monopoly® - Turco Inglés Diccionario

monopoly®

Significados de "monopoly®" en diccionario turco inglés : 1 resultado(s)

Inglés Turco
General
monopoly® n. oyuncuların emlak alıp satıyormuş veya kiralıyormuş gibi yaptıkları bir masa oyunu

Significados de "monopoly®" con otros términos en diccionario inglés turco: 121 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
monopoly n. tekel
That is as a consequence of a complete monopoly on this route to and from London.
Bu, Londra'ya giden ve Londra'dan gelen bu güzergah üzerinde tam bir tekelin sonucudur.

More Sentences
Trade/Economic
state monopoly n. devlet tekeli
A constitutional amendment in 1993 provides for pluralism in the media and terminated the state monopoly.
1993 yılında Anayasa'da yapılan bir değişiklik yoluyla, medyada çoğulculuk sağlanmış ve devlet tekeli kaldırılmıştır.

More Sentences
state monopoly n. devlet tekeli
Replacing a state monopoly by a private monopoly only makes matters worse.
Bir devlet tekelinin özel bir tekel ile değiştirilmesi sadece işleri daha da kötüleştirir.

More Sentences
government monopoly n. devlet tekeli
Postal services are a government monopoly.
Posta hizmetleri devlet tekelindedir.

More Sentences
public monopoly n. kamu tekeli
To replace a public monopoly with a private one is not liberalisation.
Bir kamu tekelini özel bir tekelle değiştirmek liberalleşme değildir.

More Sentences
monopoly n. monopol
It's a monopoly.
O bir monopoldür.

More Sentences
monopoly n. tekel
The monopoly on making legislative proposals will rest with people who can no longer be elected.
Yasa teklifinde bulunma tekeli artık seçilemeyecek olan kişilerin elinde olacaktır.

More Sentences
monopoly power n. tekel gücü
If there is monopoly power commercially, then the instruments are there to tackle it and they should be used.
Ticari olarak tekel gücü varsa, bununla mücadele etmek için araçlar vardır ve kullanılmalıdır.

More Sentences
Technical
monopoly n. tekel
Indeed it is a monopoly of initiative.
Aslında bu bir inisiyatif tekelidir.

More Sentences
Telecom
monopoly n. tekel
There is repression against independent journalists, and the press is the government's monopoly.
Bağımsız gazetecilere karşı baskı var ve basın hükümetin tekelinde.

More Sentences
General
monopoly n. vurgunculuk
monopoly of violence n. şiddet tekeli
monopoly of trade right in ottoman empire n. gedik
labour monopoly n. emek monopolü
monopoly tax label n. bandrol
monopoly n. inhisar
monopoly board n. oyuncuların emlak alıp satıyormuş veya kiralıyormuş gibi yaptıkları masa oyununda kullanılan tahta
be a monopoly v. tekel olmak
Idioms
monopoly money n. canlı renkleri olan banknot
monopoly money n. bir para biriminin canlı renklere sahip banknotları
monopoly money n. monopoly oyununda kullanılan paralar gibi canlı renkleri olan banknotlar
not have a monopoly on something v. bir alanda/durumda tek olmamak
not have a monopoly on something v. bir şey konusunda tekel olmamak
not have a monopoly on something v. bir şeyi tekelinde tutmamak
not have a monopoly on something v. (birisinin) tekelinde olmamak
have a monopoly on (something) v. (bir şey) konusunda tekel olmak
have a monopoly on (something) v. (bir şeyi) tekelinde tutmak
have a monopoly on (something) v. (bir şey) tekelinde olmamak
Trade/Economic
buyer's monopoly n. alıcı sayısının az olması
buyers monopoly n. alıcı tekeli
buyer's monopoly n. alıcılar tekeli
buyer's monopoly n. alıcı tekeli
buyer's monopoly n. alıcının tek olması
business monopoly n. belli bir malı sağlayabileceğine inanılan firmaların listesi
monopoly n. bir elden satma
buyer's monopoly n. birçok satıcıya karşı piyasada tek alıcı olması hali
bilateral monopoly n. çift taraflı tekel
public monopoly n. devlet tekeli
national monopoly n. devlet tekeli
natural monopoly n. doğal monopol
natural monopoly n. doğal tekel
natural monopoly n. doğal tekel
de facto monopoly n. fiili tekel
discriminating monopoly n. farklı fiyatlar uygulayan tekel
public consumption monopoly n. genel tüketim tekeli
monopoly n. inhisar
administrative monopoly n. idari monopol
bilateral monopoly n. iki taraflı monopol
bilateral monopoly n. iki taraflı tekel
bilateral monopoly n. iki yanlı monopol
bilateral monopoly n. iki yanlı tekel
legal monopoly n. kanuni tekel
public monopoly n. kamu tekeli
partial monopoly n. kısmi inhisar
partial monopoly n. kısmi tekel
legal monopoly n. kaynağını yasadan alan tekel
partial monopoly n. kısmi monopol
institutional monopoly n. kurumsal tekel
fiscal monopoly n. mali tekel
financial monopoly n. mali tekel
absolute monopoly n. mutlak tekel
buyer's monopoly n. monopson
deadweight loss from monopoly n. monopolcü kaybı
discriminatory monopoly n. müşterilere göre farklı fiyat uygulaması yapan te kelci
monopoly price n. monopol fiyat
monopoly price n. monopol piyasası fiyatı
special privilege monopoly n. özel imtiyazlara dayanan tekel
shared monopoly n. paylaşmalı tekel
buyer's monopoly n. satıcı sayısının çok olduğu piyasa
oil monopoly n. petrol tekeli
pure monopoly n. saf monopol
industrial monopoly n. sanayi tekeli
sellers' monopoly n. satıcı tekeli
monopoly n. tek satıcı
monopoly price n. tekelci fiyatı
commercial monopoly n. ticari tekel
monopoly rent seeking n. tekelci rant arayışı
monopoly market n. tekel piyasası
natural monopoly n. tabii monopol
state of monopoly n. tekel durumu
trade monopoly n. ticaret tekeli
monopoly products n. tekel ürünleri
monopoly profit n. tekel karı
monopoly price n. tekel fiyatı
welfare cost of monopoly n. tekelin toplumsal refah maliyeti
monopoly capital n. tekelci sermaye
pure monopoly n. tam tekel
anti-monopoly policies n. tekel önleyici politikalar
monopoly right n. tekel hakkı
pure monopoly n. tam monopol
monopoly rent n. tekelci rantı
monopoly products n. tekel maddeleri
natural monopoly n. tabii tekel
business monopoly n. tekelci işletmeler
quasi monopoly n. yarı tekel
legal monopoly n. yasal monopol
legal monopoly n. yasal tekel
partial monopoly n. yarı tekel
administrative monopoly n. yönetsel tekel
become a monopoly v. tekelleşmek
Law
buyers' monopoly n. alıcı tekeli
buyers' monopoly n. alıcı monopolü
spirits and alcoholic beverages monopoly act n. ispirto ve ispirtolu içkiler inhisarı kanunu
legal monopoly n. kanuni tekel
legal monopoly n. kanuni monopol
tobacco monopoly n. tütün tekeli
tobacco monopoly law n. tütün tekeli kanunu
tobacco and tobacco monopoly law n. tütün ve tütün tekeli kanunu
Politics
state monopoly n. devlet tekeli
revenue-producing monopoly n. mali imtiyaz
revenue-producing monopoly n. mali tekel
Industry
monopoly n. münhasır zilyetlik
monopoly n. tek sahibi olma
monopoly n. tekelin yasal ayrıcalığı
monopoly n. tekelleşen mal veya ürün
monopoly n. tekelleşen şirket veya birlik
Media
monopoly in media n. medyada tekelleşme
Telecom
state monopoly n. devlet tekeli
postal monopoly n. posta tekeli
Slang
monopoly money n. çingene parası
monopoly money n. değersiz para