democracy - Turco Inglés Diccionario

democracy

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "democracy" en diccionario turco inglés : 18 resultado(s)

Inglés Turco
General
democracy n. demokrasi
We too have responsibilities for this world, rooted in the democracy we serve and defend.
Bizim de bu dünyaya karşı hizmet ettiğimiz ve savunduğumuz demokrasiden kaynaklanan sorumluluklarımız var.

More Sentences
Politics
democracy n. demokrasi
The next item is the debates on cases of violation of human rights, democracy and the rule of law.
Bir sonraki gündem maddesi insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğünün ihlali vakalarına ilişkin müzakerelerdir.

More Sentences
General
democracy n. demokratlık
democracy n. elerki
democracy n. halkın seçtiği temsilcilerce yönetilen ülke veya devlet
Politics
democracy n. halk yönetimi
democracy n. abd'deki demokratik parti'nin ilke ve politikaları
democracy n. abd'deki demokratik parti
democracy n. abd'deki demokratik parti üyeleri
Social Sciences
democracy n. halk
democracy n. avam
democracy n. siyasi, sosyal veya ekonomik eşitlik
democracy n. soydan gelen veya gelişigüzel şekilde oluşan sınıf ayrımlarının olmayışı
democracy n. siyasi, sosyal veya ekonomik eşitlik
democracy n. soydan gelen veya gelişigüzel şekilde oluşan sınıf ayrımlarını veya ayrıcalıkları tanımama
democracy n. (sanayide) işçilerin temsiliyle sağlanan denetim
Linguistics
democracy n. tabandan-gelmecilik
Philosophy
democracy n. halkerki

Significados de "democracy" con otros términos en diccionario inglés turco: 99 resultado(s)

Inglés Turco
General
social democracy n. sosyal demokrasi
The reputation of social democracy has since been damaged.
Sosyal demokrasinin itibarı o zamandan beri zarar görmüştür.

More Sentences
representative democracy n. temsili demokrasi
It remains our objective to strengthen the legitimacy of this House and thus to consolidate representative democracy.
Bu Meclisin meşruiyetini güçlendirmek ve böylece temsili demokrasiyi pekiştirmek hedefimiz olmaya devam etmektedir.

More Sentences
industrial democracy n. endüstriyel demokrasi
The leaders of seven industrial democracies will meet in Okinawa in 2000.
Yedi endüstriyel demokrasinin liderleri 2000 yılında Okinawa'da buluşacak.

More Sentences
local democracy n. yerel demokrasi
First of all, it shows the limitations of local democracy and, in particular, of land use planning policies.
Her şeyden önce yerel demokrasinin ve özellikle de arazi kullanımı planlama politikalarının sınırlarını göstermektedir.

More Sentences
Law
social democracy n. sosyal demokrasi
The reputation of social democracy has since been damaged.
O zamandan beri sosyal demokrasinin itibarı zedelendi.

More Sentences
Politics
western democracy n. batı demokrasisi
In a spontaneous parliament in a Western democracy, there is sometimes more time available than anticipated.
Bir Batı demokrasisinde kendiliğinden oluşan bir parlamentoda, bazen beklenenden daha fazla zaman kullanılabilir.

More Sentences
pro-democracy n. demokrasi yanlısı
Other sources indicate, however, that the pro-Democracy leader is indeed on hunger strike.
Ancak diğer kaynaklar demokrasi yanlısı liderin gerçekten de açlık grevinde olduğunu belirtiyor.

More Sentences
culture of democracy n. demokrasi kültürü
I think that we should support Russia as it develops a culture of democracy and respect for human rights.
Demokrasi kültürünü geliştiren ve insan haklarına saygı gösteren Rusya'yı desteklememiz gerektiğini düşünüyorum.

More Sentences
stable democracy n. istikrarlı demokrasi
In this case, we are not talking about technical problems, which may occur, even in the most stable democracies.
Bu durumda en istikrarlı demokrasilerde bile ortaya çıkabilecek teknik sorunlardan bahsetmiyoruz.

More Sentences
parliamentary democracy n. parlamenter demokrasi
There is no hunger in countries with a parliamentary democracy, even if they are poor countries.
Parlamenter demokrasiye sahip ülkelerde, yoksul ülkeler olsalar bile açlık yoktur.

More Sentences
representative democracy n. temsili demokrasi
Representative democracy is one form of government.
Temsili demokrasi bir hükümet şeklidir.

More Sentences
american democracy n. amerikan demokrasisi
He doesn't have any knowledge about American democracy.
Amerikan demokrasisi hakkında hiçbir bilgisi yok.

More Sentences
General
civil democracy n. sivil demokrasi
pluralistic democracy n. çoğulcu demokrasi
direct democracy n. doğrudan demokrasi
people’s democracy n. halk demokrasisi
religious aspects democracy n. dini açıdan demokrasi
command democracy n. güdümlü demokrası
people's democracy n. halk demokrasisi
cosmopolitan democracy n. kozmopolit demokrasi
stakeholders' democracy n. paydaşlar demokrasisi
a bullet fired at democracy n. demokrasiye atılan kurşun
the desire for democracy n. demokrasi arzusu
the appetite for democracy n. demokrasi arzusu
the desire for democracy n. demokrasi isteği
the appetite for democracy n. demokrasi isteği
democracy and national unity day n. demokrasi ve milli birlik günü
july 15 democracy and national unity day n. 15 temmuz demokrasi ve milli birlik günü
establish democracy v. demokrasi oluşturmak
establish democracy v. demokrasi kurmak
establish democracy v. demokrasi yerleştirmek
bring democracy v. demokrasiyi getirmek
bring democracy v. demokrasi getirmek
protect the democracy v. demokrasiyi korumak
emphasize democracy v. demokrasi vurgusu yapmak
Phrases
democracy is a form of government expr. demokrasi bir yönetim biçimidir
Trade/Economic
economic democracy n. ekonomik demokrasi
industrial democracy n. endüstriyel demokrasi
command democracy n. güdümlü demokrasi
industrial democracy n. işçilerle ilgili alınacak kararlara yasal olarak işçilerin de katılımının sağlanması
industrial democracy n. sanayi demokrasisi
Law
deliberative democracy n. tartışmacı demokrasi
Politics
tory democracy n. muhafazakar demokrasi
tory democracy n. demokrasi ile birlikte geçmişten gelen kurumların ve geleneksel ilkelerin korunmasını savunan politik felsefe
american style democracy n. amerikan tarzı demokrasi
council of europe reference framework for regional democracy n. avrupa konseyi bölgesel demokrasi başvuru çercevesi
europe's contested democracy n. avrupa'nın tartışmalı demokrasisi
bourgeois democracy n. burjuva demokrasisi
associative democracy n. birleştirici demokrasi
pluralist democracy n. çoğulcu demokrasi
multi-party democracy n. çok partili demokrasi
majoritarian democracy n. çoğunlukçu demokrasi
development of democracy n. demokrasinin gelişmesi
emphasis on democracy n. demokrasi vurgusu
democracy and peace party n. demokrasi ve barış partisi
laissez-faire democracy n. denetimsiz demokrasi
democracy culture n. demokrasi kültürü
the tradition of democracy n. demokrasi geleneği
democracy party n. demokrasi partisi
longing for democracy n. demokrasi özlemi
democracy watch n. demokrasi nöbeti
european instrument for democracy and human rights (eidhr) n. demokrasi ve insan hakları için avrupa aracı (dihaa)
democracy tradition n. demokrasi geleneği
pure democracy n. doğrudan demokrasi
indirect democracy n. dolaylı demokrasi
direct democracy n. doğrudan demokrasi
sovereign democracy n. egemen demokrasi
industrial democracy n. endüstriyel demokrasi
imperfect democracy n. eksik demokrasi
eidhr committee (democracy and human rights committee) n. eidhr (demokrasi ve insan hakları avrupa girişimi) komitesi (demokrasi ve insan hakları komitesi)
sham democracy n. göstermelik demokrasi
relative democracy n. göreceli demokrasi
people's democracy party n. halkın demokrasi partisi
christian democracy n. hıristiyan demokrasisi
jefforsonian democracy n. jeffersongil demokrasi
consultative democracy n. istişari demokrasi
moderate democracy n. ılımlı demokrasi
advanced democracy n. ileri demokrasi
participatory democracy n. katılımcı demokrasi
participatory democracy n. katılımcı demokrasi
deliberative democracy n. katılımcı demokrasi
pluralistic democracy n. katılımcı demokrasi
established democracy n. kurulu demokrasi
laissez-faire democracy n. liberal demokrasi
deliberative democracy n. müzakereci demokrasi
laissez-faire democracy n. müdahalesiz demokrasi
consociational democracy n. ortaklaşmacı demokrasi
intra-party democracy n. parti içi demokrasi
in-party democracy n. parti içi demokrasi
pure democracy n. saf demokrasi
laissez-faire democracy n. serbest demokrasi
deliberative democracy n. tartışmacı demokrasi
citizenship and democracy education n. vatandaşlık ve demokrasi eğitimi
Institutes
european initiative for democracy and human rights n. avrupa demaokrasi ve insan hakları girişimi
world academy for local government and democracy n. dünya yerel yönetim ve demokrasi akademisi
turkish democracy foundation n. türk demokrasi vakfı
foundation of local democracy n. yerel demokrasi vakfı
Social Sciences
car-owning democracy n. araba-sahibi demokrasi
car-owning democracy n. ulaşım demokrasisi