parliamentary - Turco Inglés Diccionario

parliamentary

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "parliamentary" en diccionario turco inglés : 27 resultado(s)

Inglés Turco
General
parliamentary adj. meclis
My group has abstained in today's vote on the discharge for the Parliamentary budget.
Meclis bütçesinin ibra edilmesine ilişkin bugün yapılan oylamada grubumuz çekimser kalmıştır.

More Sentences
parliamentary adj. parlamentoya ait
As for UCITS-1, the Council wholly or partially approved 20 of Parliament's 24 amendments.
UCITS-1 hususunda ise Konsey, Parlamentoya ait 24 tadilin 20'sini tamamen veya kısmen onaylamıştır.

More Sentences
Politics
parliamentary adj. parlamenter
We in this Parliament decided to terminate our parliamentary relationship with Pakistan.
Biz bu Parlamento'da Pakistan ile parlamenter ilişkimizi sonlandırmaya karar verdik.

More Sentences
parliamentary adj. parlamentolu
I should like now to comment on a number of very specific points made in the parliamentary report.
Şimdi parlamento raporunda yer alan bazı spesifik noktalar hakkında yorum yapmak istiyorum.

More Sentences
parliamentary adj. parlamentoya ait
As for UCITS-1, the Council wholly or partially approved 20 of Parliament's 24 amendments.
UCITS-1 hususunda ise Konsey, Parlamentoya ait 24 tadilin 20'sini tamamen veya kısmen onaylamıştır.

More Sentences
General
parliamentary n. ingiliz parlamentosu üyesi
parliamentary n. (britanya'da) 19. yüzyılda çıkarılan bir yasayla yolculara uygun ücrete hizmet veren bir tren
parliamentary n. ateşkes döneminde düşmanla görüşmesi için gönderilen kimse
parliamentary adj. kibar
parliamentary adj. nazik
Politics
parliamentary n. parlamentoyla ilgili
parliamentary adj. meclis tarafından yürürlüğe konmuş
parliamentary adj. meclis tarafından onaylanmış
parliamentary adj. ingiliz parlamentosu tarafından yürürlüğe konmuş
parliamentary adj. ingiliz parlamentosu tarafından onaylanmış
parliamentary adj. meclisin usul ve geleneklerine göre
parliamentary adj. ingiliz parlamentosunun usul ve geleneklerine göre
parliamentary adj. ingiliz iç savaşı'nda krala karşı olan meclise ait
parliamentary adj. ingiliz iç savaşı'nda krala karşı olan meclise mensup
parliamentary adj. ingiliz iç savaşı'nda krala karşı olan meclisi destekleyen
parliamentary adj. meclis üyelerine ait veya ilişkili
parliamentary adj. meclis üyelerinden oluşan
parliamentary adj. parlamentonun çıkardığı kanunlara ait
parliamentary adj. parlamentonun çıkardığı kanunlara göre
parliamentary adj. parlamentonun çıkardığı kanunları temel alan
Railway
parliamentary adj. (britanya'da) 19. yüzyılda çıkarılan bir yasayla yolculara uygun ücrete hizmet veren trene ait veya ilişkili
parliamentary adj. (britanya'da) 19. yüzyılda çıkarılan bir yasayla yolculara uygun ücrete hizmet veren trende kullanılan

Significados de "parliamentary" con otros términos en diccionario inglés turco: 127 resultado(s)

Inglés Turco
Law
parliamentary immunity n. dokunulmazlık
Parliamentary immunity is a controvertial issue.
Parlamenter dokunulmazlık tartışmalı bir konudur.

More Sentences
Politics
euro-mediterranean parliamentary assembly (empa) n. avrupa-akdeniz parlamenter asamblesi
We are currently examining cooperation mechanisms in order to create a Euro-Mediterranean Parliamentary Assembly.
Şu anda bir Avrupa-Akdeniz Parlamenter Asamblesi oluşturmak üzere işbirliği mekanizmalarını inceliyoruz.

More Sentences
joint parliamentary commission n. karma parlamento komisyonu
As a member of the EU-Bulgaria Joint Parliamentary Committee, I am pleased that the Brok report has been adopted.
AB-Bulgaristan Karma Parlamento Komisyonu'nun bir üyesi olarak Brok raporunun kabul edilmesinden memnuniyet duyuyorum.

More Sentences
parliamentary committee n. meclis komitesi
Another bill amending certain articles of the penal code is currently at the Parliamentary Committee stage.
Ceza yasasının bazı maddelerini değiştiren bir başka tasarı, halen meclis komisyonu aşamasındadır.

More Sentences
parliamentary immunity n. milletvekili dokunulmazlığı
There were three requests to waive the parliamentary immunity of Spanish MEPs.
İspanyol milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için üç talep vardı.

More Sentences
parliamentary election n. parlamento seçimi
The people of Scotland will pass a judgement about that on 1 May in the Scottish Parliamentary election.
İskoçya halkı bu konudaki kararını 1 Mayıs'ta yapılacak İskoç Parlamentosu seçimlerinde verecektir.

More Sentences
parliamentary assembly n. parlamenterler meclisi
We have a parliamentary assembly which does not have a budget.
Bütçesi olmayan bir parlamenter meclisimiz var.

More Sentences
parliamentary committees n. parlamento komiteleri
The report, which was adopted unanimously by the Parliamentary committee responsible, goes even further.
Sorumlu Parlamento komitesi tarafından oybirliğiyle kabul edilen rapor daha da ileri gitmektedir.

More Sentences
parliamentary democracy n. parlamenter demokrasi
He obviously does not believe in parliamentary democracy.
Belli ki parlamenter demokrasiye inanmıyor.

More Sentences
parliamentary majority n. parlamento çoğunluğu
I belong to the parliamentary majority that viewed the Berlin financial perspectives of 1999 as sufficient and correct.
Ben, 1999 Berlin mali perspektiflerini yeterli ve doğru olarak gören parlamento çoğunluğuna mensubum.

More Sentences
parliamentary committee n. parlamento komisyonu
This control over their work programme will be entrusted to the parliamentary committees, and even Parliament itself.
Çalışma programları üzerindeki bu kontrol parlamento komisyonlarına ve hatta Parlamentonun kendisine emanet edilecektir.

More Sentences
parliamentary question n. soru önergesi
In my opinion, this Parliamentary question is inappropriate and imprudent.
Bana göre bu soru önergesi uygunsuz ve tedbirsizdir.

More Sentences
General
parliamentary oath n. milletvekillerinin yemini
inter-parliamentary union n. parlementolar arası birlik
abolish the parliamentary immunity v. dokunulmazlıkları kaldırmak
lift the parliamentary immunity v. dokunulmazlıkları kaldırmak
Trade/Economic
parliamentary agent n. özel bir şahıs tarafından kanun tasarılarının hazırlanması için görevlendirilen hukukçu
Law
parliamentary inquiry n. meclis soruşturması
parliamentary inquiry n. meclis araştırması
parliamentary investigation n. meclis soruşturması
parliamentary practice n. parlamento usulü
parliamentary law n. parlamentonun çıkardığı kanunlar
abolition of parliamentary immunity n. parlamenter dokunulmazlığın kaldırılması
parliamentary secretary n. siyasi müsteşar
parliamentary secretary n. siyasal danışman
parliamentary justice commission n. meclis adalet komisyonu
Politics
euro-latin american parliamentary assembly (eurolat) n. avrupa-latin amerika parlamenter asamblesi
parliamentary assembly of the council of europe's ad hoc committee n. avrupa konseyi parlamenter asamblesi özel komitesi
inter-parliamentary delegations of the european parliament n. avrupa parlamentosunun parlamentolar arası delegasyonları
the council of europes parliamentary assembly n. avrupa konseyi parlamenter asamblesi
president of the parliamentary assembly of the council of europe n. avrupa konseyi parlamenterler meclisi başkanı
parliamentary assembly of the mediterranean n. akdeniz parlamenter asamblesi
asian parliamentary assembly n. asya parlamenter asamblesi
parliamentary assembly of the organization for security and co-operation in europe n. avrupa güvenlik ve işbirliği teşkilatı parlamenterler asamblesi
eu-turkey joint parliamentary commission n. ab-türkiye karma parlamento komisyonu
ec-turkey joint parliamentary commission n. at-türk ye karma parlamento komisyonu
ec-turkey joint parliamentary commission n. at-türkiye karma parlamento komisyonu
ec-turkey joint parliamentary committee n. at-türkiye karma parlamento komisyonu
parliamentary assembly of the council of europe n. avrupa konseyi parlamenterler meclisi
council of europe parliamentary assembly n. avrupa konseyi parlamenterler meclisi
baltic sea parliamentary conference n. baltık denizi parlamento konferansı
parliamentary mandate n. bakanlar kurulu genelgesi
parliamentary commission investigating coups n. darbeleri araştırma komisyonu
parliamentary commission investigating military coups n. darbeleri araştırma komisyonu
federal parliamentary republic n. federal parlamenter cumhuriyet
parliamentary commission to investigate murders by unknown assailants n. faili meçhul cinayetleri araştırma komisyonu
parliamentary assembly of the organization of the black sea economic cooperation n. karadeniz ekonomik işbirliği parlamenter asamblesi
parliamentary bill n. kanun tasarısı
parliamentary bill n. kanun layihası
parliamentary constitution committee n. meclis anayasa komisyonu
parliamentary investigation n. meclis soruşturması
parliamentary decree n. meclis kararnamesi
parliamentary counsel n. meclis genel kurulu
parliamentary majority n. meclis çoğunluğu
parliamentary inquiry n. meclis soruşturması
parliamentary investigation committee n. meclis araştırma komisyonu
parliamentary commission investigating coups n. meclis darbeleri araştırma komisyonu
parliamentary commission investigating past coups n. meclis darbeleri araştırma komisyonu
turkish parliamentary speaker n. meclis başkanı
parliamentary investigation commission n. meclis araştırma komisyonu
parliamentary minutes n. meclis tutanakları
parliamentary commission for inquiry into murders by unknown assailants n. meclis faili meçhul cinayetleri araştırma komisyonu
parliamentary arithmetic n. meclis aritmetiği
parliamentary control n. meclis denetimi
parliamentary group n. meclis grubu
parliamentary deputy speaker n. meclis başkan vekili
parliamentary deputy speaker n. meclis başkanı vekili
parliamentary control n. meclis kontrolü
parliamentary recess (scotland) n. meclis tatili
parliamentary election n. milletvekili seçimi
general parliamentary election n. milletvekili genel seçimi
parliamentary election n. milletvekili genel seçimi
parliamentary privilege n. milletvekilliği dokunulmazlığı
nato parliamentary assembly n. nato parlamenterler asamblesi
parliamentary committee n. parlamento komitesi
parliamentary procedure n. parlamento usulleri
inter-parliamentary union n. parlamentolararası birlik
parliamentary committee n. parlamento komiteleri
parliamentary inquiry n. parlamento araştırması
parliamentary immunity n. parlamento dokunulmazlığı
parliamentary government n. parlamenter hükümet
parliamentary diplomacy n. parlamenter diplomasi
parliamentary panel n. parlamento grubu
parliamentary practice n. parlamento usulü
parliamentary monarchy n. parlamenter monarşi
parliamentary procedure n. parlamenter usuller
parliamentary sovereignty n. parlamento egemenliği
parliamentary election n. parlamenter seçim
inter parliamentary union n. parlamentolararası birlik
parliamentary regime n. parlamenter rejim
parliamentary system n. parlamenter sistem
parliamentary privilege n. parlamenter ayrıcalığı
parliamentary obstruction n. parlementoyu engelleme
parliamentary immunity n. siyasi dokunulmazlık
parliamentary constituency n. seçim bölgesi
turkish parliamentary speaker n. türkiye büyük millet meclisi başkanı
eu-turkey joint parliamentary committee n. türkiye-ab karma parlamento komisyonu
turkish parliamentary speaker n. tbmm meclis başkanı
turkish parliamentary speaker's office n. tbmm meclis başkanlığı
pace (parliamentary assembly of the council of europe.) n. avrupa konseyi parlamenter meclisi
parl. proc. (parliamentary procedure.) n. parlamenter usuller
parliamentary commissioner n. (britanya'da) halkın yönetimle ilgili şikayetlerini soruşturan yetkili
parliamentary commissioner for administration n. (britanya'da) halkın yönetimle ilgili şikayetlerini soruşturan yetkili
parliamentary private secretary n. (britanya'da) bakan yardımcılığı yapan parlamento üyesi
lift the parliamentary immunity v. dokunulmazlığı kaldırmak
lift the parliamentary immunity v. dokunulmazlıkları kaldırmak
lift the parliamentary immunity v. siyasi dokunulmazlığı kaldırmak
extra-parliamentary adj. parlamento dışı
parl (parliamentary) adj. parlamenter
parl (parliamentary) adj. parlamento
plp (parliamentary labour party) abrev. (britanya'da) işçi partisi'nin meclisteki grubu
Institutes
parliamentary assembly of the union for the mediterranean n. akdeniz için birlik parlamenter asamblesi
parliamentary assembly of the mediterranean n. akdeniz parlamenter asamblesi
asian parliamentary assembly n. asya parlamenter asamblesi
turkish delegation to the parliamentary assembly of the organization for security and cooperation in europe n. avrupa güvenlik ve işbirliği teşkilatı parlamenter asamblesi türk grubu
parliamentary assembly of the council of europe n. avrupa konseyi parlamenter meclisi
turkish delegation to the asian parliamentary assembly for peace n. barış için asyalı parlamentolar birliği türk grubu
turkish delegation to the parliamentary union of the organization of islamic cooperation n. islam konferansı örgütü parlamento birliği türk grubu
turkish delegation to the parliamentary assembly of the black sea economic cooperation n. karadeniz ekonomik işbirliği parlamenter asamblesi türk grubu
turkish delegation to the parliamentary assembly of nato n. nato parlamenter asamblesi türk grubu
turkish delegation to the inter-parliamentary union n. parlamentolararası birlik türk grubu
the parliamentary assembly of turkish-speaking countries n. türk dili konuşan ülkeler parlamenter asamblesi
co-chairmanship of eu-turkey joint parliamentary committee n. türkiye-ab karma parlamento komisyonu eşbaşkanlığı
the turkey-eu joint parliamentary commission n. türkiye-ab karma parlamento komisyonu
parliamentary assembly of turkic speaking countries n. türk dili konuşan ülkeler parlamenter asamblesi (turkpa)
co-chairman of turkey-eu joint parliamentary committee n. türkiye ab karma parlamento komisyonu eşbaşkanı
Railway
parliamentary train n. (britanya'da) 19. yüzyılda çıkarılan bir yasayla yolculara uygun ücrete hizmet veren bir tren