köpek - Turco Inglés Diccionario

köpek

Significados de "köpek" en diccionario turco inglés : 4 resultado(s)

Inglés Turco
General
kopek n. rublenin yüzde biri
Trade/Economic
kopek n. kapik
kopek n. grivnanın yüzde birine eşdeğer bir ukrayna para birimi
kopek n. kopiyka

Significados de "köpek" en diccionario inglés turco : 24 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
köpek dog n.
That certainly is the view of my dog, which is the proud owner of two human beings!
İki insana sahip olmaktan gurur duyan köpeğimin görüşü kesinlikle bu!

More Sentences
General
köpek dog n.
The tail is wagging the dog.
Kuyruk köpeği sallıyor.

More Sentences
köpek mutt n.
Tom's dog is a mutt.
Tom'un köpeği bir it.

More Sentences
köpek canine n.
They adopted a rescue canine from the local shelter.
Yerel barınaktan bir kurtarma köpeği sahiplendiler.

More Sentences
köpek doggy n.
I think we need a doggy bag.
Sanırım bir köpek torbasına ihtiyacımız var.

More Sentences
Technical
köpek dog n.
That certainly is the view of my dog, which is the proud owner of two human beings!
Bu kesinlikle iki insanın sahibi olmaktan gurur duyan köpeğimin görüşüdür!

More Sentences
General
köpek cur n.
köpek messet [uk] [obsolete] n.
Colloquial
köpek barker n.
köpek bowwow n.
köpek darg [dialect] n.
Idioms
köpek man's best friend n.
Marine Biology
köpek topeshark n.
Zoology
köpek tripehound [australia/new zealand] n.
köpek bawtie [scotland] n.
köpek bowler [dialect] [dublin] n.
köpek hub n.
köpek reynard n.
Archaic
köpek buffer n.
Slang
köpek pooch n.
köpek dawg n.
köpek pupper n.
köpek bow-wow n.
köpek doggo n.

Significados de "köpek" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
köpek balığı shark n.
Have you ever seen a shark?
Hiç bir köpek balığı gördün mü?

More Sentences
General
yavru köpek puppy n.
This therefore leaves a loophole for trade in puppies and kittens particularly.
Dolayısıyla bu durum, özellikle yavru köpek ve kedi ticareti için bir boşluk bırakmaktadır.

More Sentences
köpek dişi canine tooth n.
This is a canine tooth.
Bu bir köpek dişi.

More Sentences
küçük köpek little dog n.
The little dog had his own cushion.
Küçük köpeğin kendi minderi vardı.

More Sentences
küçük köpek doggie n.
Come here doggie.
Buraya gel küçük köpek.

More Sentences
köpek kızağı dog sled n.
Dog sleds are pulled by sled dogs.
Köpek kızakları, kızak köpekleri tarafından çekilir.

More Sentences
köpek kulübesi kennel n.
I made this kennel by myself.
Bu köpek kulübesini kendim yaptım.

More Sentences
köpek yavrusu puppy n.
Are we to be the United States's puppy or a group of fully paid-up yes-men who cheer the US on whenever it wants us to?
Biz ABD'nin köpek yavrusu mu olacağız yoksa ABD ne zaman isterse onu alkışlayan bir grup paralı dalkavuk mu?

More Sentences
köpek kulübesi doghouse n.
I made this doghouse by myself.
Bu köpek kulübesini kendim yaptım.

More Sentences
yavru köpek pup n.
This kid is like a pup with a bone.
Bu çocuk adeta kemik bulmuş bir yavru köpek gibi.

More Sentences
köpek maması dog food n.
Yesterday, I visited a cat and dog food factory.
Dün bir kedi ve köpek maması fabrikasını ziyaret ettim.

More Sentences
köpek bakıcısı dog walker n.
Tom now works as a dog walker.
Tom şimdi köpek bakıcısı olarak çalışıyor.

More Sentences
köpek dişi canine n.
He felt a sharp pain when his canine bit into his lip.
Adam köpek dişiyle, kendi dudağını ısırdığında keskin bir acı hissetti.

More Sentences
köpek eğiticisi dog trainer n.
Tom is a dog trainer.
Tom bir köpek eğitmeni.

More Sentences
köpek yarışı dog race n.
I enjoy watching dog racing.
Köpek yarışını izlemekten hoşlanırım.

More Sentences
köpek kakası dog doo n.
He stepped into dog doo.
O bir köpek kakasına bastı.

More Sentences
köpek barınağı dog pound n.
Abandoned dogs usually end up in dog pounds.
Terk edilmiş köpekler genellikle köpek barınaklarına düşerler.

More Sentences
köpek severler dog lovers n.
Tom and Mary are dog lovers, and have their pooch groomed once a month.
Tom ve Mary köpek severler ve köpeklerini ayda bir bakımdan geçirirler.

More Sentences
köpek balığı saldırısı shark attack n.
Tom lost his leg in a shark attack.
Tom bir köpek balığı saldırısında bacağını kaybetti.

More Sentences
kuduz köpek rabid dog n.
Rabid dogs usually foam at the mouth.
Kuduz köpekler genellikle ağızlarından köpükler saçarlar.

More Sentences
köpek yavruları puppies n.
My opponent hates puppies.
Rakibim köpek yavrularından nefret eder.

More Sentences
(köpek) yavrular puppies n.
She has no more than twelve puppies.
On ikiden fazla yavrusu yok.

More Sentences
köpek havlaması dog bark n.
When the thief heard the dog bark, he ran away.
Hırsız köpeğin havladığını duyunca kaçtı.

More Sentences
siyah köpek black dog n.
That black dog is looking at that white cat.
Şu siyah köpek şu beyaz kediye bakıyor.

More Sentences
havlayan köpek barking dog n.
He gave the barking dog a vicious kick.
Havlayan köpeğe şiddetli bir tekme attı.

More Sentences
ölü köpek dead dog n.
Dead dogs don't bite.
Ölü köpekler ısırmaz.

More Sentences
dişi köpek bitch n.
The bitch is biting her owner.
Bu dişi köpek kendi sahibini ısırıyor.

More Sentences
köpek ısırığı dog bite n.
The tetanus shot hurt me more than the dog bite did.
Tetanos aşısı bir köpek ısırmasından daha çok canımı yaktı.

More Sentences
köpek dışkısı dog shit n.
He stepped into dog shit.
O bir köpek dışkısına bastı.

More Sentences
rehber köpek seeing-eye dog [us] n.
The seeing-eye dog helps the blind man to cross the street.
Rehber köpek kör adama karşıdan karşıya geçmesi için yardım eder.

More Sentences
köpek kulübesi dog house n.
I borrowed my father's hammer to build a dog house.
Köpek kulübesi yapmak için babamın çekicini ödünç aldım.

More Sentences
dingo (köpek ırkı) dingo n.
The dingo is an iconic native species in Australia.
Dingo köpeği, Avustralya'ya özgü bir türdür.

More Sentences
köpek sahibi master n.
The German shepherd trotted obediently by his master.
Alman çoban köpeği itaatkâr bir şekilde sahibinin yanında tırıs gidiyordu.

More Sentences
ısırmaya çalışmak (köpek) snap at v.
The pup snapped at my hand.
Yavru köpek elimi ısırmaya çalıştı.

More Sentences
köpek gezdirmek walk the dog v.
Tom said he'd walk the dog this morning, but he didn't.
Tom bu sabah köpeğini gezeceğini söyledi, ama gezdirmedi.

More Sentences
köpek beslemek keep a dog v.
What are the basic rules for keeping a dog?
Köpek beslemek için temel kurallar nelerdir?

More Sentences
köpek sahiplenmek adopt a dog v.
Rodrigo's family went to the dog pound to adopt a dog.
Rodrigo'nun ailesi bir köpek sahiplenmek için köpek barınağına gitti.

More Sentences
(köpek) saldırtmak sic v.
The owner sicced his dog on the intruder.
Ev sahibi davetsiz misafirin üzerine köpeğini saldı.

More Sentences
Phrasals
(köpek) (birine veya bir şeye) havlamak bark at v.
My dog always barks at the mailman.
Köpeğim her zaman postacıya havlar.

More Sentences
Phrases
dikkat köpek var beware of dog expr.
Beware of dog.
Dikkat köpek var.

More Sentences
Common Usage
köpek tasması dog collar n.
rehber köpek guide dog n.
General
yüzücü köpek water dog n.
welsh corgi cinsi köpek corgi n.
alman cinsi bir köpek türü schnauzer n.
köpek gibilik doggishness n.
köpek bisküvisi dog biscuit n.
boksör köpek boxer n.
köpek gülü dog rose n.
rehber köpek seeing eye dog n.
kedi köpek kavgası cat and dog fight n.
mors veya yaban domuzunun köpek dişi tusk n.
köpek kulübesine kapama kenneling n.
köpek dişi eyetooth n.
köpek yetiştirilen yer kennel n.
ufak köpek dogy n.
mastı (köpek) mastiff n.
köpek yakalayıcı dogcatcher n.
bulaşıcı bir köpek hastalığı distemper n.
köpek üzümü dulcamara n.
gözleri görmeyen birine rehberlik eden köpek seeing eye dog n.
danua cinsi köpek great dane n.
alaska'da kızak çekmede kullanılan kökeni eskimo'lara dayanan bir tür köpek malamute n.
ağızlık (köpek vb) muzzle n.
lessie tipi köpek collie n.
köpek sürüsü pack n.
köpek kayışı leash n.
melez köpek mongrel n.
köpek hastalığı distemper n.
kuru köpek maması dried dog food n.
vahşi bir köpek dhole n.
köpek kulübesinde oturma veya yatma kenneling n.
ayı köpek kavgası gösterilerinin düzenlendiği yer bear garden n.
köpek yavrusu pup n.
kucağa alınacak küçüklükte köpek lapdog n.
gözleri görmeyen birine rehberlik eden köpek guide dog n.
köpek kızağı komatik n.
siyah benekli beyaz köpek coach dog n.
aşağılık köpek cur n.
yabani köpek wild dog n.
siyah renkli bir köpek chow n.
köpek dövüşü dogfight n.
köpek dişi dogtooth n.
yüzücü köpek waterdog n.
bir tür köpek balığı wobbegong n.
köpek tüyü hair of the dog n.
vurulan avı bulup getiren köpek retriever n.
hırlayan köpek growler n.
melez köpek mongrel dog n.
köpek evi kennel n.
köpek katili dog killer n.
kucağa alınan ufak köpek lap dog n.
dişi köpek lady dog n.
ısırmaya çalışma (köpek) snap n.
dişi köpek slut n.
köpek dövüşü dogfighting n.
köpek kızağı dogsled n.
kızak çeken köpek sled dog n.
bir köpek hastalığı dirofilaria n.
ufak köpek dogie n.
köpek gibi davranış doggery n.
köpek yavrusu whelp n.
oyuncak köpek toy dog n.
köpek havlaması bow wow n.
köpek kokusu dog smell n.
köpek dişi eye tooth n.
köpek dişi carnassial n.
köpek dişi cuspid n.
köpek dişi dog tooth n.
köpek kulübesi dog kennel n.
köpek dili dog's tongue n.
köpek yakalayıcı dog-catcher n.
çin cinsi küçük uzun tüylü bir köpek türü shih-tzu n.
dişi köpek she-dog n.
melez köpek yellow-dog n.
kara köpek coon n.
kısa bacaklı küçük köpek corgi n.
erkek köpek dog n.
küçük köpek balığı dogfish n.
köpek saldırısı dog attack n.
köpek eğitimi dog training n.
köpek salyası dog spittle n.
köpek salyası dog drool n.
köpek salyası dog saliva n.
köpek ve kurt arasındaki zaman time between dog and wolf n.
kuyruğun kesilerek kısaltılması (köpek) tail docking n.
köpek balığı avı shark hunt n.
köpek laboratuvarı dog lab n.
sahipsiz köpek barınağı homeless dog shelter n.
köpek balığı tekniği shark technique n.
köpek kanı dog blood n.
köpek balıkları üzerine araştırma yapan bilim adamı shark scientist n.
köpek kemiği dogbone n.
köpek kemiği dog bone n.
en cesur köpek the bravest dog n.
başıboş köpek stray dog n.
rehber köpek mobility assistance dog n.
rehber köpek hearing dog n.
rehber köpek psychiatric service dog n.
rehber köpek service dog n.
rehber köpek dog for the disabled n.
rehber köpek medical response dog n.
rehber köpek autism service dog n.
rehber köpek signal dog n.
rehber köpek seizure dog n.
rehber köpek guide dog n.
sosis köpek dachshund n.
sosis köpek badger dog n.
sosis köpek dachsie n.
köpek gibi yüzme doggy paddle n.
köpek yüzüşü doggy paddle n.
köpek yüzüşü dog paddle n.
köpek gibi yüzme doggie-paddle n.
köpek yüzüşü doggie-paddle n.
köpek gibi yüzme dog paddle n.
boğaya köpek saldırtma bull baiting n.
bağlı haldeki ayıya köpek saldırtma gösterisi bear baiting n.
köpek balığı havuzu/akvaryumu shark tank n.
köpek kızağıyla seyahat eden kimse musher n.
köpek dili dog tongue n.
sahipsiz köpek stray dog n.
köpek kapısı dog flap n.
köpek kapısı dog door n.
köpek yarışması dog show n.
köpek yarışı dog racing n.
köpek derisi dogskin n.
köpek gösterisi dog show n.
köpek ağızlığı dog muzzle n.
yavru köpek/hayvan whelky n.
bir köpek cinsi weimaraner n.
köpek kapısı doggie door n.
köpek kulübesinde oturma veya yatma kennelling n.
köpek dişi eye-tooth n.
köpek kulübesine kapama kennelling n.
saldırgan köpek mad dog n.
kuduz köpek mad dog n.
huysuz kırma köpek feist n.
kırma köpek mongrel dog n.
huysuz kırma köpek fice n.
köpek taşıma kutusu dog box n.
köpek vb. eğitiminde ödül treat n.
cehennemin girişinde bekleyen üç başlı köpek cerberus n.
köpek kızağı kullanan kimse musher n.
köpek kızağında seyahat eden kimse musher n.
avının izini kokusu ile süren bir tür köpek türü rach n.
köpek bakıcısı dog sitter n.
köpek bakıcılığı dog sitting n.
(yogada) aşağı bakan köpek duruşu downward facing dog n.
köpek eğitim okulu dog training school n.
köpek eğitim okulu obedience school n.
köpek kafesi dog cage n.
köpek eğitim tasması training leash n.
köpek eğitim tasması trainer leash n.
köpek podyumda iken, köpeğin dikkatini çekip hareketlerine yön verilmesi double handling n.
köpek sesi dog sound n.
köpek sesi dog bark n.
yavru köpek çiftliği puppy mill n.
yavru köpek çiftliği puppy farm n.
bulldog tipi küçük köpek staffy n.
köpek kızağı sürücüsü dog musher n.
(köpek) gezdirme ipi dog leash n.
köpek kayışı lead n.
koyun sürüsünü ilerletmek için koyunların sırtına atlayan köpek backing dog n.
köpek özelliği gösterme caninity n.
köpek dişi özelliği gösterme caninity n.
köpek veya sırtlan dışkısı album graecum n.
sıçan yakalayan kedi ya da köpek ratter n.
sıçan öldüren hayvan (kedi ya da köpek) ratter n.
havlayan köpek yapping dog n.
beyaz köpek white dog n.
köpek ölüsü dead dog n.
köpek ruhsatı dog licence/license n.
kafa sallayan köpek biçimindeki yaylı oyuncak nodding dog n.
melez köpek tike n.
melez köpek tyke n.
köpek ırkları dog breeds n.
peluş köpek plush dog n.
köpek düdüğü dog whistle n.
köpek eğitim düdüğü dog whistle n.
köpek sessiz eğitim düdüğü dog whistle n.
köpek kovucu dog whistle n.
köpek maması (sulu) lap n.
bağlı köpek bandog n.
zincirlenmiş köpek bandog n.
köpek sürüsü kennel n.
köpek ırkları için birtakım standartlar belirleyen, soy kayıtlarını tutan ve köpek gösterilerinin kurallarını belirleyen kurum kennel club n.
köpek yetiştirilen yerde çalışan adam kennelman n.
köpek, kurt veya tilki başı mask n.
köpek şovu bench n.
bir tür köpek şovu bench show n.
yeni zelanda yerlileri tarafından aksesuar olarak takılan mako köpek balığı dişi mako n.
köpek ödül bisküvisi biscuit n.
at veya köpek giysisi olarak kullanılan kumaş parçası blanket n.
tasmalı köpek leamer n.
köpek kulağının sarkık kısmı leather n.
bazı köpek ırklarına özgü soluk sarı veya kahverengi renk wheaten n.
küçük köpek whiffet n.
küçük köpek whippet [obsolete] n.
doktor veya akıl sağlığı uzmanı tarafından birinin sürekli yanında olup ona duygusal destek sağlaması için görevlendirilen resmi lisanslı kedi/köpek emotional support dog/cat n.
kurt avlamada kullanılan köpek wolf dog n.
bir pistteki belirtilen gün kadar süren at veya köpek yarışı sezonu meeting n.
köpek ayakkabısı boot n.
köpek havlamasını insan diline çevirdiği iddia edilen bir cihaz bowlingual n.
köpek kızağına verilen komut hike n.
köpek uluması mouth n.
acıyla havlayan köpek yelper n.
viyaklayan köpek yelper n.
köpek havlamasına benzer ses çıkaran kimse yelper n.
bulldog köpek bull n.
yaban domuzu avında kullanılan köpek limehound n.
tasmalı köpek limehound n.
yaban domuzu avında kullanılan köpek limer n.
tasmalı köpek limer n.
(genellikle köpek) şişman lumber n.
yabani köpek sürüsü gang n.
köpek timiyle karda yapılan yürüyüş mush n.
kırma köpek mut n.
melez köpek mut n.
özel bir köpek eğitimi sistemi obedience n.
köpek tasması choke collar n.
köpek zinciri choke collar n.
zincirli köpek gezdirme tasması choke collar n.
melez köpek demiwolf n.
(iki yaşındaki av köpekleri için düzenlenen) köpek yarışması derby n.
köpek yarışı derby n.
köpek yarışına uygun köpek derby n.
(at, köpek) annesinin babası grandsire n.
(at, köpek) babasının babası grandsire n.
hayvanları güden köpek heeler n.
köpek gösterilerinde köpeğin sahibinin adımlarını takip ettiği koreografi heelwork n.
köpek havlaması ruff n.
köpek kuyruğu dog tail n.
köpek bakıcısı dogman n.
köpek kulübesi çalışanı dogman n.
köpek uzmanı dogman n.
köpek meraklısı dogman n.
köpek eğitmeni dogman n.
köpek hırsızı dognaper n.
köpek kaçıran kimse dognaper n.
birikmiş köpek dışkısı dogpile n.
işlenmiş etten oluşan sosis biçimli bir köpek maması dog-roll [new zealand] n.
köpek eti dogmeat n.
köpek kulağı dog's-ear n.
köpek gösterisi dogshow n.
köpek bakıcısı dog-sitter n.
(koyun, keçi derisi) köpek derisine benzeyen deri dogskin n.
köpek kızağı kullanan kimse dogsledder [us] n.
(köpek yürüyüşüne benzer) yavaş yürüyüş dogtrick n.
köpek ıslığı dog-whistle n.
köpek eğitiminde kullanılan ıslık dog-whistle n.
çalılarda yaşayan vahşi domuzları avlamak için yetiştirilen köpek pig dog [new zealand] n.
klik sesi çıkaran köpek eğitimi aleti clicker n.
kırma köpek cur n.
adi cinsten sayılan köpek cur n.
kırma köpek cur dog n.
adi cinsten sayılan köpek cur dog n.
kuyruğu kesilmiş köpek curtail dog n.
kuyruğu kesik köpek curtal dog n.
köpek düşkünlüğü cynophilia n.
köpek merakı cynophilia n.
köpek meraklısı cynophilist n.
köpek bacağında kıl tutamı feathering n.
(köpek balıkları için) yoğun ve hunharca beslenme dönemi feeding frenzy n.
(köpek eğitiminde) köpek üzerinde kontrol sahibi olma positive correlation n.
köpek havlamasını durduran aygıt dazer n.
sokak köpek ve kedilerini yakalayan belediye çalışanı dog catcher n.
köpek dışkısı dog do n.
köpek dışkısı dog turd n.
köpek dışkısı doggy do n.
köpek delisi kimse dog fancier n.
köpek barınağı dog house n.
köpek kulübesine benzer açıklığı olan alet kapağı dog house n.
köpek kızağı dog sleigh n.
köpek kızağı dog train [canada] n.
köpek olma dogdom n.
köpek meraklıları dogdom n.
köpek dövüştüren kimse dogfighter n.
dövüştürmek için köpek eğiten kimse dogfighter n.
köpek stili doggy n.
köpek stili doggy fashion n.
köpek bakıcısı feuterer n.
(kızakta) lider köpek outrunner n.
(kızakta) en öndeki köpek outrunner n.
yerleşimlerin kenarında yaşayan köpek pye-dog n.
enkaz altındaki insanları kokularını tespit ederek bulması için eğitilmiş yardımcı köpek search dog n.
bir rehber köpek markası seeing eye® n.
av yakalamak üzere eğitilmiş köpek seizer n.
rehber köpek seizure-alert dog n.
uzun ve kaba tüylü küçük köpek shockdog [obsolete] n.
köpek kulübesi dog shed n.
sürünün ardından giden köpek skirter n.
sahiplendirilmiş köpek rescue dog n.
sahibi tarafından terk edilip bulunan sonrasında barınağa alınarak kurtarılan veya sahiplendirilen köpek rescue dog n.
köpek idarecisi dog handler n.
(köpek, kurt) sürü pack n.
(köpek) top getirmece fetch n.
evcil köpek domestic dog n.
yavrulamak (köpek/kurt/fok vb) pup v.
yalamak (kedi/köpek vb tüylerini) preen v.
ısırmak (köpek) savage v.
susta durmak (köpek) stand on its hind legs v.
köpek saldırtmak bait v.
havlamak (ufak köpek kesik ve tiz bir sesle) yap v.
köpek evine kapamak kennel v.
yavrulamak (köpek) pup v.
köpek kızağına binmek mush v.
köpek gibi kötü sözler söylemek call someone names v.
salmak (köpek vb) unleash v.
kedi köpek vb'ne su vermek water v.
kesik ve tiz bir sesle havlamak (ufak köpek) yip v.
çağırınca gelmek (köpek) come to heel v.
köpek beslemek have a dog v.
(köpek vb.) birisini kovalayarak dışarıya çıkarmak chase off v.
köpek gibi kokmak stink like a dog v.
köpek balığı avına çıkmak fish for shark v.
köpek balığı avlamak fish for shark v.
(köpek) bütün gece ulumak howl all night long v.
köpek balıklarını beslemek feed the sharks v.
köpek sevmek stroke a dog v.
köpek bakıcılığı yapmak dogsit v.
köpek gibi havlamak allatrate [obsolete] v.
(köpek vb.) sevgi gösterisi yapmak fawn v.
köpek kulübesinden çıkarmak unkennel v.
köpek kulübesinde tutmak kennel v.
köpek kulübesinde saklanmak kennel v.
(köpek, maymun gibi hayvan şovlarında) hayvanın konulacağı bankı düzenlemek bench v.
köpek gibi havlamak latrate v.
hırlamak (köpek) whur v.
homurdanmak (köpek) whur v.
köpek havlamasını taklit etmek bow-wow v.
köpek gibi havlamak yirr [scotland] v.
köpek gibi hırlamak yirr [scotland] v.
(köpek) oturmak hup v.
döllemek (erkek köpek) line v.
(köpek timini) ilerlemeye teşvik etmek mush v.
(köpek) havlamak oblatrate [obsolete] v.
(köpek) hırlamak oblatrate [obsolete] v.
(köpek) takip etmek heel v.
(kedi, köpek) yavrulamak throw a litter v.
köpek balıklarıyla yüzmek swim with sharks v.
(köpek şovunda köpekleri) bank üzerinde sergilemek bench v.
(genellikle fidye için) köpek kaçırmak dognap v.
köpek kızağı ile gitmek dogsled v.
köpek dişleri ile süslemek dogtooth v.
(köpek) çömelmek drop v.
(köpek) evde kağıt üzerinde tuvalet eğitimi vermek paper-train v.
(köpek) kararsızca av aramak potter v.
(köpek) döne dolaşa av aramak potter v.
(köpek gezdirme bahanesiyle) kamusal alanda sevişmek veya sevişenleri izlemek dog v.
kendi köpek mamasını yemek dog food v.
(köpek) avı bulmak seek v.
(doğancıbaşı veya köpek) şahine avını sunmak serve v.
köpek balığı gibi yüzmek shark v.
köpek balığı gibi avlanmak shark v.
(hayvan, köpek) dışkı yapmak foul v.
(köpek) saldırmak skitch [new zealand] v.
(köpek) yakalamak skitch [new zealand] v.
(köpek) pislemek skummer [obsolete] v.
(köpek, kuş) avı kovalaması için serbest bırakmak slip v.
(köpek, kuş) avın üzerine salmak slip v.
köpek soyundan canine adj.
köpek veya kurta ait canine adj.
köpek sidiğinden elde edilen bir tür asit kynurenic adj.
köpek gibi doglike adj.
köpek gibi doggish adj.
köpek gibi canine adj.
köpek gibi slavish adj.
çok tüylü (köpek vb) fuzzy adj.
köpek ile ilgili canine adj.
köpek soyundan caninal adj.
köpek ve kurda ait caninal adj.
kısa ve tıknaz (at/köpek) cobby adj.
(erkek köpek) dişimsi bitchy adj.
(köpek) sarkık dudaklı lippy adj.
(köpek) dudakları normalden fazla sarkık lippy adj.
(köpek) keskin burunlu chokebore adj.
(köpek) iyi koku alan chokebore adj.
köpek kadar dog-sized adj.
köpek büyüklüğünde dog-sized adj.
ortalama köpek ebadında dog-sized adj.
(köpek burnu) fazla etli veya pembe renkli dudley adj.
köpek dişsiz fangless adj.
köpek dişi olmayan fangless adj.
köpek yarışı başlangıcına ait post adj.
köpek yarışı başlangıcı ile ilgili post adj.
(köpek/at yarışında) başlangıç direğine ait veya ilgili post adj.
(köpek) bodur yapılı corky adj.
(köpek) hareketli corky adj.
(köpek) küçük corky adj.
hareketsiz dururken burnuyla avını gösteren (köpek) dead set adj.
köpek yüzlü dog-faced adj.
köpek gibi dogged [obsolete] adj.
erkeksi yapıda olan (dişi köpek) doggy adj.
kulak kabartmış (köpek) prick-eared adj.
pug cinsi köpek gibi küçük ve buruşuk suratlı pug-faced adj.
köpek gibi fawningly adv.
köpek gibi like a dog adv.
köpek anlamı veren ön ek cyno- pref.
köpek anlamı veren ön ek cyn- pref.
bir köpek saldırdı bana a dog attacked me expr.
Phrasals
köpek muamelesi yapmak kick around v.
birine veya bir şeye köpek muamelesi yapmak kick someone or something around v.
köpek muamelesi yapmak kick about v.
(köpek) (şapır şupur) yalamak slobber (all) over someone or something v.
(köpek) (şapır şupur) yalamak drool on someone v.
(köpek) (bir şeye) ürümek bark at v.
(küçük köpek) saldırgan ve etkisiz bir şekilde havlayıp durmak yap at (one) v.
köpek balıklarıyla yüzmek swim with (someone) v.
köpek gibi dört ayak üzerinde durmak dog up v.
Phrases
kapısında köpek beck and call expr.
Proverb
havlayan köpek ısırmaz barking dog never bites
havlayan köpek ısırmaz his bark is worse than his bite
havlayan köpek ısırmaz barking dog seldom bites
havlayan köpek ısırmaz a barking dog never bites
havlayan köpek ısırmaz one's bark is worse than one's bite
havlayan köpek ısırmaz all bark and no bite
yaşayan bir köpek ölü bir aslandan iyidir (it's) better to be a live dog than a dead lion
havlayan köpek ısırmaz a barking dog seldom bites
havlayan köpek ısırmaz bark is worse than one's bite
havlayan köpek ısırmaz one's bark is worse than one's bite
havlayan köpek ısırmaz barking dogs seldom bite
havlayan köpek ısırmaz one's bark is worse than bite
havlayan köpek ısırmaz your bark is worse than your bite
Colloquial
insan eti yiyen köpek balığı veya başka bir hayvan man-eater n.
kırma köpek heinz 57 (variety) n.
melez köpek heinz 57 (variety) n.
köpek düdüğü siyasetinde kullanılan sözcük veya deyim dog whistle n.
köpek düdüğü taktiği dog whistle n.
köpek düdüğü siyaseti dog whistle n.
köpek öldüren ink n.
köpek boku dog-log n.
köpek dışkısı dog-log n.
köpek boku/dışkısı parçası dog-log n.
köpek boku/dışkısı kalıntısı dog-log n.
kırma köpek mutt n.
farklı ırkların kırması/karışımı köpek mutt n.
kırma köpek bitser [australia] n.
sosis köpek wiener dog n.
köpek kakası dog-dew n.
köpek dışkısı dog-dew n.
köpek kakası dog-do n.
köpek dışkısı dog-do n.
köpek kakası dog-doo n.
köpek dışkısı dog-doo n.
kırma köpek heinz 57 n.
melez köpek heinz 57 n.
sosis köpek sausage dog n.
sosis köpek sausage hound n.
erkek köpek dog n.
köpek yarışı dogs n.
(şaka yollu) yaygın bir köpek ismi fido n.
köpek insanın en iyi dostudur a dog is a man's best friend expr.
Idioms
siyah köpek the black dog n.
bir çeşit akar hastalığı (köpek ve kedilerde) walking dandruff n.
köpek havlaması şeklinde öksüren kimse a member for barkshire [obsolete] n.
kedi köpek gibi didişip durma cat-and-dog life n.
kedi köpek gibi birbirini yeme cat-and-dog life n.
kedi köpek gibi didişilen bir hayat/ilişki cat-and-dog life n.
kedi köpek gibi dalaşmak fight like cat and dog v.
kedi köpek gibi didişmek fight like cat and dog v.