Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | kaya çıkıntısı | overhang n. | ||
The rock overhang provided shelter from the rain. Kaya çıkıntısı sayesinde yağmurdan korunmamız mümkün oldu. More Sentences |
||||
General | kaya çıkıntısı | ledge n. | ||
Geography | ||||
Geography | kaya çıkıntısı | snout n. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | dağcıların halatlarını sabitledikleri kaya çıkıntısı | belaying pin n. |
Geography | ||
Geography | buz vadisinden çıkan kaya çıkıntısı | bastion n. |
Geology | ||
Geology | yumuşak oluşumlardaki silisli kaya topuzu veya çıkıntısı | burr n. |
Geology | buzulda izole kaya çıkıntısı | rognon n. |