gösterici

Significados de "gösterici" en diccionario inglés turco : 24 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	gösterici	demonstrator n.
In Göteborg, there was an attempt at dialogue between politicians, demonstrators and a variety of organisations. Göteborg'da politikacılar, göstericiler ve çeşitli kuruluşlar arasında bir diyalog girişimi oldu. More Sentences
General
2	General	gösterici	entertainer n.
The man whose work it is to amuse people who attend a show is an entertainer. İşi, gösteriye katılan insanları eğlendirmek olan kişi, bir göstericidir. More Sentences
3	General	gösterici	rioter n.
The rioters were forcibly removed from the plaza. Göstericiler zorla plazadan çıkarıldılar. More Sentences
4	General	gösterici	projector n.
5	General	gösterici	indicator n.
6	General	gösterici	demo n.
7	General	gösterici	demo n.
8	General	gösterici	demonstrater n.
9	General	gösterici	impressionist n.
10	General	gösterici	displayer n.
11	General	gösterici	picketer n.
12	General	gösterici	designative adj.
13	General	gösterici	denotive adj.
14	General	gösterici	indicative adj.
15	General	gösterici	designatory adj.
Politics
16	Politics	gösterici	rioter n.
Technical
17	Technical	gösterici	display unit n.
Computer
18	Computer	gösterici	display n.
19	Computer	gösterici	display unit n.
Linguistics
20	Linguistics	gösterici	deictic adj.
Cinema
21	Cinema	gösterici	film projector n.
22	Cinema	gösterici	motion picture projector n.
23	Cinema	gösterici	projector n.
Archaic
24	Archaic	gösterici	nuncupative adj.

Significados de "gösterici" con otros términos en diccionario inglés turco: 97 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	yer gösterici	usher n.
Tonight I should like to point out specifically the important task of Parliamentary ushers. Bu akşam özellikle Parlamento yer göstericilerinin önemli görevine dikkat çekmek istiyorum. More Sentences
General
2	General	yol gösterici	beacon n.
We cannot achieve the impossible, but it serves us as a beacon. İmkansızı başaramayız ama bu bize bir yol gösterici olarak hizmet eder. More Sentences
3	General	yol gösterici ilke	guiding principle n.
We cannot have loopholes in the law and human dignity must clearly be our guiding principle. Yasalarda boşluk bırakamayız ve insan onuru açıkça yol gösterici ilkemiz olmalıdır. More Sentences
4	General	yol gösterici	directive adj.
In 1957, this was enshrined in the Treaty of Rome as a guiding principle and in 1975 in a directive. 1957'de Roma Antlaşması'nda yol gösterici bir ilke olarak ve 1975'te bir yönergede yer almıştır. More Sentences
Idioms
5	Idioms	yol gösterici	guiding light n.
Those Member States that produce concrete results will be the guiding light for the others to follow. Somut sonuçlar üreten Üye Devletler, diğerlerinin takip etmesi gereken yol gösterici ışık olacaktır. More Sentences
Theatre
6	Theatre	yer gösterici	usher n.
See if you can find an usher to take this gentleman to his seat. Bu beyefendiyi yerine oturtacak bir yer gösterici bulmaya çalışın. More Sentences
General
7	General	şiddet karşıtı gösterici	satyagrahi n.
8	General	ideal bir yol gösterici	loadstar n.
9	General	yol gösterici ilke	lodestar n.
10	General	yol gösterici rehber	lodestar n.
11	General	yol gösterici	pathfinder n.
12	General	yol gösterici	advisor n.
13	General	yer gösterici	seater n.
14	General	ondalık gösterici	nonius n.
15	General	yön gösterici tabela	direction sign n.
16	General	(sinemada) yer gösterici	usher n.
17	General	yer gösterici bayan	usherette n.
18	General	yer gösterici	boxkeeper n.
19	General	yer gösterici	husher n.
20	General	yol gösterici yıldız	lodestar n.
21	General	yol gösterici	loadstar n.
22	General	yol gösterici	lodestar n.
23	General	yol gösterici yıldız	loadstar n.
24	General	erkek kıyafetleri giyerek insanları eğlendiren, şarkı söyleyen, dans eden kadın gösterici	drag king n.
25	General	yol gösterici ilkeler	tramline n.
26	General	yol gösterici simge	auriflamme n.
27	General	yol gösterici simge	oriflamme n.
28	General	yol gösterici	beacon n.
29	General	gösterici veya hayvanlarının içinden atladığı halka	hoop n.
30	General	yer gösterici	huisher [obsolete] n.
31	General	yer gösterici	huissier n.
32	General	bir beceriyi taklit veya tekrar eden gösterici	repeater n.
33	General	(tiyatro, kilise, stadyum gibi yerlerde) yer gösterici	husher [obsolete] n.
34	General	yer gösterici	chopdar [india] n.
35	General	yol gösterici tasarım	direction n.
36	General	yol gösterici hedef	compass n.
37	General	yol gösterici	pole star n.
38	General	yer gösterici	steward [uk] n.
39	General	yol gösterici olmak	be guiding v.
40	General	yol gösterici olmak	be a guide v.
41	General	yol gösterici	instructive adj.
42	General	değerini gösterici	evaluative adj.
43	General	icra edilebilmesi için oyuncu, gösterici gibi bir aracı gerektiren (sanat)	interpretive adj.
44	General	yol gösterici	directory adj.
Idioms
45	Idioms	yol gösterici	a guiding light n.
46	Idioms	yol gösterici	a guiding spirit n.
47	Idioms	(bir şey) hakkında yol gösterici bilgi	the goods on (something) n.
48	Idioms	yol gösterici	guiding spirit n.
Trade/Economic
49	Trade/Economic	yol gösterici fiyatlama	leader pricing n.
50	Trade/Economic	yol gösterici atıf (standartlara)	indicative reference (to standards) n.
Law
51	Law	bağlayıcılığı olmayan yol gösterici yasal gerekçe	persuasive authority n.
52	Law	bağlayıcılığı olmayan yol gösterici yasal gerekçe	persuasive precedent n.
Industry
53	Industry	yol gösterici proje	lighthouse project n.
54	Industry	kılavuz gösterici proje	lighthouse project n.
Technical
55	Technical	çift gösterici merceği	double projector lens n.
56	Technical	derin gösterici	stereoviewer n.
57	Technical	frekans gösterici	frequency indicator n.
58	Technical	gösterici aygıt	indicating instrument n.
59	Technical	gösterici ölçü aleti	indicating instrument n.
60	Technical	nem gösterici	hygroscope n.
61	Technical	pano tipi gösterici	panel mounted indicator n.
62	Technical	sıfır gösterici	nil pointer n.
63	Technical	vakum gösterici	vacuum indicator n.
64	Technical	uzaktan gösterici	remote indicator n.
65	Technical	üç boyutlu gösterici	stereoviewer n.
66	Technical	yansıma gösterici	reflectoscope n.
67	Technical	yol gösterici	homer n.
68	Technical	yön gösterici	direction indicator n.
69	Technical	yol gösterici	guideway n.
Computer
70	Computer	gösterici alet	indicating instrument n.
71	Computer	gösterici (resim vb)	displayer n.
72	Computer	sıfır gösterici	nil pointer n.
73	Computer	yol gösterici	mentor n.
74	Computer	gösterici hakkında	about viewer expr.
Electric
75	Electric	frekans gösterici	frequency indicator n.
76	Electric	gösterici alet	indicating instrument n.
77	Electric	gösterici ölçü aleti	indicating instrument n.
78	Electric	yol gösterici	homer n.
Aeronautic
79	Aeronautic	yol gösterici	marshaller n.
80	Aeronautic	yol gösterici	marshaler n.
Marine
81	Marine	dümen tutuluşunda yön gösterici olarak alınan yıldız	lodestar n.
Optics
82	Optics	hem saydam resim gösterici hem de episkop olarak çalışabilen bir aygıt	epidiascope n.
Agriculture
83	Agriculture	gösterici bitkiler	indicator plants n.
Education
84	Education	yol gösterici ilkeler	guiding principles n.
Linguistics
85	Linguistics	gösterici sözcük	deictic word n.
86	Linguistics	gösterici işlevi	deictic function n.
Military
87	Military	doğrudan gösterici pusula	direct indicating compass n.
88	Military	elektronik konum gösterici	electronic position indicator n.
89	Military	yol gösterici planlama	indicative planning n.
90	Military	yön gösterici planlama	indicative planning n.
91	Military	yer gösterici birimlerin olduğu bölgede servis destek elemanlarından oluşturulan merkez	logistic and movement control center (lmcc) n.
Cinema
92	Cinema	geriden gösterici	back projector n.
93	Cinema	gösterici merceği	projection lens n.
94	Cinema	gösterici ayağı	projector stand n.
95	Cinema	gösterici penceresi	picture window n.
96	Cinema	taşınabilir gösterici	portable projector n.
97	Cinema	üçlü gösterici	trifilm n.