bırakarak |
first of all adv.
|
|
51 |
General |
her şeyi bir kenara koyarak |
firstly adv.
|
|
52 |
General |
-i bir kenara bırakırsak |
apart from prep.
|
|
Phrasals |
|
53 |
Phrasals |
bir kenara atmak |
cast away v.
|
|
54 |
Phrasals |
bir kenara bırakmak |
cast away v.
|
|
55 |
Phrasals |
bir kenara bırakmak |
cast out v.
|
|
56 |
Phrasals |
bir kenara koymak |
throw by v.
|
|
57 |
Phrasals |
fırçayla vb. bir kenara itmek |
brush aside v.
|
|
58 |
Phrasals |
bir kenara atmak |
throw away v.
|
|
59 |
Phrasals |
bir kenara itmek |
thrust off v.
|
|
60 |
Phrasals |
bir kenara itmek |
thrust away v.
|
|
61 |
Phrasals |
bir kenara koymak |
set by v.
|
|
62 |
Phrasals |
bir kenara atmak |
put off v.
|
|
63 |
Phrasals |
bir kenara koymak |
place aside v.
|
|
64 |
Phrasals |
yana/bir kenara itmek/itelemek |
sweep aside v.
|
|
65 |
Phrasals |
bir kenara bırakmak |
place aside v.
|
|
66 |
Phrasals |
bir kenara bırakmak |
toss out v.
|
|
67 |
Phrasals |
bir kenara ayırmak |
put aside v.
|
|
68 |
Phrasals |
bir kenara bırakmak/koymak |
leave something aside v.
|
|
69 |
Phrasals |
bir kenara ayırmak |
put something by v.
|
|
70 |
Phrasals |
bir kenara saklamak |
put aside v.
|
|
71 |
Phrasals |
bir kenara ayırmak |
lay something by v.
|
|
72 |
Phrasals |
bir kenara itmek |
push away v.
|
|
73 |
Phrasals |
bir kenara atmak |
put aside v.
|
|
74 |
Phrasals |
bir kenara atmak |
cast aside v.
|
|
75 |
Phrasals |
bir kenara vb. para koymak |
sock something away v.
|
|
76 |
Phrasals |
bir kenara itmek |
push aside v.
|
|
77 |
Phrasals |
bir kenara atmak |
chuck out v.
|
|
|
78 |
Phrasals |
gelecekte kullanmak üzere bir kenara saklamak |
stash away v.
|
|
79 |
Phrasals |
gelecekte kullanmak üzere bir kenara saklamak |
store away v.
|
|
80 |
Phrasals |
gelecekte kullanmak üzere bir kenara saklamak |
salt away v.
|
|
81 |
Phrasals |
gelecekte kullanmak üzere bir kenara saklamak |
store something away v.
|
|
82 |
Phrasals |
gelecekte kullanmak üzere bir kenara saklamak |
hive away v.
|
|
83 |
Phrasals |
gelecekte kullanmak üzere bir kenara saklamak |
lay in v.
|
|
84 |
Phrasals |
gelecekte kullanmak üzere bir kenara saklamak |
stack away v.
|
|
85 |
Phrasals |
ileride kullanmak üzere bir kenara koymak |
hive away v.
|
|
86 |
Phrasals |
ileride kullanmak üzere bir kenara koymak |
stash away v.
|
|
87 |
Phrasals |
ileride kullanmak üzere bir kenara koymak |
lay in v.
|
|
88 |
Phrasals |
ileride kullanmak üzere bir kenara koymak |
stack away v.
|
|
89 |
Phrasals |
ileride kullanmak üzere bir kenara koymak |
salt away v.
|
|
90 |
Phrasals |
(sonra kullanmak üzere) bir kenara koymak |
store something away v.
|
|
91 |
Phrasals |
(sonra kullanmak üzere) bir kenara koymak |
store away v.
|
|
92 |
Phrasals |
bir kenara koymak |
put down v.
|
|
93 |
Phrasals |
bir kenara koymak |
factor out v.
|
|
94 |
Phrasals |
bir oyuncuyu kenara almak |
rest in (someone) v.
|
|
95 |
Phrasals |
bir oyuncuyu kenara alıp dinlendirmek |
rest in (someone) v.
|
|
96 |
Phrasals |
bir kenara atmak/fırlatmak |
pitch on v.
|
|
97 |
Phrasals |
bir şeyi bir şeyin içerisinde bir kenara koymak |
store something in something v.
|
|
98 |
Phrasals |
bir süreliğine bir kenara bırakmak |
lay aside v.
|
|
99 |
Phrasals |
(bir şey) için kenara para koymak |
put (something) toward (something) v.
|
|
100 |
Phrasals |
bir şeyi bir kenara bırakmak |
set something aside v.
|
|
101 |
Phrasals |
bir kenara koymak |
set something aside v.
|
|
102 |
Phrasals |
ileride kullanmak üzere bir kenara koymak/kaldırmak |
set something aside for future use v.
|
|
103 |
Phrasals |
biri için bir kenara bir şey ayırmak |
set something aside for someone v.
|
|
104 |
Phrasals |
bir kenara koymak |
lay by v.
|
|
105 |
Phrasals |
biri/bir şey için kenara para koymak |
budget something for someone or something v.
|
|
106 |
Phrasals |
(bir şey) için (bir şey) kenara koymak |
budget (something) for (something) v.
|
|
107 |
Phrasals |
bir şeyi bir kenara atmak |
cast something aside v.
|
|
108 |
Phrasals |
birini/bir şeyi kenara itmek |
chuck someone or something away v.
|
|
109 |
Phrasals |
birini/bir şeyi kenara çekmek |
chuck someone or something away v.
|
|
110 |
Phrasals |
(bir şeyi) kenara bırakmak |
depart with (something) v.
|
|
111 |
Phrasals |
birini/bir şeyi bir kenara bırakmak |
dispense with someone or something v.
|
|
112 |
Phrasals |
(bir şeyi) bir kenara bırakmak |
dispense with (something) v.
|
|
113 |
Phrasals |
birini/bir şeyi kenara itmek |
fling someone or something away v.
|
|
114 |
Phrasals |
öylece bir kenara atmak |
kick aside v.
|
|
115 |
Phrasals |
(bir şeyi biri/bir şey) için kenara koymak/ayırmak |
lay aside (something) for (someone or something) v.
|
|
116 |
Phrasals |
(bir şeyi biri/bir şey) için bir kenara koymak |
reserve (something) for (someone or something) v.
|
|
117 |
Phrasals |
için bir kenara koymak |
reserve for v.
|
|
118 |
Phrasals |
(bir şey) için kenara para koymak |
save for (something) v.
|
|
119 |
Phrasals |
(bir şey) için kenara para koymak |
save toward (something) v.
|
|
120 |
Phrasals |
(bir şey için) bir tarafa/kenara (bir şey) koymak |
set (something) apart (for something) v.
|
|
121 |
Phrasals |
(bir aracı) kenara çekmek |
pull up v.
|
|
Phrases |
|
122 |
Phrases |
şimdi bunları bir kenara/tarafa bırakalım millet |
but seriously, folks expr.
|
|
123 |
Phrases |
bir kenara bırakırsak |
apart from the fact that expr.
|
|
124 |
Phrases |
-i bir kenara bırakırsak |
apart from the fact that expr.
|
|
Colloquial |
|
125 |
Colloquial |
her ihtimale karşı kenara koyulan cüzi bir para |
mad money n.
|
|
126 |
Colloquial |
görüntüsünü bir kenara bırakırsak |
aside from how it looks v.
|
|
127 |
Colloquial |
konuyu bir kenara bırakmak |
park it v.
|
|
128 |
Colloquial |
(bir şeyi) bir kenara bırakabilirsin |
you can dispense with (something) expr.
|
|
129 |
Colloquial |
yaz bir kenara (söz verirken söylenir) |
book it expr.
|
|
130 |
Colloquial |
konuyu kapat, konuyu bir kenara bırak |
let it drop expr.
|
|
131 |
Colloquial |
konuyu kapat, konuyu bir kenara bırak |
let it rest expr.
|
|
132 |
Colloquial |
(ya bir şeyi yap) ya da kenara çekil |
(do something) or get off the pot expr.
|
|
Idioms |
|
133 |
Idioms |
diğer meseleleri bir kenara bırakıp tek bir meseleye odaklanma |
navel-contemplation n.
|
|
134 |
Idioms |
diğer meseleleri bir kenara bırakıp tek bir meseleye odaklanma |
navel-gazing n.
|
|
135 |
Idioms |
anlaşmazlıkları bir kenara bırakmak/göz ardı etmek |
put aside (one's) differences v.
|
|
136 |
Idioms |
bir kenara bırakmak |
clear the decks v.
|
|
137 |
Idioms |
bir kenara bırakmak |
clear the deck v.
|
|
138 |
Idioms |
eskiyip bir kenara atılmak |
collect dust v.
|
|
139 |
Idioms |
bir kenara atılmak |
collect dust v.
|
|
140 |
Idioms |
bir kenara itilmek |
end up in the knacker's yard v.
|
|
141 |
Idioms |
bir kenara çekilmek |
take a back seat v.
|
|
142 |
Idioms |
bir kenara atılmak |
go by the board v.
|
|
143 |
Idioms |
geçmişi bir kenara bırakmak |
break with the past v.
|
|
144 |
Idioms |
her şeyi bir kenara bırakmak |
throw everything to wind v.
|
|
145 |
Idioms |
kendi ihtiyaçlarını bir kenara bırakmak |
nip their own noses off v.
|
|
146 |
Idioms |
kendi isteklerini bir kenara bırakıp her zaman başkaları için uğraşmak |
can't call one's soul one's own v.
|
|
147 |
Idioms |
(bir şeyler konuşmak için) biriyle bir kenara çekilmek |
get off to the side with someone v.
|
|
148 |
Idioms |
(zor günler için) bir kenara koymak |
put something aside for a rainy day v.
|
|
149 |
Idioms |
(zor günler için) bir kenara koymak |
keep something for a rainy day v.
|
|
150 |
Idioms |
(zor günler için) bir kenara koymak |
hold something back for a rainy day v.
|
|
151 |
Idioms |
(bir şey için) (bir şeyi) bir kenara ayırmak |
put something aside (for something) v.
|
|
152 |
Idioms |
(sonradan kullanmak üzere) bir şeyi kenara kaldırmak |
put something in mothballs v.
|
|
153 |
Idioms |
(bir şeyler konuşmak için) biriyle bir kenara çekilmek |
move off to the side with someone v.
|
|
154 |
Idioms |
(bir şeyler konuşmak için) biriyle bir kenara çekilmek |
go off to the side with someone v.
|
|
155 |
Idioms |
(zor günler için) bir kenara koymak |
save something for a rainy day v.
|
|
156 |
Idioms |
(bir şeyler konuşmak için) biriyle bir kenara çekilmek |
step off to the side with someone v.
|
|
157 |
Idioms |
birini bir köşeye/kenara çekmek |
draw (one) to one side v.
|
|
158 |
Idioms |
bir kenara atılmak/itilmek |
gather dust v.
|
|
159 |
Idioms |
anlaşmazlıkları bir kenara bırakmak/göz ardı etmek |
set aside (one's) differences v.
|
|
160 |
Idioms |
mantığını bir kenara bırakmak |
suspend (one's) disbelief v.
|
|
161 |
Idioms |
sorgulamayı bir kenara bırakmak |
suspend (one's) disbelief v.
|
|
162 |
Idioms |
birini bir köşeye/kenara çekmek |
take/draw somebody to one side v.
|
|
163 |
Idioms |
gururunu bir kenara bırakmak |
go to canossa v.
|
|
164 |
Idioms |
bir kenara atılmak |
be hung out to dry v.
|
|
165 |
Idioms |
birini/bir şeyi kenara çekmek |
move someone or something out of the way v.
|
|
166 |
Idioms |
(bir şeyi) bir kenara bırakmak |
leave (something) to one side v.
|
|
167 |
Idioms |
bir şeyi bir kenara bırakmak |
leave something on one side v.
|
|
168 |
Idioms |
bir şeyi bir kenara bırakmak |
put something on one side v.
|
|
169 |
Idioms |
bir şeyi bir kenara bırakmak |
put something to one side v.
|
|
170 |
Idioms |
bir şeyi bir kenara bırakmak |
leave something to one side v.
|
|
171 |
Idioms |
anlaşmazlığı bir kenara bırakmak |
bury your differences v.
|
|
172 |
Idioms |
kendi isteklerini bir kenara bırakıp her zaman başkaları için uğraşmak |
can't call soul own v.
|
|
173 |
Idioms |
korkulu/endişeli/üzüntülü bir anıyı/düşünceyi bir kenara bırakmak |
lay a ghost v.
|
|
174 |
Idioms |
korkulu/endişeli/üzüntülü bir anıyı/düşünceyi bir kenara bırakmak |
lay the ghost v.
|
|
175 |
Idioms |
bir şeyi bir kenara bırakmak |
leave something on one side v.
|
|
176 |
Idioms |
bir şeyi bir kenara bırakmak |
leave something onto one side v.
|
|
177 |
Idioms |
bir şeyi bir kenara bırakmak |
put something on one side v.
|
|
178 |
Idioms |
bir şeyi bir kenara bırakmak |
put something onto one side v.
|
|
179 |
Idioms |
(bir şeyi) bir kenara bırakmak |
let (something) lie v.
|
|
180 |
Idioms |
(bir şeyi) bir kenara bırakmak |
let (something) rest v.
|
|
181 |
Idioms |
(bir konuyu) bir kenara bırakmak |
put (something) to bed v.
|
|
182 |
Idioms |
(bir konuyu) bir kenara bırakmak |
put (something) to rest v.
|
|
183 |
Idioms |
bir kenara kaldırmak |
put in mothballs v.
|
|
184 |
Idioms |
(bir şey) için kenara para koymak |
save money up (for something) v.
|
|
185 |
Idioms |
bir yana/kenara çekmek |
take to one side v.
|
|
186 |
Idioms |
(bir şeyler konuşmak için biriyle) bir kenara çekilmiş |
off to the side (with someone) adj.
|
|
187 |
Idioms |
sözlerimi bir kenara yaz |
mark my words expr.
|
|
Speaking |
|
188 |
Speaking |
bu sözü bir kenara yazayım |
I must remember that line expr.
|
|
189 |
Speaking |
dediklerimi yaz bir kenara |
you mark my words expr.
|
|
190 |
Speaking |
sözlerimi/bunu bir kenara yaz |
mark my word expr.
|
|
Trade/Economic |
|
191 |
Trade/Economic |
(arazi, karın bir bölümü) belirli amaç doğrultusunda kenara ayrılan şey |
set-aside n.
|
|
Technical |
|
192 |
Technical |
(grafik teorisinde) bir grafikteki bağımsız olan ve birbiriyle kesişmeyen bir dizi kenara verilen ad |
matching n.
|
|
Gastronomy |
|
193 |
Gastronomy |
(hamur) mayalanması için bir kenara koymak |
set v.
|
|
Biology |
|
194 |
Biology |
farklı bir renk veya biçimde kenara sahip olan |
marginate adj.
|
|
Apiculture |
|
195 |
Apiculture |
bir kenara atmak |
supersedure v.
|
|
Philosophy |
|
196 |
Philosophy |
yalnızca gerçek deneyimlere odaklanmak için metafiziksel teorileri ve varoluşsal soruları bir kenara bırakmak |
bracket v.
|
|
Sport |
|
197 |
Sport |
(bilardo) topu birkaç kenara çarptırıp bir sonraki vuruş için istenen pozisyona getirmek |
drive v.
|
|
Slang |
|
198 |
Slang |
bir kenara koymak |
ditch v.
|
|
199 |
Slang |
bir kenara atmak |
crater v.
|
|
200 |
Slang |
bir kenara atmak |
shit-can v.
|
|