tasarı

Significados de "tasarı" en diccionario inglés turco : 24 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	tasarı	draft n.
A new draft Civil Code was approved by the Council of Ministers on 25 August 1998. Yeni bir Medeni Kanun tasarısı, 25 Ağustos 1998'de Bakanlar Kurulu tarafından onaylandı. More Sentences
General
2	General	tasarı	plan n.
Have you got another plan? Başka bir tasarın var mı? More Sentences
3	General	tasarı	scheme n.
Schemes have been discussed. Tasarılar tartışılıyor. More Sentences
4	General	tasarı	proposal n.
That is not to say that this is a perfect proposal, but it is a good step in the right direction. Bu durum, bunun mükemmel bir tasarı olduğu anlamına gelmez, ancak doğru yönde atılmış iyi bir adımdır. More Sentences
5	General	tasarı	bill n.
The Council is not at the present time able to assess the content of this bill. Konsey şu anda bu tasarının içeriğini değerlendirebilecek durumda değildir. More Sentences
Politics
6	Politics	tasarı	proposal n.
The second group of proposed amendments contains proposals for fundamental changes to the existing proposal. Önerilen değişikliklerin ikinci grubu ise mevcut tasarıya ilişkin temel değişiklik önerilerini içermektedir. More Sentences
General
7	General	tasarı	projection n.
8	General	tasarı	scenario n.
9	General	tasarı	intention n.
10	General	tasarı	platform n.
11	General	tasarı	schema n.
12	General	tasarı	design n.
13	General	tasarı	project n.
14	General	tasarı	idea n.
15	General	tasarı	drawing n.
16	General	tasarı	design n.
17	General	tasarı	excogitation n.
18	General	tasarı	offerture n.
19	General	tasarı	device n.
20	General	tasarı	cogitation [obsolete] n.
21	General	tasarı	sked n.
Trade/Economic
22	Trade/Economic	tasarı	proforma n.
Law
23	Law	tasarı	draft law n.
Politics
24	Politics	tasarı	blueprint for action n.

Significados de "tasarı" con otros términos en diccionario inglés turco: 41 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	başlangıç aşaması (tasarı/iş vb'nin)	infancy n.
Twenty years ago, the information security industry was still in its infancy. Yirmi yıl önce bilgi güvenliği sektörü henüz başlangıç aşamasındaydı. More Sentences
2	General	tasarı hazırlamak	draft v.
We are drafting a law here, and when we draft laws the entire House needs to give its opinion. Biz burada bir yasa tasarısı hazırlıyoruz ve yasa tasarısı hazırlarken tüm Meclisin görüş bildirmesi gerekiyor. More Sentences
3	General	tasarı hazırlayan kimse	draftsperson n.
4	General	kabul edilip yürürlüğe girme (tasarı)	passage n.
5	General	ayrıntılı tasarı	blueprint n.
6	General	tasarı komitesi	drafting committee n.
7	General	tasarı hazırlayan kimse	draftsman n.
8	General	tasarı hazırlayan kimse	draughtsperson n.
9	General	tasarı hazırlayan kimse	draughtsman n.
10	General	ikinci tasarı	redraft n.
11	General	hayali tasarı	windmill [obsolete] n.
12	General	üzerinde tartışılmakta olan tasarı gibi hukuki meselelerin önceden belirtilen zamanın dolması ile müzakereye kapanması	guillotine n.
13	General	görüşmeyi veya tartışmayı ileri bir tarihe bırakmak (bir tasarı/mesele hakkındaki)	table v.
14	General	tasarı hazırlamak	draught v.
15	General	geçmek (tasarı/teklif vb meclisten)	go through v.
16	General	geçmek (tasarı/teklif vb meclisten)	get through v.
17	General	tasarı vb suya düşmek	go by the board v.
18	General	meclisten geçmek (tasarı vb)	get through v.
19	General	yeni tasarı oluşturmak	replan v.
Phrasals
20	Phrasals	teklif/tasarı hazırlamak	draft up v.
21	Phrasals	belge/tasarı/taslak hazırlamak	draw up v.
Colloquial
22	Colloquial	başarılı olamamış/olamayacak tasarı	a dead duck n.
Idioms
23	Idioms	tasarı aşamasında	in embryo expr.
Trade/Economic
24	Trade/Economic	yasalaşmamış tasarı	unfinished business n.
Law
25	Law	kabul edilen tasarı	enrolled bill n.
Politics
26	Politics	iki partinin bir karar ya da tasarı üzerinde anlaşmış olması	bipartisanship n.
27	Politics	belirli günlere yayılmış olan tasarı görüşmesinin belirlenen gün içinde bitmesi gereken bölümünün gün sonunda müzakereye kapanması	closure by compartment n.
28	Politics	birleştirilmiş tasarı	composite n.
29	Politics	(tasarı) geçmesi için baskı yapmak	lobby v.
30	Politics	(tasarı) geçmesi için zorlamak	lobby v.
31	Politics	(tasarı) geçmesi için etkilemek	lobby v.
32	Politics	(parlamenter sistemde) tasarı, önerge gibi meseleler üzerine yapılan tartışmaları sona erdirmek	guillotine v.
Technical
33	Technical	ön tasarı	preliminary project n.
34	Technical	tasarı geometri	descriptive geometry n.
35	Technical	tasarı yönetimi	project management n.
36	Technical	yerel tasarı	local planning n.
Construction
37	Construction	bölgeleme tasarı	zoning plan n.
38	Construction	ön tasarı	first draft n.
Math
39	Math	tasarı geometri	descriptive geometry n.
Statistics
40	Statistics	düzenli grup bölünebilir tamamlanmamış blok tasarı	regular group divisible incomplete block design n.
Military
41	Military	askeri yapılandırma programları ile ilişkili faaliyetlerin tasarı ve uygulanmasından sorumlu istihkam teşkilatı, deniz mühendislik sistemleri komutanlığı veya savunma bakanlığı onaylı diğer kuruluşlar tarafından yürütülen faaliyet	department of defense construction agent n.