hukuk - Turco Inglés Diccionario

hukuk

Significados de "hukuk" en diccionario inglés turco : 15 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
hukuk law n.
That does not help European law to be clear, simple or comprehensible.
Bu, Avrupa hukukunun açık, basit ya da anlaşılır olmasına yardımcı olmaz.

More Sentences
General
hukuk law n.
I did so because local authorities in regions play a vital role in implementing European law.
Bunu yaptım çünkü bölgelerdeki yerel makamlar Avrupa hukukunun uygulanmasında hayati bir rol oynamaktadır.

More Sentences
hukuk legal adj.
I therefore call on you to vote against all the amendments by the Committee on Legal Affairs.
Bu nedenle sizi Hukuk İşleri Komisyonu tarafından yapılan tüm değişikliklere karşı oy kullanmaya çağırıyorum.

More Sentences
Trade/Economic
hukuk law n.
You sometimes hear that recourse to the law is a sign of weakness.
Bazen hukuka başvurmanın bir zayıflık işareti olduğunu duyuyorsunuz.

More Sentences
Law
hukuk law n.
The law matters to us.
Hukuk bizim için önemlidir.

More Sentences
General
hukuk right n.
hukuk friendship n.
hukuk rights n.
Law
hukuk legal system n.
hukuk legal order n.
hukuk droit n.
hukuk jurisprudence n.
hukuk practice of law n.
hukuk ius n.
Latin
hukuk jus n.

Significados de "hukuk" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Turco Inglés
General
hukuk ve politika law and politics n.
Law and politics are two different things.
Hukuk ve politika iki farklı şeydir.

More Sentences
hukuk kütüphaneleri law libraries n.
He got a job at the Law Library.
Hukuk Kütüphanesi'nde iş buldu.

More Sentences
insancıl hukuk humanitarian law n.
There is no doubt that this is taking place in violation of humanitarian law and military law, which we cannot ignore.
Hiç şüphe yok ki bu durum insancıl hukukun ve askeri hukukun ihlali anlamına gelmektedir ve bunu görmezden gelemeyiz.

More Sentences
hukuk firmaları law firms n.
Sami started working for a law firm.
Sami bir hukuk firmasında çalışmaya başladı.

More Sentences
uluslararası hukuk international law n.
The problem today is knowing whether we are capable of imposing international law.
Bugünkü sorun, uluslararası hukuku uygulayıp uygulayamayacağımızı bilmektir.

More Sentences
askeri hukuk military law n.
There is no doubt that this is taking place in violation of humanitarian law and military law, which we cannot ignore.
Hiç şüphe yok ki bu durum insancıl hukukun ve askeri hukukun ihlali anlamına gelmektedir ve bunu görmezden gelemeyiz.

More Sentences
hukuk devleti constitutional state n.
Furthermore, good information is necessary for the functioning of a democratic constitutional state.
Ayrıca, demokratik bir hukuk devletinin işleyişi için iyi bilgi gereklidir.

More Sentences
iç hukuk domestic law n.
My information is that the temporary work sector in the Netherlands has declined since their domestic law changed.
Benim bildiğim kadarıyla Hollanda'da geçici çalışma sektörü, iç hukukları değiştiğinden bu yana gerilemiştir.

More Sentences
hukuk danışmanı legal adviser n.
Only the legal advisers to multinationals could demonstrate such stubbornness.
Sadece çok uluslu şirketlerin hukuk danışmanları böyle bir inatçılık gösterebilir.

More Sentences
idari hukuk administrative law n.
We have asked for a Public Prosecutor's Office and criminal law, but we also need administrative law for the EU.
Bir Cumhuriyet Savcılığı ve ceza hukuku istedik, ancak AB için idari hukuka da ihtiyacımız var.

More Sentences
anayasal hukuk constitutional law n.
The challenge now is to preserve the unity of the whole territory of Côte d'Ivoire whilst respecting constitutional law.
Şimdiki zorluk, anayasal hukuka saygı gösterirken Fildişi Sahili'nin bütün topraklarının birliğini korumaktır.

More Sentences
hukuk bürosu law office n.
He passed the law examination and set up a law office.
Hukuk sınavını geçti ve bir hukuk bürosu kurdu.

More Sentences
medeni hukuk civil law n.
Let me begin with the area of civil law.
Medeni hukuk alanından başlayayım.

More Sentences
hukuk alanı field of law n.
Water law is the field of law dealing with the ownership, control, and use of water as a resource.
Su hukuku, bir kaynak olarak suyun mülkiyeti, kontrolü ve kullanımı ile ilgilenen hukuk alanıdır.

More Sentences
hukuk öğrencisi law student n.
I'm a law student.
Hukuk öğrencisiyim.

More Sentences
siber hukuk cyberlaw n.
Cyberlaw deals with legal matters related to internet usage.
Siber hukuk, internet kullanımıyla ilgili yasal konulara odaklanmaktadır.

More Sentences
hukuk okumak study law v.
Tom is studying law at Harvard.
Tom Harvard'da hukuk okuyor.

More Sentences
Trade/Economic
hukuk danışmanı legal adviser n.
We have also wrestled with the issue of the appropriate treatment of communications from in-house legal advisers.
Ayrıca kurum içi hukuk danışmanlarından gelen iletişimlerin uygun şekilde ele alınması konusuyla da mücadele ettik.

More Sentences
medeni hukuk civil law n.
I have therefore proposed the adoption of the old definition from the GROTIUS civil law programme.
Bu nedenle GROTIUS medeni hukuk programındaki eski tanımın benimsenmesini önerdim.

More Sentences
Law
medeni hukuk civil law n.
The point is that the issues raised here are a matter for national private civil law.
Mesele şu ki burada gündeme gelen konular ulusal özel medeni hukukun konusudur.

More Sentences
uluslararası hukuk international law n.
International law is a crucial element if we are to have a society based on the rule of law.
Hukukun üstünlüğüne dayalı bir topluma sahip olmak istiyorsak uluslararası hukuk çok önemli bir unsurdur.

More Sentences
uluslararası hukuk international law n.
It is financial blackmail, and it offends every aspect of international law.
Bu mali bir şantajdır ve uluslararası hukukun her yönüne aykırıdır.

More Sentences
General
doğal hukuk natural law n.
hukuk felsefesi philosophy of right n.
hukuk uzmanı jurisprudent n.
hukuk kuralları gereğince due process of law n.
salt hukuk pure law n.
hukuk adamı savcı ve yargıç judiciary n.
tabii hukuk natural law n.
hukuk yardımı legal assistance n.
örf ve adete dayanan hukuk common law n.
hukuk raporları law reports n.
hukuk mücadelesi legal struggle n.
hukuk müşaviri legal adviser n.
hukuk müşavirliği legal consultancy department n.
hukuk doktoru doctor of law n.
kültür ve hukuk culture and law n.
hukuk mezunu bachelor of law n.
hukuk ahlakı legal ethics n.
mukayeseli hukuk comparative law n.
hukuk ve devlet law and state n.
müşterek hukuk common law n.
sosyal hukuk social law n.
devletlerarası hukuk international law n.
hukuk uygulaması law enforcement n.
hukuk reformu law reform n.
hukuk sekreterleri legal secretaries n.
hukuk adamı jurist n.
yazılı hukuk statute law n.
hukuk ve sosyalizm law and socialism n.
milletlerarası hukuk international law n.
insani hukuk humanitarian law n.
dini hukuk ve mevzuat religious law and legislation n.
karşılaştırmalı hukuk comparative law n.
hukuk felsefesi philosophy of law n.
hukuk ve sanat law and art n.
hukuk dili legalese n.
hukuk ve sosyalızm law and socialism n.
ideal hukuk ideal law n.
hukuk devleti state of law n.
örfi hukuk customary law n.
hukuk ve ahlak law and ethics n.
hukuk kurultayı law congress n.
hukuk mahkemesi civil court n.
hukuk ortaklığı law partnership n.
hukuk danışmanı counsel n.
hukuk davası legal action n.
insani hukuk humanitarian law n.
hukuk ve ekonomi law and economics n.
tıbbi hukuk ve mevzuat medical laws and legislation n.
hukuk sosyolojisi sociology of right n.
hukuk ve yasama law and legislation n.
hukuk ve gerçek law and fact n.
uluslararası ve iç hukuk international and municipal law n.
hukuk okulları law schools n.
hukuk bilgini jurist n.
hukuk dilinde in legal parlance n.
yetkisiz hukuk uygulaması unauthorized practice of law n.
hukuk görgü kuralı legal etiquette n.
hukuk sistemi judicial system n.
yazılı hukuk statutory law n.
sosyal hukuk devleti social law state n.
kralın hukuk müşaviri kings counsel n.
hukuk görevlisi solicitor n.
hukuk hikayeleri legal stories n.
hukuk ilmi uzmanı jurist n.
teknoloji ve hukuk technology and law n.
medeni hukuk civil code n.
hukuk müşaviri legal advisor n.
hukuk ilmi legal science n.
geriye doğru işleme (hukuk) retroaction n.
hukuk müşaviri legal counsel n.
hukuk davası law case n.
hukuk uygulaması practice of law n.
sosyalizm ve hukuk socialism and law n.
halkla ilişkiler ve hukuk public relations and law n.
temel hukuk basic law n.
hukuk bilgisi legal knowledge n.
hukuk müşavirliği attorneyship n.
hukuk müşavirliği solicitorship n.
hukuk savunucusu defender of law n.
hukuk şirketi law company n.
karma hukuk mixed law n.
hukuk davası civil law-suit n.
hakimin yarattığı hukuk judge-made law n.
medeni hukuk mahkemesi common pleas n.
hukuk davası civil suit n.
hukuk eğitimi legal education n.
hukuk davası civil case n.
hukuk kaidesi rule of law n.
yazısız hukuk unwritten law n.
hukuk davası action n.
hukuk felsefesi phylosophy of law n.
hukuk sözlüğü legal dictionary n.
hukuk danışmanlığı law consultancy n.
hukuk tercümesi legal translation n.
hukuk çevirisi legal translation n.
hukuk bilgisi law knowledge n.
sivil hukuk civil law n.
hukuk kütüphanesi law library n.
hukuk davası civil claim n.
hukuk zaferi courtroom victory n.
hukuk teorisi/kuramı legal theory n.
hukuk ingilizcesi legal english n.
hukuk kitabı law book n.
hukuk fetişizmi legal fetishism n.
hukuk alanı area of law n.
hukuk sigortası law insurance n.
hukuk müdürü legislative director n.
hukuk müdürü law director n.
hukuk müdürü law manager n.
hukuk davası action at law n.
hristiyanlıkta piskoposun hukuk müşavirliğini yapan din adamı chancellor n.
hukuk danışmanı legal consultant n.
hukuk metinlerinde bölüm/paragraf için kullanılan simge § n.
hukuk yardımı sağlayan kimse/bölüm legal n.
gözetim ve hukuk sistemlerinin eksikliği nedeniyle genel düzeni bozan davranışların sergilendiği yer veya durum wild west n.
eğitim uygulaması olarak sahte bir duruşmaya katılan hukuk öğrencisi mootman n.
hukuki hizmetlerin çok sayıda avukatın çalıştığı bir hukuk bürosu tarafından sunulduğu sistem group practice n.
(eşit hukuk koşullarında oluşan) yediemin kurumunu uygulamaya koyma impressment n.
medeni hukuk öğrencisi civilian n.
örfi hukuk kitabı customary n.
uluslararası hukuk uzmanı internationalist n.
(bir ülke veya hukuk sistemine ait) kanunname pandect n.
(mecazen) hukuk sistemi gavel n.
uluslararası hukuk uzmanı publicist n.
(yahudi tarihinin pers ve erken yunan dönemlerinde) hukuk eğitimi alan erkekler grubu scribe n.
(yahudi tarihinin pers ve erken yunan dönemlerinde) hukuk eğitimi alan erkekler grubu sopher n.
hukuk sistemi system n.
tarafsız kılmak (hukuk) neutralize v.
tarafsız kılmak (hukuk) neutralise v.
hukuk öğrenimi yapmak study for the bar v.
kamuoyunun hukuk sistemine olan güvenini sürdürmek maintain public confidence in the judicial system v.
hukuk kuralına uymak observe the rule of law v.
hukuk okumak study in law school v.
hukuk okulunda okumak study in law school v.
hukuk okumayı düşünmek think of going to law school v.
hukuk fakültesine gitmeyi düşünmek think of going to law school v.
bir hukuk bürosunun altında/alt katında yaşamak/oturmak live under a law office v.
hukuk mezunu olmak have/get a law degree v.
hukuk oluşturmak establish law v.
hukuk ilmine ait jurisprudential adj.
medeni hukuk ile ilgili civil adj.
ehliyetsiz (hukuk) noncompetent adj.
hukuk tanımayan wild adj.
hukuk literatürü ile ilgili lego-literary adj.
hukuk bakımından juristically adv.
hukuk ilmine ait olarak jurisprudentially adv.
hukuk dışı extralegally adv.
iskoçya'da avukatlar ve hukuk görevlilerinden oluşan bir topluluk ws (writer to the signet) abrev.
Phrases
tüzük ya da genel hukuk tarafından kastedilen ya da bu anlaşmanın hükümleri çerçevesindeki herhangi bir hak saklı kalmak koşuluyla without prejudice to any rights implied by statute or common law or under the provisions of this agreement expr.
Colloquial
hukuk subayı johnny law n.
hukuk subayı john law n.
(eskiden) 1572-1867 yılları arasında londra'da avukatlar ve hukuk doktorları okulu'nun, kilise mahkemesinin ve denizcilik mahkemesinin bulunduğu bina doctor's commons n.
Idioms
yargı kararlarının mevcut hukuk yerine kişisel veya siyasi hususlara dayalı olduğundan şüphelenilmesi durumu activist justice n.
(hukuk görevlisi) meslekten çıkarılmak/atılmak strike someone off the rolls v.
(hukuk görevlisi) meslekten çıkarılmak/atılmak strike someone off the roll v.
hukuk ve ahlaki değerler doğrultusunda yaşamak be on the straight and narrow v.
ingiltere'de kralın/kraliçenin hukuk müşavirliğini yapmak take silk [uk] v.
krala/kraliçeye hukuk danışmanlığını yapmak take silk [uk] v.
Speaking
hukuk okuduğunu sanıyordum I thought you were studying law expr.
hukuk diplomam var I have a law degree expr.
Trade/Economic
asliye hukuk mahkemesi the civil court of first instance n.
anglo sakson hukuk sistemi common law n.
bağımsız hukuk müşavirleri independent legal counsel n.
baş hukuk müşaviri general counsel n.
baş hukuk müşaviri legal affairs manager n.
hukuk noteri civil law notary n.
hukuk müşaviri legal advisor n.
hukuk kaidesi ordinance n.
hukuk usulü muhakemeleri kanunu civil procedure code n.
hukuk direktörü legal director n.
hukuk kuralı rule of law n.
hukuk belgelerinde mutlaka olması gereken koşul sine qua non n.
hukuk görüşü legal opinion n.
hukuk davası litigation n.
hukuk komitesi law committee n.
hukuk davası lawsuit n.
hukuk danışmanı legal advisor n.
iki kişiden birinin ötekinin işi veya mal varlığında parasal bir menfaati bulunması durumunda hukuk açısından birbirlerinin ortağı sayılması associate n.
imar hukuk town planning law n.
kamu kurumlarının görev ve yetkilerini inceleyen bir hukuk dalı administrative law n.
mali hukuk fiscal law n.
milletlerarası özel hukuk ve usul hukuku hakkında kanun international private and civil procedure law n.
milletlerarası özel hukuk ve usul hukuku international private and procedure law n.
mukayeseli hukuk bilimi comparative jurisprudence n.
özel hukuk noteri civil law notary n.
örflere, adetlere ve benzer durumlarla ilgili daha önceki mahkeme kararlarına dayalı, yazılı olmayan hukuk sistemi common law n.
uygulanacak hukuk applicable law n.
umumi hukuk common law n.
mülkiyet sahibi olmayan bir dolaylı varisin ilgili hukuk kurallarına uymadan devrettiği mülk base fee [obsolete] n.
mülkiyet sahibi olmayan bir dolaylı varisin ilgili hukuk kurallarına uymadan devrettiği mülk base fee simple [obsolete] n.
(reklam ajansı, hukuk bürosu) belirli bir dönemde yapılan toplam iş billings n.
Law
hukuk davası action at law n.
özel hukuk danışmanlığı chamber practice n.
hristiyanlıkta piskoposun hukuk müşavirliğini yapan din adamı chancellor of a bishop n.
hukuk davalarının yargıçlarca yürütülmesi nisi prius n.
hukuk danışmanı noverint n.
hukuk danışmanlığı noverint n.
hukuk kayıtlarının tutulmaya başlamasından önceki dönem time immemorial n.
ilçe hukuk mahkemesi tolsey [brit] n.
ilçe hukuk mahkemesi tolzey [brit] n.
asliye hukuk mahkemesi court instance n.
avrupa hukuk sistemi civil law system n.
asliye hukuk mahkemeleri civil courts of first instance n.
asliye hukuk mahkemesi civil court of first instance n.
asliye hukuk mahkemesi court of first instance n.
asliye hukuk mahkemesi civil court of general jurisdiction n.
asliye hukuk mahkemesi civil court of first instance n.
avukat adayı hukuk stajyeri trainee solicitor n.
asliye hukuk mahkemeleri civil courts of general jurisdiction n.
adaletli hukuk fair law n.
akit hukuk proper law n.
analitik hukuk bilimi analytical jurisprudence n.
askeri hukuk müşaviri judge advocate n.
asliye hukuk civil court n.
asliye hukuk mahkemesi aile bölümü principal registry of the family division n.
batı hukuk kuralları western codes of law n.
bağlayıcı olmayan hukuk soft law n.
bağlayıcı hukuk hard law n.
baş hukuk müşaviri chief legal counsel n.
baş hukuk müşaviri chief counsel n.
bölgesel uluslararası hukuk regional international law n.
bir ülkenin yürürlükte olan kanun ve diğer hukuk kurallarırının bir sistem dahilinde bir arada toplanması compiled statutes n.
cinsiyet ve hukuk sex and law n.
ceza yargılaması hukuk criminal justice act n.
çoğu avrupa ülkesinde uygulanan hukuk continental law n.
doğal hukuk görüşü doctrin of natural law n.
doğal hukuk law of nature n.
doğal hukuk natural law n.
ek suçlamalar (askeri hukuk) additional charges n.
emsal kararlara dayanan hukuk decisional law n.
esasa müteallik hukuk substantive law n.
eski hukuk early law n.
emsal kararlara dayanan hukuk judicial precedent n.
emredici hukuk kuralları compulsory legal rules n.
emsal kararlara dayanan hukuk case law n.
eyaletlerarası hukuk interstate law n.
geçerli hukuk proper law n.
etkili bir hukuk yoluna başvurma hakkı right to an effective remedy n.
feminist hukuk bilimi feminist jurisprudence n.
fikri ve sınai haklar hukuk mahkemeleri civil courts for intellectual and industrial property rights n.
evrensel hukuk universal law n.
geçerli hukuk ve yargılama yeri governing law and venue n.
genel hukuk common law n.
hukuk ve sanat law and art n.
hukuk destek elemanı paralegal n.
hukuk davası legal action n.
hukuk müşaviri solicitor n.
hukuk kuralı law n.
hukuk danışmanı legal counselor n.
hukuk ihlalleri violations of law n.
hukuk müşaviri chancellor n.
hususi hukuk private law n.
hukuk davası avukatı cognitor n.
hukuk muhakemeleri kanunu tasarısı draft code of civil procedure n.
hukuk sorunu question of law n.
hukuk usulü muhakemesi legal proceedings n.
hukuk uygulaması practice of law n.
hukuk tarihi history of law n.
hukuk teorisi law theory n.
hukuk şansölyesi chancellor of justice n.
hukuk dairesi civil department n.
hukuk-u şahsiye personal law n.
hukuk bilimi jurisprudence n.
hukuk devleti ilkesi rule of law principle n.
hukuk felsefesi philosophy of law n.
hukuk felsefesi legal philosophy n.
hukuk görevlisi officer of the court n.
hukuk insanı officer of the court n.
hukuk reformu law reform n.
hukuk davası civil case n.
hukuk-ahlak ilişkisi relation between law and moral n.
hukuk işleri dairesi department of legal affairs n.
hukuk mahkemeleri civil justice n.
hukuk departmanı law department n.
hukuk müşaviri legal counselor n.
hukuk davası lawsuit n.
hukuk teorisi theory of law n.
hukuk kaidesi rule of law n.
hukuk bürosunda katip paralegal n.
hukuk beyannamesi bill of rights n.
hukuk çalışmaları hareketi legal studies movement n.
hukuk ve sosyalizm law and socialism n.
hukuk müşavir yardımcısı associate counsel n.
hukuk davası lawsuit n.
hukuk mahkemesi civil court n.
hukuk muhakemeleri kanunu (hmk) code of civil procedure n.
hukuk bilimi legal science n.
hukuk-din ilişkisi relation between law and religion n.
hukuk normları legal norms n.
hukuk ahlakı legal ethics n.
hukuk fakültesi law school n.
hukuk usulü civil procedure n.
hukuk kuralları provisions of law n.
hukuk danışmanı jurisconsult n.
hukuk raporları law reports n.
hukuk fakültesi faculty of law n.
hukuk davası cause n.
hukuk davası civil action n.
hukuk felsefesi philosophy of law n.
hukuk danışmanı solicitor n.
hukuk mahkemeleri usulü civil proceedings n.
hukuk mesleği the bar n.
hukuk önünde eşitlik equality before the law n.
hukuk davası litigation n.
hukuk politikası policy of the law n.
hukuk-örf ve adet ilişkisi relation between law and customs n.
hukuk fakültesi mezunu ll.b. n.
hukuk danışmanı legal adviser n.
hukuk ilmi jurisprudence n.
hukuk müşaviri legal adviser n.
hukuk tarihi legal history n.
hukuk davası müdafisi cognitor n.
humk (hukuk usulü muhakemeleri kanunu) code of civil procedure n.
hukuk davaları civil lawsuits n.
hukuk usulü muhakemeleri kanunu code of civil procedure n.
hukuk kuralı rule of law n.
hukuk fakültesi faculty of advocates n.
hukuk kliniği legal clinic n.
hukuk davası suit n.
hukuk muhakemeleri usulü kanunu code of civil procedure n.
hukuk adamı legal expert n.
hukuk kurallarının yoruma yer bırakmayan açıklığı bright line rule n.
hukuk sorunu issue of law n.
hukuk çalışmaları enstitüsü institute of legal studies n.
hukuk mahkemesi court of law n.
hukuk fakültesi mezunu bachelor n.
hukuk mahkemeleri civil courts n.
hukuk ihlalleri infringments of law n.
hukuk müşaviri legal advisor n.
hukuk kuralları legal rules n.
hukuk ve etik law and ethics n.
hukuk uzmanı legal expert n.
hukuk danışmanı legal expert n.
hukuk bilimi juridical science n.
hukuk felsefesi jurisprudence n.
hukuk mahkemesi civil tribunal n.
hukuk kuralları rules of law n.
hukuk uzmanı jurist n.
hukuk muhakemeleri usulü kanunu civil procedures law n.
hukuk sorunu matter of law n.
hukuk muhakemeleri usul kanunu code of civil procedure n.
hukuk mantığı logic of law n.
hukuk ilkesi maxim of law n.
hukuk usulü kanunu code of civil procedure n.
hukuk uygulaması law enforcement n.
hukuk dili legal parlance n.
hukuk görevlileri solicitors n.
hukuk okulları law schools n.
hukuk mahkemesi civil court n.
hukuk davası civil suit n.
hukuk davası law suit n.
hukuk dergileri law journals n.
hukuk danışmanı proctor n.
hukuk ve ekonomik kalkınma law and economic development n.
hukuk karinesi presumption n.
hukuk davası action n.
hukuk ve ahlak law and ethics n.
hukuk davaları bölümü civil division n.
hukuk genel kurulu assembly of civil chambers n.
hukuk ve politika law and politics n.
halkın hukuk bürosu legal bureau of the people n.
hukuk danışmanı legal advisor n.
hukuk dairesi civil chamber n.
hukuk sistemi legal system n.
hukuk okuluna giriş sınavı law school admission test n.
hukuk kliniği law clinic n.
hukuk felsefesi law philosophy n.
hukuk kurallarının yoruma yer bırakmayan açıklığı bright line test n.
hukuk dairesi başkanı head of civil chamber n.
hukuk prensibi rule of law n.
hukuk sistemi jurisprudence n.
ingiltere ve galler hukuk cemiyeti law society of england and wales n.
iç hukuk domestic law n.
iç hukuk yollarının tüketilmesi exhaustion of domestic remedies n.
insancıl hukuk humanitarian law n.
ilga edici hukuk kuralları repealing legal rules n.
iç hukuk yollarını tükenmesi exhaustion of domestic remedies n.
idari hukuk administrative law n.
iç hukuk düzeni domestic rule of law n.
iç hukuk municipal law n.
iç hukuk national law n.
ihzari hukuk substantive law n.
iç hukuk düzeni domestic legal order n.
kadın hukuk görevlisi solicitress n.
medeni hukuk mahkemesi court of common plea n.
medeni hukuk mahkemesi common plea court n.
maddi hukuk material law n.
medeni hukuk mahkemesi court of common pleas n.
mahkeme yargıcına bağlı olarak çalışan hukuk danışmanı judicial clerk n.
mahkeme yargıcına bağlı olarak çalışan hukuk danışmanı law clerk n.
mali hukuk financial law n.
medeni hukuk davası civil litigation n.
mahkeme içtihatlarına dayanan hukuk judge made law n.
medeni hukuk jus civile n.
maddi hukuk substantive law n.
mahkeme içtihatlarına dayanan hukuk eğitimi sistemi case system n.
lordlar kamarası hukuk şubesi üyesi law lord n.
mahkeme kararları ile gelişen hukuk judge made law n.
meşru hukuk statute law n.
mülkün taşınması için belgelerin hazırlanması ile ilgilinen hukuk dalı conveyancing n.
milli hukuk national law n.
mukayeseli hukuk comparative law n.
müspet hukuk positive law n.
meri hukuk positive law n.
meri hukuk law in force n.
meri hukuk legislation in force n.
mevzu hukuk statute law n.
mevzu hukuk enacted law n.
mevzu hukuk written law n.
müşterek hukuk common law n.
milli hukuk municipal law n.
olağan özel hukuk sözleşmesi ordinary private law contract n.
objektif hukuk law n.
olması gereken hukuk de lege ferenda n.
özel hukuk private law n.
özel hukuk private law n.
özel hukuk kişisi private person/entity n.
özel hukuk müeyyideleri private law sanctions n.
önleyici hukuk preventive law n.
özel hukuk konularında adli işbirliği judicial cooperation in civil matters n.
özel hukuk sözleşmesi contract governed by private law n.
pozitif hukuk positive law n.
resmi makamın vazettiği hukuk jus honorarium n.
roma-germen hukuk sistemi romano-germanic legal system n.
siber hukuk cyber law n.
sulh hukuk mahkemeleri civil courts of peace n.
şekli hukuk adjective law n.
sosyolojik hukuk sociological jurisprudence n.
sulh hukuk mahkemesi court of peace n.
sulh hukuk mahkemeleri civil courts of peace n.
sulh hukuk mahkemesi civil court of peace n.
sulh hukuk davası civil law suit n.
tabii hukuk law of nature n.
topluluk hukuk düzeni community legal order n.
tabii hukuk natural law n.
toplumsal hukuk sociological jurisprudence n.
tarihi hukuk okulu historical law school n.
temel hukuk prensibi fundamental legal principle n.
uluslararası hukuk kişiliği international legal personality n.
uluslararası özel hukuk private international law n.
uygulanabilir hukuk applicable law n.
uluslararası hukuk jus inter gentes n.
umumi hukuk civil proceeding n.
üstün hukuk peremptory norm n.
uluslararası hukuk law of nations n.
usule ilişkin hukuk procedural law n.
uygulanan hukuk applied law n.
ulusal hukuk national law n.
üstün hukuk jus cogens n.
uygulanması gereken hukuk sistemi proper law n.
yazılı olmayan hukuk unenacted law n.
yazılı hukuk statute law n.
yazılı hukuk kuralları written rules of law n.
yazılı hukuk written law n.
yazısız hukuk unwritten law n.
yabancı hukuk foreign law n.
yargıtay hukuk genel kurulu supreme court assembly of civil chambers n.
yargıcın hukuk yaratması creation of law by judge in private law n.
yeni hukuk kuralı getiren mahkeme içtihatları judicial legislation n.
yazısız hukuk kuralları unwritten rules of law n.
yazılı hukuk statue law n.
17.yüzyılda uluslararası hukuk için kullanılan bir terim jus inter gentes n.
(amerikan mahkemelerinde) jüri üyeleri karar vermek üzere müzakerelere çekilmeden önce, yargıcın dava özeti geçip, davayla ilgili hukuk kaidelerini jüriye anlattığı konuşma charge n.
yürürlükteki hukuk law in force n.
(bir hukuk bürosunda ortak olmadan çalışan) ücretli/maaşlı avukat associate attorney n.
(özel) hukuk davası civil case n.
(eskimiş hukuk terimi) intihar eden kimse felon of himself n.
yorumlayıcı hukuk kuralları interpretative legal rules n.
(eskimiş hukuk terimi) intihar eden kimse felo-de-se n.
(hukuk öğrencileri) eğitim mahkemeleri moot court n.
yönetsel hukuk administrative law n.
(medeni usul hukuk sisteminde) görev subject-matter jurisdiction n.
hukuk eğitimi articles n.
hukuk alanında yetkili kimse attorney n.
hukuk danışmanı attorney n.
hukuk müşaviri attorney [south african] n.
hükümetin kıdemli hukuk danışmanı attorney general n.
hakimin (hukuki boşluk durumunda) içtihat yoluyla hukuk/kural yaratması interstitial law-making n.