Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | gerçek boyutlu | life-sized adj. | ||
This is a life-sized statue. Bu gerçek boyutlu bir heykel. More Sentences |
||||
General | gerçek boyutlu | lifesize adj. | ||
General | gerçek boyutlu | full-size adj. | ||
General | gerçek boyutlu | life-size adj. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | gerçek boyutlu manken/model/maket | life-size dummy n. |
General | gerçek boyutlu tasarım | standee n. |
Technical | ||
Technical | gerçek boyutlu test | full-scale test n. |
Computer | ||
Computer | bilgisayar animasyonu üretmek için gerçek zamanlı üç boyutlu grafiklerin kullanımı | machinima n. |
Art | ||
Art | resimli bir arka planın önünde gerçekçi bir doğa ortamı yaratılarak oluşturulan sahnenin ortasına yerleştirilen, gerçek boyutlu bir vahşi yaşam modeli veya sahnesi | diorama n. |