Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | lifestyle n. | yaşam tarzı | ||
Type 2 diabetes is a lifestyle disease. Tip 2 diyabet bir yaşam tarzı hastalığıdır. More Sentences |
||||
General | lifestyle n. | yaşam stili | ||
You need to change your lifestyle. Yaşam stilini değiştirmen lazım. More Sentences |
||||
General | lifestyle n. | yaşam biçimi | ||
Layla loved the country lifestyle. Leyla kırsal yaşam biçimini seviyordu. More Sentences |
||||
General | lifestyle adj. | belirli bir yaşam tarzına ilişkin | ||
General | lifestyle adj. | belirli bir yaşam tarzına hizmet eden | ||
General | lifestyle adj. | hayati risk teşkil etmeyen veya acı vermeyen bir rahatsızlığın tedavisinde kullanılan (ilaç) |