Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | mite n. | akar | ||
Your bed is crawling with dust mites. Yatağın toz akarı kaynıyor. More Sentences |
||||
General | ||||
General | mite n. | sakırga | ||
General | mite n. | kurt | ||
General | mite n. | akçe | ||
General | mite n. | ufacık şey | ||
General | mite n. | zerre | ||
General | mite n. | çocuk | ||
General | mite n. | böcekçik | ||
General | mite n. | mayt | ||
General | mite n. | uyuzböceği | ||
General | mite n. | fakirin yaptığı küçük yardım | ||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | mite n. | akçe | ||
Trade/Economic | mite n. | çok ufak para | ||
Apiculture | ||||
Apiculture | mite n. | uyuz böceği | ||
History | ||||
History | mite n. | grain'in yirmide birine eşdeğer olan ve artık kullanılmayan bir ağırlık birimi | ||
History | mite n. | nebze | ||
Religious | ||||
Religious | mite n. | kilise yasalarına karşı geldiği için amiş cemaati üyesine uygulanan sosyal ve ekonomik boykot | ||
Religious | mite v. | bir amiş cemaati üyesine kilise yasalarına karşı geldiği için sosyal ve ekonomik boykot uygulamak |