Inglés | Turco | |
---|---|---|
General | ||
General | ill defined adj. | tam tanımlanmamış |
Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | ill-defined adj. | belli belirsiz | ||
There was an ill-defined figure in the painting. Tabloda belli belirsiz bir figür vardı. More Sentences |
||||
General | ill-defined adj. | net tanımlanmamış | ||
The terms of the agreement were ill-defined and caused confusion. Anlaşmanın şartları net bir şekilde tanımlanmadığı için kafa karışıklığına neden oldu. More Sentences |
||||
General | ill-defined adj. | eksik tanımlanmış | ||
General | ill-defined adj. | iyi tanımlanmamış | ||
General | ill-defined adj. | eğreti tanımlanmış | ||
General | ill-defined adj. | tam olarak açıklanmamış | ||
General | ill-defined adj. | tam tanımlanmamış |