Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | celebrity n. | ünlü kişi | ||
The celebrity came out of the closet on national television. Ünlü kişi ulusal televizyonda eşcinsel olduğunu açıkladı. More Sentences |
||||
General | ||||
General | celebrity n. | şöhret | ||
Tom wants to be a celebrity. Tom bir şöhret olmak istiyor. More Sentences |
||||
General | celebrity n. | ünlü | ||
He is something of a celebrity. Ünlü biri sayılır. More Sentences |
||||
General | celebrity n. | ünlü kişi | ||
Mary enjoys being a celebrity. Mary bir ünlü kişi olmaktan hoşlanır. More Sentences |
||||
General | celebrity n. | ünlü kimse | ||
General | celebrity n. | ün | ||
General | celebrity n. | meşhur kişi | ||
General | celebrity n. | tanınmış kimse |