tennis - Turco Inglés Diccionario

tennis

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "tennis" en diccionario turco inglés : 3 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
tennis n. tenis
We played tennis at the local court.
Mahalledeki kortta tenis oynadık.

More Sentences
Sport
tennis n. tenis
My brother is good at playing tennis.
Erkek kardeşim teniste iyidir.

More Sentences
General
tennis n. alantopu

Significados de "tennis" con otros términos en diccionario inglés turco: 108 resultado(s)

Inglés Turco
General
tennis ball n. tenis topu
We bought some tennis balls.
Birkaç tenis topu satın aldık.

More Sentences
tennis player n. tenisçi
Tom is a better tennis player than me.
Tom benden daha iyi bir tenisçi.

More Sentences
tennis court n. tenis kortu
Do you have a tennis court in this hotel?
Bu otelde tenis kortu var mı?

More Sentences
tennis racket n. tenis raketi
Someone has stolen my tennis racket.
Birisi tenis raketimi çaldı.

More Sentences
tennis club n. tenis kulübü
I belong to a tennis club.
Ben bir tenis kulübüne üyeyim.

More Sentences
tennis lesson n. tenis dersi
Tom took tennis lessons.
Tom tenis dersi aldı.

More Sentences
tennis shoe n. tenis ayakkabısı
Dan wore white tennis shoes.
Dan, beyaz tenis ayakkabılarını giydi.

More Sentences
tennis match n. tenis maçı
Tom accepted Mary's challenge to a tennis match.
Tom Mary'nin bir tenis maçına davetini kabul etti.

More Sentences
play tennis v. tenis oynamak
We usually play tennis after school.
Genellikle okuldan sonra tenis oynarız.

More Sentences
Technical
tennis ball n. tenis topu
We bought some tennis balls.
Tenis topu aldık.

More Sentences
Textile
tennis shoe n. tenis ayakkabısı
Dan wore white tennis shoes.
Dan beyaz tenis ayakkabıları giyiyordu.

More Sentences
Medical
tennis elbow n. tenisçi dirseği
I have tennis elbow.
Bende tenisçi dirseği var.

More Sentences
Sport
table tennis n. masa tenisi
This is not, therefore, a game of table tennis, but it is essential to observe procedures.
Bu nedenle bu bir masa tenisi oyunu değildir, ancak prosedürlere uyulması esastır.

More Sentences
professional tennis n. profesyonel tenis
In 2013, Tom retired from professional tennis.
2013'te Tom profesyonel tenisten emekli oldu.

More Sentences
tennis player n. tenisçi
You are a good tennis player.
Sen, iyi bir tenisçisin.

More Sentences
tennis racket n. tenis raketi
I left my tennis racket at the club.
Tenis raketimi kulüpte bıraktım.

More Sentences
tennis court n. tenis kortu
There are tennis courts in this park.
Parkta tenis kortları var.

More Sentences
play table tennis v. masa tenisi oynamak
I don't play tennis , but I play table tennis.
Tenis oynamam ama masa tenisi oynarım.

More Sentences
General
wall tennis n. duvar tenisi
indoor tennis court n. kapalı tenis kortu
court tennis n. tenis
tennis ball n. alan topu
tennis court n. kort
tennis stroke n. tenis vuruşu
tennis net n. tenis ağı
tennis court n. tenis sahası
table tennis n. masatopu
table tennis n. masatenisi
table tennis n. pingpong
tennis shot n. tenis vuruşu
tennis equipment n. tenis malzemesi
tennis players n. tenisçiler
open tennis n. açık tenis
table-tennis table n. masa tenisi masası
tennis shoes n. tenis ayakkabısı
tennis shoes n. spor ayakkabısı
join the tennis club n. tenis kulübüne katılmak
tennis instructor n. tenis öğretmeni
free tennis lesson n. ücretsiz tenis dersi
table tennis tournament n. masa tenisi turnuvası
tennis referee n. tenis hakemi
tennis hat n. tenis şapkası
table-tennis bat n. masa tenisi raketi
table-tennis racquet n. masa tenisi raketi
table-tennis table n. ping-pong masası
tennis instructor n. tenis eğitmeni
paddle tennis n. padel tenis
paddle tennis n. tenis ve hentbol öğelerinin birleştirildiği bir oyun türü
practice tennis v. tenis çalışmak
Idioms
tennis, anyone? [dated] expr. kimin umurunda?
tennis, anyone? [dated] expr. boşver
tennis, anyone? [dated] expr. çok da umurumdaydı
tennis, anyone? [dated] expr. kim takar?
Speaking
do you play table tennis? expr. masa tenisi oynuyor musun?
do you play tennis? expr. tenis oynuyor musun?
do you play tennis? expr. tenis oynar mısın?
I like playing tennis expr. tenis oynamayı seviyorum
I like playing tennis expr. tenis oynamayı severim
I love playing tennis expr. tenis oynamayı seviyorum
he plays tennis every tuesday expr. her salı tenis oynar
she plays tennis every tuesday expr. her salı tenis oynar
they play tennis every tuesday expr. her salı tenis oynarlar
they play tennis every tuesday expr. her salı tenis oynarlarmış
they play tennis every tuesday expr. her salı tenis oynuyorlarmış
we play tennis every tuesday expr. her salı tenis oynarız
we play tennis every tuesday expr. her salı tenis oynuyoruz
I don't like playing tennis expr. tenis oynamayı sevmem
Technical
tennis equipment n. tenis donanımı
Textile
tennis bracelet n. üzerinde birçok küçük değerli taş olan bileklik
tennis wear n. tenis giysisi
Medical
tennis elbow n. dirsek dış kısmındaki çıkıntı çevresinin ağrılı bir hastalığı
tennis injuries n. tenis yaralanmaları
Anatomy
tennis elbow n. lateral epikondilit
tennis elbow n. burkma gibi sebeplerle alt kol kaslarının zorlanması sonucu dirseğin dış kısmındaki tendonda meydana gelen ağrılı inflamasyon
Sport
tennis camp n. tenis öğretilen kamp
tennis coach n. tenis öğretmeni
tennis racquet n. tenis raketi
european tennis association (eta) n. avrupa tenis birliği
united states professional tennis registery (usptr) n. birleşik devletler profesyonel tenis sicili
united states tennis association (usta) n. birleşik devletler tenis birliği
real tennis n. kort tenisi
table tennis n. masatenisi
professional tennis player n. profesyonel tenisçi
tennis pro n. profesyonel tenisçi
tennis equipment n. tenis malzemesi
association of tennis professionals (atp) n. tenis profesyonelleri birliği
tennis court n. tenis sahası
women international tennis association (wita) n. uluslararası kadınlar tenis birliği
male international professional tennis council (miptc) n. uluslararası erkek profesyonel tenis konseyi
international tennis federation (itf) n. uluslararası tenis federasyonu
national foundation wheelchair tennis (nfwt) n. ulusal tekerlekli sandalye tenis vakfı
international foundation for wheelchair tennis (ifwt) n. uluslararası tekerlekli sandalye tenis vakfı
international table tennis federation (ittf) n. uluslararası masa tenisi federasyonu
women international professional tennis council (wiptc) n. uluslararası kadınlar profesyonel tenis konseyi
intercollegiate tennis association (itac) n. üniversiteler arası tenis birliği
intercollegiate tennis association (ita) n. üniversiteler arası tenis birliği
lawn tennis n. çim sahada oynanan tenis
Tennis
lawn tennis n. açık hava tenisi
tennis pro n. profesyonel tenisçi
deck tennis n. güverte tenisi
royal tennis n. dört duvarlı kortta oynanan eski bir tenis türü
platform tennis n. platform tenisi
lta (lawn tennis association) abrev. çim tenisi federasyonu
lta (lawn tennis association) abrev. çim tenis birliği
Volleyball
russian tennis serve n. rus tipi tenis servis
Slang
tennis tan n. amele yanığı
British Slang
tonsil tennis n. ateşli öpüşme
tonsil tennis n. bademcik ameliyatı yapar gibi öpüşme