|
Categoría |
Turco |
Inglés |
|
General |
|
1 |
General |
doğaüstü şey |
supernatural n.
|
|
Tom believes in the supernatural.
Tom doğaüstü şeylere inanıyor.
More Sentences
|
2 |
General |
doğaüstü şey |
supernatural n.
|
|
He believes in the supernatural.
Doğaüstü şeylere inanıyor.
More Sentences
|
3 |
General |
doğaüstü yaratık |
supernatural being n.
|
|
4 |
General |
doğaüstü olma |
supernaturalism n.
|
|
5 |
General |
doğaüstü olaylar |
the supernatural n.
|
|
6 |
General |
doğaüstü güç |
supernatural power n.
|
|
7 |
General |
doğaüstü olay |
paranormal activity n.
|
|
8 |
General |
doğaüstü güçleri olan kimse |
esper n.
|
|
9 |
General |
doğaüstü canlıların varlığından kuşku duyan kimse |
supernatural skeptic n.
|
|
10 |
General |
ruhların gezegenler üzerinde, gezegenlerin de insanlar üzerinde etkisine sebep olduğuna inanılan doğaüstü güç |
celestial magic n.
|
|
11 |
General |
cadılara büyü yapmalarında yardım eden doğaüstü varlık |
familiar spirit n.
|
|
12 |
General |
doğaüstü olmayan olağan nesneler |
naturals [obsolete] n.
|
|
13 |
General |
sayıların gizli anlamları ve insan hayatı üzerindeki doğaüstü etkisini inceleyen kimse |
numerologist n.
|
|
14 |
General |
doğaüstü etkiler üretmek için doğanın güçlerini kullanma sanatı |
natural magic n.
|
|
15 |
General |
doğaüstü şey |
the marvelous n.
|
|
|
16 |
General |
doğaüstü güçler ve uygulamalar |
the occult n.
|
|
17 |
General |
özellikle doğaüstü bir şeye duyulan korku ya da çekingenlik |
eariness n.
|
|
18 |
General |
batı hint adaları’nda yaşayan taino halkının doğaüstü varlıklar olan nitelediği zemilere olan inanış |
zemeism n.
|
|
19 |
General |
doğaüstü olayların meydana geldiği düşünülen saat |
witching hour n.
|
|
20 |
General |
içsel doğaüstü güç |
mana n.
|
|
21 |
General |
bir kimsede veya kutsal bir nesnede barındığına inanılan doğaüstü güce dayanan bir doktrin |
manaism n.
|
|
22 |
General |
kişilerde ve nesnelerde doğaüstü bir gücün barındığı inancı |
manaism n.
|
|
23 |
General |
ormanda yaşadığına inanılan doğaüstü ve tinsel bir varlık |
wood spirit n.
|
|
24 |
General |
mayıs ayının ilk gününün sabahında görülen ve birtakım doğaüstü özellikler atfedilen çiylenme |
may dew n.
|
|
25 |
General |
doğaüstü dünyanın gerçek olduğu yanılsamasını yaratan büyük güç |
maya n.
|
|
26 |
General |
kendilerini doğaüstü varlıkları yatıştırmaya adamış kuzey amerika yerlilerinin kurduğu gizli bir topluluk |
medicine lodge n.
|
|
27 |
General |
bir şahsiyetle veya doğaüstü bir varlıkla başka bir kimsenin üzerinden iletişim kurulabileceği inancı |
mediumism n.
|
|
28 |
General |
doğaüstü yaratık |
haunt [dialect] n.
|
|
29 |
General |
doğaüstü yaratık |
hant [dialect] n.
|
|
30 |
General |
doğaüstü yaratık |
ha'nt [dialect] n.
|
|
31 |
General |
doğaüstü unsurlara inanmayan kimse |
bright n.
|
|
32 |
General |
doğaüstü kişi veya olayların insanın hayal gücünden kaynaklandığını ileri süren görüşe bağlı kimse |
mythicist n.
|
|
33 |
General |
belirli bir topluluğa ait doğaüstü unsurlar taşıyan hikayelerdeki tanrılar, yarı tanrılar ve efsanevi kahramanlarla ilişkili olan mitler |
mythoi n.
|
|
34 |
General |
doğaüstü uygulamalar |
occult n.
|
|
35 |
General |
doğaüstü teknikler |
occult n.
|
|
36 |
General |
doğaüstü şey |
occult n.
|
|
37 |
General |
doğaüstü etkenler ve olaylar bütünü |
occult n.
|
|
38 |
General |
doğaüstü şey |
occult n.
|
|
39 |
General |
doğaüstü uygulamalar ve teknikler |
occult arts n.
|
|
40 |
General |
doğaüstü uygulamalarda yetkin olduğu düşünülen kimse |
occultist n.
|
|
41 |
General |
doğaüstü işaretlerin yorumlanması |
conjecture [obsolete] n.
|
|
42 |
General |
insanlara görünebilen veya insanlarca duyulabilen cisimsiz doğaüstü yaratık |
disembodied spirit n.
|
|
43 |
General |
yıldızlardan gelen doğaüstü etki |
influence n.
|
|
44 |
General |
doğaüstü güç |
influence n.
|
|
45 |
General |
doğaüstü birtakım güçlere lanetlemesi için çağrıda bulunma |
condemnation n.
|
|
46 |
General |
bahis sonuçlarını doğaüstü yollarla öğrendiğini iddia edip bunları bahisçilere satan kimse |
dreamer n.
|
|
47 |
General |
doğaüstü yolla elde edilen bilgi |
paragnosis n.
|
|
48 |
General |
birçok yönden insanlara benzetilen doğaüstü varlıklar |
people n.
|
|
49 |
General |
doğaüstü güç |
potency n.
|
|
50 |
General |
kişinin doğaüstü güçleri olduğuna inanması |
diabolepsy [obsolete] n.
|
|
51 |
General |
bilginin doğaüstü bir varlıktan insana iletilmesi |
divine revelation n.
|
|
52 |
General |
doğaüstü olma |
preternaturalism n.
|
|
53 |
General |
doğaüstü şey |
preternaturalism n.
|
|
54 |
General |
doğaüstü şeylere duyulan inanç |
preternaturalism n.
|
|
55 |
General |
doğaüstü nitelikte olduğuna inanılan kimse |
stigmatic n.
|
|
|
56 |
General |
doğaüstü vücut yaralarının oluşumu |
stigmatisation [uk] n.
|
|
57 |
General |
doğaüstü vücut yaralarının oluşumu |
stigmatization [us] n.
|
|
58 |
General |
doğaüstü müdahale |
supernatural n.
|
|
59 |
General |
doğaüstü davranış |
supernatural n.
|
|
60 |
General |
doğaüstü varlıkların etkisiyle olan davranış |
supernatural n.
|
|
61 |
General |
doğaüstü varlık |
supernaturalism n.
|
|
62 |
General |
doğaüstü varlık |
supernaturality n.
|
|
63 |
General |
doğaüstü olay |
supernaturality n.
|
|
64 |
General |
doğaüstü varlıkların dünyası |
supernature n.
|
|
65 |
General |
doğaüstü dünya |
supernature n.
|
|
66 |
General |
doğaüstü varlık |
supersensible n.
|
|
67 |
General |
doğaüstü dünya |
supersensible n.
|
|
68 |
General |
doğaüstü güçlere inanç |
supranaturalism n.
|
|
69 |
General |
doğaüstü güçleri olmak |
have supernatural powers v.
|
|
70 |
General |
doğaüstü açıklama yerine mantıklı olanı koymak |
rationalise away v.
|
|
71 |
General |
doğaüstü açıklama yerine mantıklı olanı koymak |
rationalize away v.
|
|
72 |
General |
(doğaüstü gücü) şahit olmaya çağırmak |
obtest v.
|
|
73 |
General |
(doğaüstü yaratık, ruhsal durum) peyda olmak |
descend v.
|
|
74 |
General |
(doğaüstü yaratık, ruhsal durum) tezahür etmek |
descend v.
|
|
75 |
General |
doğaüstü hale getirmek |
supernaturalise v.
|
|
76 |
General |
doğaüstü hale getirmek |
supernaturalize v.
|
|
77 |
General |
doğaüstü olarak ele almak |
supernaturalize v.
|
|
78 |
General |
doğaüstü şekilde müdahale etmek |
supernaturalize v.
|
|
79 |
General |
doğaüstü işlerle meşgul |
nonnatural adj.
|
|
80 |
General |
sayıların gizli anlamları ve insan hayatı üzerindeki doğaüstü etkisinin incelenmesiyle ilgili |
numerological adj.
|
|
81 |
General |
doğaüstü güçler ile ilgili |
thaumaturgic adj.
|
|
82 |
General |
doğaüstü olmayan |
unmiraculous adj.
|
|
83 |
General |
telepati yapma, zihin okuma gibi doğaüstü güçlere sahip olmakla veya bu güçleri sergilemekle ilgili |
mental adj.
|
|
84 |
General |
telepati yapma, zihin okuma gibi doğaüstü güçlere sahip olan veya bu güçleri sergileyen |
mental adj.
|
|
85 |
General |
doğaüstü varlığa ait |
revenant adj.
|
|
86 |
General |
doğaüstü etkenlerin etkisine ait |
occult adj.
|
|
87 |
General |
doğaüstü etkenlerin etkisiyle ilgili |
occult adj.
|
|
88 |
General |
doğaüstü etkenlerin etkisiyle uğraşan |
occult adj.
|
|
89 |
General |
doğaüstü etkenlerden kaynaklı gizli bilgilere ait |
occult adj.
|
|
90 |
General |
doğaüstü etkenlerden kaynaklı gizli bilgiler ile ilgili |
occult adj.
|
|
91 |
General |
doğaüstü etkenlerden kaynaklı gizli bilgilerle uğraşan |
occult adj.
|
|
92 |
General |
doğaüstü etkiye ait |
influential [obsolete] adj.
|
|
93 |
General |
doğaüstü etki ile ilgili |
influential [obsolete] adj.
|
|
94 |
General |
doğaüstü etkiye özgü |
influential [obsolete] adj.
|
|
95 |
General |
doğaüstü bir şekilde |
preternaturally adv.
|
|
96 |
General |
doğaüstü bir şekilde |
supernaturally adv.
|
|
97 |
General |
doğaüstü anlamı veren bir ön ek |
crypt- pref.
|
|
98 |
General |
doğaüstü anlamı veren bir ön ek |
crypto- pref.
|
|
99 |
General |
doğaüstü anlamı veren bir ön ek |
krypt- pref.
|
|
100 |
General |
doğaüstü anlamı veren bir ön ek |
krypto- pref.
|
|
Idioms |
|
101 |
Idioms |
mucizevi, doğaüstü ya da tuhaf olaylara dair sembolik nesneler |
bell, book, and candle n.
|
|
102 |
Idioms |
mucizevi, doğaüstü ya da tuhaf olaylara dair sembolik nesneler |
bell, book, and candle n.
|
|
Psychology |
|
103 |
Psychology |
doğaüstü kaynaklardan kişilere düşünce/enerji ileten kimse |
channeler n.
|
|
104 |
Psychology |
doğaüstü kaynaklardan kişilere düşünce/enerji ileten kimse |
channeller n.
|
|
Physics |
|
105 |
Physics |
doğaüstü olayların incelenmesi |
hyperphysics n.
|
|
106 |
Physics |
doğaüstü olmayan |
unmetaphysical adj.
|
|
Social Sciences |
|
107 |
Social Sciences |
bazı amerikan yerlilerinin sağlık ve hasat gibi meselelerde doğaüstü güçlerin yardımını istemek için yaptıkları dinsel bir tören dansı |
medicine dance n.
|
|
Literature |
|
108 |
Literature |
tanrı ya da doğaüstü varlıkların dramatik ya da edebi eserlere dahil edilmesi |
theotechny n.
|
|
109 |
Literature |
doğaüstü varlık |
wight n.
|
|
110 |
Literature |
tanrı ya da doğaüstü varlıkların dramatik ya da edebi eserlere dahil edilmesiyle ilgili |
theotechnic adj.
|
|
111 |
Literature |
tanrı ya da doğaüstü varlıkların dramatik ya da edebi eserlere dahil edilmesine ait |
theotechnic adj.
|
|
History |
|
112 |
History |
simya, büyü, ruh çağırma ve astroloji gibi doğaüstü güçlerin sözde etkisiyle ilgili orta çağ bilimleri |
occult sciences n.
|
|
Religious |
|
113 |
Religious |
uganda'da ölülerle bir olup insanlara zarar verdiğine inanılan doğaüstü varlık |
night dancer n.
|
|
114 |
Religious |
dört sayısının doğaüstü bir öneme sahip olduğuna inanan kimse |
tetradite n.
|
|
115 |
Religious |
hayvan özelliklerinin doğaüstü bir varlık ile tanımlanması |
theriomorphism n.
|
|
116 |
Religious |
doğaüstü varlıklara bir şeyler yaptıran sihirbaz |
theurgist n.
|
|
117 |
Religious |
doğaüstü yollarla nesne oluşması |
apport n.
|
|
118 |
Religious |
doğaüstü yollarla oluşan nesneler |
apport n.
|
|
119 |
Religious |
doğaüstü veya ilahi bir şeyin ortaya çıkması |
epiphany n.
|
|
120 |
Religious |
vudu inancında cansız bir bedene girip onu yeniden canlandırabilen doğaüstü güç ya da ruh |
zombi n.
|
|
121 |
Religious |
ölüyü tekrar canlandıran doğaüstü güç (vuduizmde) |
zombi spirit n.
|
|
122 |
Religious |
vudu inancında cansız bir bedene girip onu yeniden canlandırabilen doğaüstü güç ya da ruh |
zombie n.
|
|
123 |
Religious |
ölüyü tekrar canlandıran doğaüstü güç (vuduizmde) |
zombie spirit n.
|
|
124 |
Religious |
doğaüstü etkinin veya ruhun ortaya çıkışı |
visitation n.
|
|
125 |
Religious |
algonkin inancında dünyaya yayılan ve hem ruhlarda hem de insanlarda farklı derecelerde bulunan doğaüstü bir güç |
manito n.
|
|
126 |
Religious |
algonkin inancında dünyaya yayılan ve hem ruhlarda hem de insanlarda farklı derecelerde bulunan doğaüstü güç |
manitu n.
|
|
127 |
Religious |
algonkin inancında dünyaya yayılan ve hem ruhlarda hem de insanlarda farklı derecelerde bulunan doğaüstü güç |
manitou n.
|
|
128 |
Religious |
kutsal birinin geçici ve doğaüstü bir şekilde ortadan kaybolması |
occultation n.
|
|
129 |
Religious |
doğaüstü güçleri olduğuna inanılan ibrani kahramanı |
samson n.
|
|
130 |
Religious |
doğaüstü olaylar |
paranormal n.
|
|
131 |
Religious |
doğaüstü güçler ile ilgili |
theurgic adj.
|
|
132 |
Religious |
doğaüstü güçler tarafından meydana getirilmiş |
theurgic adj.
|
|
133 |
Religious |
doğaüstü güçler ile ilgili |
theurgical adj.
|
|
134 |
Religious |
doğaüstü güçler tarafından meydana getirilmiş |
theurgical adj.
|
|
135 |
Religious |
doğaüstü güçler ile ilgili |
fey adj.
|
|
136 |
Religious |
doğaüstü güçler tarafından meydana getirilmiş |
fey adj.
|
|
137 |
Religious |
doğaüstü güçler ile ilgili |
magic adj.
|
|
138 |
Religious |
doğaüstü güçler tarafından meydana getirilmiş |
magic adj.
|
|
139 |
Religious |
doğaüstü güçler ile ilgili |
magical adj.
|
|
140 |
Religious |
doğaüstü güçler tarafından meydana getirilmiş |
magical adj.
|
|
141 |
Religious |
doğaüstü güçler ile ilgili |
talismanic adj.
|
|
142 |
Religious |
doğaüstü güçler tarafından meydana getirilmiş |
talismanic adj.
|
|
143 |
Religious |
doğaüstü güçler ile ilgili |
thaumaturgical adj.
|
|
144 |
Religious |
doğaüstü güçler tarafından meydana getirilmiş |
thaumaturgical adj.
|
|
145 |
Religious |
doğaüstü güçler ile ilgili |
witching adj.
|
|
146 |
Religious |
doğaüstü güçler tarafından meydana getirilmiş |
witching adj.
|
|
147 |
Religious |
doğaüstü güçler ile ilgili |
wizardly adj.
|
|
148 |
Religious |
doğaüstü güçler tarafından meydana getirilmiş |
wizardly adj.
|
|
149 |
Religious |
doğaüstü yollarla kehanette bulunmaya ait |
vaticinal adj.
|
|
150 |
Religious |
doğaüstü yollarla kehanette bulunmayla ilgili |
vaticinal adj.
|
|
151 |
Religious |
doğaüstü yollarla kehanette bulunmaya ait |
divinitory adj.
|
|
152 |
Religious |
doğaüstü yollarla kehanette bulunmayla ilgili |
divinitory adj.
|
|
153 |
Religious |
her şeyi seven (tanrı, doğaüstü varlık) |
omnibenevolent adj.
|
|
154 |
Religious |
sonsuz rahmet sahibi olan (tanrı, doğaüstü varlık) |
omnibenevolent adj.
|
|
155 |
Religious |
son derece iyi (tanrı, doğaüstü varlık) |
omnibenevolent adj.
|
|
Philosophy |
|
156 |
Philosophy |
ahlaki özelliklerin var olması yanında ampirik veya doğaüstü özelliklere indirgenemez olduğunu savunan felsefi görüş |
non-naturalism n.
|
|
157 |
Philosophy |
bir insanın dini ve doğaüstü kuvvetleri kabul etmeyerek kendini gerçekleştirebileceğini savunan doktrin |
secular humanism n.
|
|
Cinema |
|
158 |
Cinema |
doğaüstü konusu olan |
horror adj.
|
|
Mythology |
|
159 |
Mythology |
kral arthur efsanesinde büyücü merlin'i kandırıp baştan çıkaran vivian'la özdeşleştirilen doğaüstü varlık |
lady of the lake n.
|
|
160 |
Mythology |
efsanelerde görülen kurnaz doğaüstü mahluk |
trickster n.
|
|
161 |
Mythology |
hindu ve budist inancında su ve havadan oluşan doğaüstü bir kadın |
apsara n.
|
|
162 |
Mythology |
hindu ve budist inancında su ve havadan oluşan doğaüstü bir kadın |
apsaras n.
|
|
163 |
Mythology |
polinezya mitolojisinde doğaüstü varlık |
atua n.
|
|
164 |
Mythology |
mayaların geyiklerin doğaüstü koruyucuları olduklarına inandığı tanrı |
zip n.
|
|
165 |
Mythology |
insanlarla bazı hayvan türleri arasında aracılık yapan, sayısı azalan canlıları türeten ve hayvanları avlamayı hak eden avcılara yollayan doğaüstü bir yaratık |
master n.
|
|
166 |
Mythology |
(çin mitolojisi) yağmur ve seller ile ilişkilendirilen doğaüstü bir yaratık |
lung n.
|
|
167 |
Mythology |
(yunan mitolojisinde) yaratılışı insanla tanrı arasında olan doğaüstü bir varlık |
demon n.
|
|
168 |
Mythology |
(yunan mitolojisinde) yaratılışı insanla tanrı arasında olan doğaüstü bir varlık |
daemon n.
|
|
169 |
Mythology |
(çin mitolojisinde) yağmur ve sel ile ilişkili bir doğaüstü yaratık |
dragon n.
|
|