expertise - Turco Inglés Diccionario

expertise

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "expertise" en diccionario turco inglés : 22 resultado(s)

Inglés Turco
General
expertise n. bilgi (belirli bir alandaki)
This case is proof of our expertise and multi-dimensional industry knowledge.
Bu durum uzmanlığımızın ve çok boyutlu sektör bilgimizin kanıtıdır.

More Sentences
expertise n. uzmanlık
How were they wound up, and what happened with the expertise gathered?
Nasıl toplandılar ve toplanan uzmanlığa ne oldu?

More Sentences
Politics
expertise n. uzmanlık
He will be missed, and particularly his expertise in that area.
Kendisini ve özellikle de bu alandaki uzmanlığını özleyeceğiz.

More Sentences
General
expertise n. bilirkişi
expertise n. ehliyet
expertise n. ekspertiz raporu
expertise n. ihtisas
expertise n. belirli bir alandaki bilgi
expertise n. uzluk
expertise n. ustalık
expertise n. bilirkişilik
expertise n. bilirkişi incelemesi
expertise n. belirli bir konu ya da dalda uzmanlık bilgisi
expertise n. ekspertiz
expertise n. bilirkişi raporu
expertise n. bilirkişi görüşü
expertise n. yetenek ve deneyim
expertise n. meleke
expertise n. hüner
expertise v. uzman görüşü sunmak
Trade/Economic
expertise n. bilirkişi raporu
expertise n. ekspertiz

Significados de "expertise" con otros términos en diccionario inglés turco: 34 resultado(s)

Inglés Turco
General
area of expertise n. uzmanlık alanı
That's outside my area of expertise.
Bu benim uzmanlık alanımın dışında.

More Sentences
area of expertise n. uzmanlık alanı
What is your area of expertise?
Uzmanlık alanınız nedir?

More Sentences
expertise field n. ihtisas konusu
expertise area n. ihtisas konusu
requiring expertise n. uzmanlık gerektirme
area of expertise n. uzlanım alanı
area of expertise n. uzlanım dalı
horticultural expertise n. bahçıvanlık bilgisi/uzmanlığı
domain expertise n. alan uzmanlığı
require expertise v. uzmanlık gerektirmek
gain expertise v. uzmanlık kazanmak
need expertise v. uzmanlık gerektirmek
need expertise v. uzmanlık istemek
require expertise v. uzmanlık istemek
require expertise v. ustalık gerektirmek
come within one's area of expertise v. uzmanlık alanına girmek
doesn't come within one's area of expertise v. uzmanlık alanına girmemek
doesn't fall within one's area of expertise v. uzmanlık alanına girmemek
fall within one's area of expertise v. uzmanlık alanına girmek
Speaking
it's my area of expertise expr. benim uzmanlık alanımdır
this matter doesn't fall within my area of expertise expr. bu konu benim uzmanlık alanıma girmiyor
this matter doesn't come within my area of expertise expr. bu konu benim uzmanlık alanıma girmiyor
Trade/Economic
standard for professional training and expertise n. mesleki eğitim ve uzmanlık standardı
metrological expertise n. metroloji bilirkişiliği
metrological expertise certificate n. metrolojik bilirkişi belgesi
cross-industry expertise n. sektörler arası uzmanlık
certificate of expertise n. uzmanlık belgesi
investment expertise n. yatırım uzmanlığı
Politics
expertise commission n. ihtisas komisyonu
civil defence expertise n. sivil savunma uzmanlığı
areas of core expertise n. temel uzmanlık alanları
Insurance
underwriting expertise n. sigorta uzmanlığı
underwriting expertise n. sigorta/aracılık eksperliği
Education
expertise in teaching n. eğitimde uzmanlık