| Inglés | Turco | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | sunspot n. | güneş lekesi | ||
|
Astronomers observed a large sunspot on the surface of the sun. Gökbilimciler güneşin yüzeyinde büyük bir güneş lekesi gözlemlemişlerdir. More Sentences |
||||
| Technical | ||||
| Technical | sunspot n. | güneş lekesi | ||
|
Most of the surface of the Sun has a temperature of about 5400 degrees C, but in a big sunspot the temperature can drop to about 4000 degrees C. Güneş'in yüzeyinin çoğu yaklaşık 5400 C derecelik bir sıcaklığa sahiptir, ancak büyük bir güneş lekesinde sıcaklık yaklaşık 4000 C dereceye kadar düşebilir. More Sentences |
||||
| Astronomy | ||||
| Astronomy | sunspot n. | güneş lekesi | ||
|
Sunspots are regions of the Sun where the solar magnetic field is very strong. Güneş lekeleri, Güneş'in manyetik alanının çok güçlü olduğu bölgelerdir. More Sentences |
||||
| Meteorology | ||||
| Meteorology | sunspot n. | güneş lekesi | ||
|
Sunspots appear darker than their surroundings because they are a few thousand degrees cooler. Güneş lekeleri çevrelerinden birkaç bin derece daha serin olduğu için daha koyu görünür. More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | sunspot n. | çil | ||
| Colloquial | ||||
| Colloquial | sunspot n. | güneşli tatil beldesi | ||
| Inglés | Turco | |
|---|---|---|
| Trade/Economic | ||
| Trade/Economic | sunspot theory of business cycle n. | iktisadi dalgalanmaları güneş lekeleri ile açıklayan teori |
| Dermatology | ||
| Dermatology | sunspot [australia] n. | güneşe aşırı maruz kalma sonucu oluşan küçük kanserli nokta |
| Astronomy | ||
| Astronomy | sunspot activity n. | güneş lekesi etkinliği |
| Astronomy | sunspot cycle n. | güneş leke çevrimi |
