hayırsever - Turco Inglés Diccionario

hayırsever

Significados de "hayırsever" en diccionario inglés turco : 16 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
hayırsever philanthropist n.
The philanthropist tried to use her wealth to help people in need.
Hayırsever, servetini ihtiyacı olan insanlara yardım etmek için kullanmaya çalıştı.

More Sentences
hayırsever benefactor n.
They held her in high esteem as their benefactor.
Hayırseverleri olarak ona büyük saygı duyuyorlardı.

More Sentences
General
hayırsever benefactor n.
They held her in high esteem as their benefactor.
Hayırseverleri olarak ona büyük saygı duyuyorlardı.

More Sentences
hayırsever philanthropic adj.
Completely different from Tom was his boyfriend John, who was amicable and philanthropic.
Tom'dan tamamen farklı olan erkek arkadaşı John, dost canlısı ve hayırsever biriydi.

More Sentences
hayırsever benevolent adj.
Why would a benevolent god allow Hell to exist?
Niçin hayırsever bir tanrı cehennemin var olmasına izin versin?

More Sentences
Politics
hayırsever benefactor n.
They held her in high esteem as their benefactor.
Hayırseverleri olarak ona büyük saygı duyuyorlardı.

More Sentences
Common Usage
hayırsever charitable adj.
hayırsever beneficent adj.
General
hayırsever philanthrope n.
hayırsever lavisher n.
hayırsever good samaritan n.
hayırsever benefactrix n.
hayırsever beneficent adj.
hayırsever philanthropical adj.
Politics
hayırsever charitable n.
Archaic
hayırsever communicative adj.

Significados de "hayırsever" con otros términos en diccionario inglés turco: 31 resultado(s)

Turco Inglés
General
hayırsever bir kurum yararına yapılan kullanılmış eşya satışı jumble n.
hayırsever kuruluş philanthropic organization n.
hayırsever bir kurum yararına satılmak üzere biriktirilen kullanılmış eşya jumble n.
hayırsever kadın benefactress n.
hayırsever kadın lady bountiful n.
hayırsever bir kurum yararına yapılan kullanılmış eşya satışı jumble sale n.
hayırsever bir kurum yararına yapılan kullanılmış eşya satışı rummage sale n.
hayırsever yurttaş benevolent citizen n.
hayırsever bağışı charitable giving n.
gönüllü hayırsever do-gooder n.
hayırsever olmama uncharity n.
hayırsever bir kurum yararına satılan eşyalar jumble [uk] n.
cömert hayırsever fairy godmother n.
hayırsever kadın fairy godmother n.
kimliği bilinmeyen hayırsever kadın fairy godmother n.
hayırsever olmama incharity [obsolete] n.
amerikalı hayırsever american philanthropist n.
Colloquial
hayırsever kadın a lady bountiful n.
hayırsever/hayırlı bir amaca hizmet etmek be for/in a good cause v.
Idioms
hayırsever kadın the lady bountiful n.
hayırsever salı giving tuesday n.
hayırsever hale getirmek enlarge the heart v.
hayırsever/hayırlı bir amaca hizmet etmek be for a good cause v.
hayırsever/hayırlı bir amaca hizmet etmek be (all) in a good cause v.
hayırsever/hayırlı bir amaca hizmet etmek be (all) for a good cause v.
Trade/Economic
hayırsever bir kurum yararına yapılan kullanılmış eşya satışı jumble sale n.
hayırsever bir kurum yararına yapılan kullanılmış eşya satışı rummage sale n.
Social Sciences
boston ve new york'ta cemaatlerin ve hayırsever derneklerin yıllık toplantılarının yapıldığı hafta anniversary week n.
Religious
ana hayırsever ve kardeşlik tarikatı üyesi moose n.
Archaic
hayırsever bir şekilde eleemosynarily adv.
British Slang
hayırsever bir kurum yararına yapılan kullanılmış eşya satışı/veya bu etkinlikte satılan şeyler jumbly n.