Inglés | Turco | |
---|---|---|
Common Usage | ||
Common Usage | peeping n. | gözetleme |
General | ||
General | peeping n. | röntgencilik |
General | peeping n. | dikizleme |
General | peeping n. | röntgen |
Inglés | Turco | |
---|---|---|
General | ||
General | peeping tom n. | röntgenci |
General | peeping tom n. | dikizci |
Idioms | ||
Idioms | a peeping tom n. | röntgenci |
Idioms | a peeping tom n. | dikizci |
Idioms | a peeping tom n. | insanları soyunurken gizlice izleyen sapık |
Idioms | a peeping tom n. | voyör |
Tourism | ||
Tourism | leaf peeping n. | sonbaharda değişen yaprak renklerini görmek için ormanlık yerlere seyahat etme |
Slang | ||
Slang | peeping tom n. | röntgenci |
Slang | pixel peeping n. | dijital bir görüntüyü piksellerine kadar inceleme |
Slang | pixel peeping n. | dijital bir görüntüyü piksellerine kadar inceleyip düzeltme |
Slang | pixel peeping n. | dijital bir görüntüyü en ince ayrıntısına kadar inceleyip düzeltme |
Slang | pixel peeping n. | dijital bir görüntüyü piksel piksel/en ince ayrıntısına kadar inceleyip düzeltme |
Slang | pixel peeping n. | dijital bir görüntünün çözünürlüğünü, netliğini ve kalitesini en ince ayrıntısına kadar işleme |