Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | koyu halka | dark circle n. | ||
Mary had dark circles under her eyes. Mary'nin gözlerinin altında koyu halkalar vardı. More Sentences |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | bazı tekir kedilerin ön bacaklarındaki koyu renkli halka | bracelet n. |
Television | ||
Television | resim tüpünün floresan ekranındaki görüntünün etrafındaki parlak veya koyu renkli halka | halo n. |
Ornithology | ||
Ornithology | boynunda koyu renkli halka bulunan, amerika'ya özgü çeşitli küçük yağmurkuşlarına verilen ad | ring plover n. |
Ornithology | boynunda koyu renkli halka bulunan, amerika'ya özgü çeşitli küçük yağmurkuşlarına verilen ad | ringlestone adj. |