crossing - Turco Inglés Diccionario

crossing

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "crossing" en diccionario turco inglés : 28 resultado(s)

Inglés Turco
General
crossing n. geçiş
The number of illegal crossing attempts in Bulgaria is negligible.
Bulgaristan'daki yasadışı geçiş girişimlerinin sayısı ihmal edilebilir düzeydedir.

More Sentences
crossing n. yaya geçidi
You need to look in all directions before crossing the street, even at a crosswalk when the light is green.
Yeşil ışık yandığında, caddeden geçmeden önce yaya geçidindeyken bile tüm yönlere bakman gerekir.

More Sentences
crossing n. geçit
The accident happened at that crossing.
Kaza o geçitte oldu.

More Sentences
crossing n. kavşak
Turn right at the next crossing.
Bir sonraki kavşaktan sağa dön.

More Sentences
Automotive
crossing n. kavşak
Turn right at the next crossing.
Bir sonraki kavşaktan sağa dön.

More Sentences
Traffic
crossing n. kavşak
Turn right at the next crossing.
Bir sonraki kavşaktan sağa dön.

More Sentences
crossing n. yaya geçidi
You need to look in all directions before crossing the street, even at a crosswalk when the light is green.
Yeşil ışık yandığında, caddeden geçmeden önce yaya geçidindeyken bile tüm yönlere bakman gerekir.

More Sentences
Railway
crossing n. geçit
The accident happened at that crossing.
Kaza o geçitte oldu.

More Sentences
General
crossing n. kesit
crossing n. kesişme
crossing n. geçişme
crossing n. geçiş yeri
crossing n. kesme
crossing n. yol kesişmesi
crossing n. üzerinden geçme
crossing n. deniz yolculuğu
crossing n. üstünü çizme
crossing n. iptal etmek için üzerine çizik atma
crossing n. haksızca engelleme
crossing n. işe taş koyma
Computer
crossing n. kesme
crossing n. üzerinden geçme
Architecture
crossing n. kilisede transeptin neften geçtiği yer
Traffic
crossing n. dörtyol ağzı
Biology
crossing n. çaprazlanma
crossing n. melezleme
Music
crossing n. armonide çaprazlama
Archaic
crossing n. çarpı işareti yapma

Significados de "crossing" con otros términos en diccionario inglés turco: 190 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
pedestrian crossing n. yaya geçidi
Tom was struck by a car on the pedestrian crossing.
Tom'a yaya geçidinde bir araba çarptı.

More Sentences
Trade/Economic
crossing out n. üstünü çizme
Charlie decided to cross out the last word.
Charlie, son kelimenin üstünü çizmeye karar verdi.

More Sentences
Politics
border crossing n. sınır geçişi
I regularly take the train and have not encountered any particular difficulties at border crossings.
Düzenli olarak trene biniyorum ve sınır geçişlerinde herhangi bir zorlukla karşılaşmadım.

More Sentences
Automotive
pedestrian crossing n. yaya geçidi
Tom was struck by a car on the pedestrian crossing.
Tom'a yaya geçidinde bir araba çarptı.

More Sentences
Traffic
pedestrian crossing n. yaya geçidi
Tom was struck by a car on the pedestrian crossing.
Tom'a yaya geçidinde bir araba çarptı.

More Sentences
Railway
railroad crossing n. demiryolu geçidi
It's dangerous to ignore the signal at a railroad crossing.
Demiryolu geçidindeki sinyali görmezden gelmek tehlikelidir.

More Sentences
railway crossing n. tren geçidi
This bus stops at all railway crossings.
Bu otobüs tüm tren geçitlerinde duruyor.

More Sentences
General
border crossing n. hudut kapısı
level crossing n. yer geçidi
non crossing rule n. çaprazlama kuralı
cultural crossing n. kültürel kesişme
grade crossing n. hemzemin geçit
crossing out n. karalama
zebra crossing n. çizgili yaya geçidi
zebra crossing n. yaya geçidi
street crossing n. yol kavşağı
clover-leaf crossing n. yoncayaprağı kavşak
crossing out n. bozma
crossing out n. çizme
crossing out n. silme
book crossing n. kitap gezdirme
book crossing n. gezgin kitap
finger-crossing n. işaret parmağı ile orta parmağı üstüste getirerek yapılan şans dileme hareketi
finger-crossing n. işaret parmağını orta parmak üstüne getirerek yapılan şans dileme hareketi
finger crossing n. işaret parmağı ile orta parmağı üstüste getirerek yapılan şans dileme hareketi
finger crossing n. işaret parmağını orta parmak üstüne getirerek yapılan şans dileme hareketi
hit a kid crossing the street v. karşıdan karşıya geçen çocuğa çarpmak
in crossing the river adv. ırmaktan geçerken
the crossing was rough expr. gemi karşıya geçerken çok sallandı
the crossing was rough expr. gemi çok sallandı
Idioms
double-crossing n. ihanet
double-crossing n. ikili oynama
double-crossing adj. ikili oynayan
Speaking
I am crossing my fingers for you expr. tüm dualarım seninle
there is such a thing as crossing the line expr. ayıp diye bir şey var
there is such a thing as crossing the line expr. ayıp denen bir şey var
Trade/Economic
crossing [uk] n. çekin üstünün çizilmesi
Politics
habur border crossing n. habur sınır kapısı
border crossing point n. sınır geçiş noktası
crossing the floor v. karşıt parti ile hareket etmek
Institutes
centre for information, discussion and exchange on the crossing of frontiers and immigration n. göç ve sınır ihlalleri konusunda bilgi değişim ve paylaşım merkezi
Technical
level crossing n. düzey ekseni kesme
level crossing n. düz geçit
temporary crossing n. geçici geçit
air crossing n. hava köprüsü
level crossing n. hemzemin geçit
highway crossing n. karayolu geçidi
controlled pedestrian crossing n. kontrollü yaya geçidi
river crossing n. nehir kavşağı
jw-crossing n. sanal eksen kesişi
zero crossing rate n. sıfırdan geçiş sayısı
zero crossing n. sıfırdan geçiş
continuous crossing n. sürekli çaprazlama
over head crossing n. üstgeçit
level crossing n. yer geçidi
road crossing n. yol geçişi
Computer
level crossing n. düzey ekseni kesme
crossing axis n. kesişen eksenler
jw-crossing n. sanal eksen kesişi
Construction
bridge crossing n. köprülü kavşak
Automotive
ungated crossing n. bariyersiz hemzemin geçit
railroad crossing n. hemzemin geçit
controlled crossing n. kontrollü geçit
uncontrolled crossing n. kontrolsüz geçit
elevated pedestrian crossing n. yükseltilmiş yaya geçidi
staggered pedestrian crossing n. zikzaklı yaya geçidi
Traffic
toucan crossing n. bisikletlerin de karşıdan karşıya geçebildiği yaya geçidi
zebra pedestrian crossing n. çizgili yaya geçidi
zebra crossing n. çizgili yaya geçidi
pedestrian crossing n. çizgili yaya geçidi
level crossing n. düzey ekseni kesme
right of way boundry crossing n. geçiş üstünlüğü geçiş yeri
level crossing n. hemzemin geçit
pelican crossing n. ışıklı yaya geçidi
railway crossing ahead n. kontrolsüz demiryolu geçidi
bridge crossing n. köprülü kavşak
guarded railway crossing ahead n. kontrollü demiryolu geçidi
railway crossing n. kontrolsüz demiryolu geçidi
children crossing n. okul geçidi
school crossing patrol officer n. okul trafik/yaya trafiği görevlisi/sorumlusu
school crossing supervisor n. okul trafik/yaya trafiği görevlisi/sorumlusu
crossing guard n. okul trafik/yaya trafiği görevlisi/sorumlusu
school crossing n. okul geçidi
crossing guard n. öğrencilerin karşıdan karşıya geçişlerinden sorumlu görevli
school crossing patrol officer n. öğrencilerin karşıdan karşıya geçişlerinden sorumlu görevli
school crossing supervisor n. öğrencilerin karşıdan karşıya geçişlerinden sorumlu görevli
pelican pedestrian crossing n. pelikan yaya geçidi
city crossing n. şehir geçişi
overhead crossing n. üstgeçit
pedestrian crossing lines n. yaya geçidi çizgileri
level crossing n. yer geçidi
zebra crossing n. yaya geçidi
pedestrian crossing lines n. yaya çizgileri
street crossing n. yol kavşağı
crossing guard n. yaya geçidi görevlisi
puffin crossing [uk] n. yaya yolu
puffin crossing [uk] n. yaya geçidi
school crossing patrol n. çocukların karşıdan karşıya geçmesine yardımcı olan görevli
no pedestrian crossing expr. yaya geçemez
Railway
open level crossing n. açık hemzemin geçit
unmanned level crossing n. bekçisiz hemzemin geçit
open crossing n. bariyersiz geçit
manned level crossing n. bekçili hemzemin geçit
level crossing with barriers n. bariyerli hemzemin geçit
crossing keeper n. bariyer bekçisi
built-up crossing n. çatma göbek
multi-track level crossing n. çok hatlı demiryolu geçidi
built-up common crossing n. çatma müşterek göbek
grade crossing n. demiryolu geçidi
level crossing n. demiryolunun karayoluyla kesişmesi
level crossing n. demiryolu geçidi
railway crossing n. eşdüzey demiryolu geçidi
automatic level crossing with flasher n. flaşörlü hemzemin geçit
crossing- keeper’s house n. geçit bekçi kulübesi
crossing barrier motor n. geçit bariyeri motoru
crossing keeper n. geçit bekçisi
grade crossing n. hemzemin
level crossing gate n. hemzemin geçit kapısı
remote control of level crossing n. hemzemin geçidin uzaktan kontrolü
railroad crossing signal n. hemzemin geçit sinyali
grade crossing n. hemzemin geçit
level crossing n. hemzemin geçit
level crossing sign n. hemzemin geçit yaklaşımı levhası
level crossing sign n. hemzemin geçit ikaz işareti
crossing of tracks n. hat kesişmesi
railroad crossing n. hemzemin geçit
diamond crossing n. ingiliz makası
crossing free n. kesişme serbestliği
level crossing without gate n. kontrolsüz demiryolu geçidi
diamond crossing n. kruvasman
protected level crossing n. korumalı hemzemin geçit
level crossing with barrier n. kontröllü demiryolu geçidi
level crossing with gates n. kontröllü demiryolu geçidi
open level crossing n. korunaksız hemzemin geçit
level crossing without barrier n. kontrolsüz demiryolu geçidi
controlled level crossing n. kontrollü hemzemin geçit
crossing angle n. makas açısı
bevelled grade crossing n. meyilli hemzemin geçit
occupation level crossing n. özel hemzemin geçit
level crossing with automatic light signals n. otomatik ışık sinyalli hemzemin geçit
automatic level crossing n. otomatik hemzemin geçit
open crossing n. serbest geçit
standard diamond crossing n. standart çapraz geçiş
non-standard diamond crossing n. standart dışı kruvazman
crossing gate on wheels n. tekerlekli hemzemin geçit kapısı
accommodation crossing n. tarla hemzemin geçit
railway crossing n. tren yolu geçidi
single-track level crossing n. tekhatlı demiryolu geçidi
barrow crossing n. yaya geçidi
Aeronautic
minimum crossing altitude n. asgari katediş irtifası
minimum crossing altitude n. minimum kat ediş irtifası
danger area crossing service n. tehlike bölgesi geçiş servisi
Mining
crossing point n. kesişme noktası
crossing point n. tutuşma noktası
Math
crossing lines n. kesişen doğrular
Statistics
single-crossing condition n. tek geçiş koşulu
Chemistry
non-crossing rule n. kesişmezlik kuralı
Biology
back crossing n. geri çaprazlama
chromosomal crossing-over n. homolog kromozomlar arasında meydana gelen genetik materyal aktarımı
chromosomal crossing-over n. kromozomal çarprazlama
crossing over n. kromozomal gen değişimi
crossing-over n. kromozomal gen değişimi
Marine Biology
crossing over n. çaprazlama
Zoology
continuous crossing n. sürekli çaprazlama
Botanic
crossing-over n. sarılma
Agriculture
continuous crossing n. sürekli çaprazlama
Geography
river crossing n. akarsu geçişi
negro crossing n. teksas eyaletinde şehir
beaver crossing n. nebraska eyaletinde yerleşim yeri
cummins crossing n. teksas eyaletinde şehir
Military
hasty crossing n. acele geçiş
minimum crossing altitude n. asgari geçiş irtifası
hasty river crossing n. acele nehir geçişi
wading crossing n. derin sudan geçme kabiliyeti
normal crossing n. emniyetli geçiş
crossing site n. geçiş yeri
crossing area n. geçiş bölgesi
hasty crossing n. hazırlıksız geçiş
trench crossing n. hendek geçme
deliberate crossing n. hazırlıklı geçiş
inland water crossing n. iç su yollarından geçiş
river crossing operation n. nehir geçiş harekatı
heading crossing angle n. önleme açısı
major border crossing points n. önemli hudut kapıları
forced crossing n. sulardan zorla geçiş
crossing target n. yandan geçen hedef
track crossing angle n. yol kesişme açısı
Sport
tyrolean crossing n. çelik bir halat ile tepeden aşağıya iniş
Star Wars
alsakan crossing n. alsaka geçidi
barasin crossing n. barasin geçişi