Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | duly adv. | gereken şekilde | ||
We are taking note of your comment and it will be duly considered. Yorumunuzu not ediyoruz ve gerektiği şekilde dikkate alınacaktır. More Sentences |
||||
General | duly adv. | gerektiği gibi | ||
We believe that only the State can duly protect asylum seekers. Sadece Devletin sığınmacıları gerektiği gibi koruyabileceğine inanıyoruz. More Sentences |
||||
General | duly adv. | uygun olarak | ||
The above-mentioned mail item has been duly delivered. Yukarıda bahsi geçen posta usulüne uygun olarak teslim edilmiştir. More Sentences |
||||
General | duly adv. | usule uygun olarak | ||
As no one wishes to speak against this request the matter is duly referred back to committee. Bu talebe karşı söz almak isteyen olmadığı için konu usulüne uygun olarak komiteye geri gönderilmiştir. More Sentences |
||||
Law | ||||
Law | duly adv. | usulüne uygun | ||
And the Socialist Group was duly and worthily represented. Ve Sosyalist Grup usulüne uygun ve layıkıyla temsil edildi. More Sentences |
||||
General | ||||
General | duly adv. | layıkıyla | ||
General | duly adv. | gereğince | ||
General | duly adv. | hakkıyla | ||
General | duly adv. | usulen | ||
General | duly adv. | zamanında | ||
General | duly adv. | beklendiği gibi | ||
General | duly adv. | tam zamanında | ||
General | duly adv. | yoluyla | ||
General | duly adv. | doğru dürüst | ||
General | duly adv. | vaktinde | ||
General | duly adv. | uygunca | ||
General | duly adv. | gereken şekilde | ||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | duly adv. | usulü dairesinde | ||
Law | ||||
Law | duly adj. | beklendiği gibi | ||
Law | duly adv. | hakkıyla | ||
Law | duly adv. | gereğince | ||
Tobacco | ||||
Tobacco | duly adv. | yeteri kadar |